Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarruf tedbirlerinin bir kısmının bu yıl içerisinde yavaş yavaş sonuç vermeye başlayacağını ancak, etkili sonucun 2013 yılında alınabileceğini söyledi. Babacan, katıldığı bir televizyon kanalında soruları yanıtladı. ”Tasarruf tedbirlerinin sonuçlarının ne zaman açıklanacağına” ilişkin soru üzerine Babacan, bu tedbirlerin bir kısmının bu yıl içerisinde yavaş yavaş sonuç vermeye başlayacağını, ama 2013 yılında daha etkili sonuç alınabileceğini kaydetti. Tedbirlerin bir kısmının uygulanması için yasaların çıkması ve ikincil düzenlemelerin yapılması gerektiğine işaret eden Babacan, uygulamaya geçmek için, bir kaç aylık süreç bulunduğunu belirtti.
Uygulamaya bu yılın ortalarında geçilmesi halinde yılın son yarısında hangi tedbirin ne kadar etkili olduğunu ve ne sonuçlar verdiğini görebileceklerini anlatan Babacan, ”Onlardan aldığımız sonuçlara göre de 2013 yılı için bakarsınız yeni tedbirler olabilir, mevcut tedbirlere adapte olarak gidebiliriz ama elimizde çok sayıda enstrüman var, çalışabileceğimiz çok geniş bir alan var. Önemli olan, Türkiye için en iyisini bulabilmek ve tasarruf oranlarımızı artırıp, cari açık oranlarımızı paralel bir şekilde bir miktar daha aşağıya çekebilmek, amacımız bu” diye konuştu.
Uluslararası Para Fonu’nun ve uluslararası kuruluşların 2008-2009 krizi öncesi yaptığı analizlerde, krizi öngörememekle suçlandığını hatırlatarak, kriz sonrası dönemde de uluslararası kuruluşların son derece muhafazakar ve tutucu bir yaklaşım izlediğini söyledi. Uluslararası kuruluşların olabilecek kötü senaryoları daha yüksek sesle vurguladıklarını, beklentileri, projeksiyonları hesap ederken daha kötümser durduklarını belirten Babacan, Türkiye’nin 2012 yılı için resmi büyüme beklentisinin yüzde 4 olduğunu kaydetti.
Uluslararası kuruluşlarda bu rakamın daha altında beklentiler olduğunu, piyasa analizlerinde ise yüzde 2-4 arası bir beklenti bulunduğunu ifade eden Babacan, ”Ama biz kendi durumumuzu dışarıdan izleyenlere göre, biraz daha iyi hesap edebileceğimizi düşünüyoruz. Kendi ekonomimizin dinamiklerini, trendlerini daha iyi takip edebiliyoruz. Elimizde çok sayıda enstrüman var. Karar alabileceğimiz, kullanabileceğimiz metod var, araç var. Dolayasıyla zamanı gelince hangi aracı, hangi metodu nasıl kullanabilirizi herkesten daha iyi biliyoruz. Onun için kendi tahminlerimize güveniyoruz” diye konuştu.
Babacan, Türkiye’de herhangi bir sıkışıklığa sebep olmadan, herhangi bir kesimin kötü etkilenmesini beraberinde getirmeyecek bir metodla, bir yandan bütçe, bir yandan para politikaları, bir yandan da bankacılık politikalarıyla, tüm bunların güzel bir kompozisyonuyla yüzde 4’lük büyümeyle bu senenin tamamlanacağını düşündüklerini kaydetti.
Enflasyon riski olduğunu, cari açığın biraz yüksek seyrettiğini kaydederek, ”Bunlar dikkate alındığında, bu sene belki büyümenin biraz daha düşük olacağı ama Türkiye’de istikrarın korunacağı bir yıl olacak diye bekliyoruz” dedi.
”Tüm sistemi sorguluyor, yeni bir dizayn üzerinde çalışıyoruz”
Babacan, ”Finans merkezi kapsamında 3 büyük borsanın birleşmesi gündeme gelmişti. Bu konudaki kararınız nedir” şeklindeki soruya da bununla ilgili teknik bir ekip kurduklarını, bu ekibin çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Altın Borsası, İMKB, VOB A.Ş ile kurulacak ürün borsası ve elektrik-enerji piyasası borsasının nasıl dizayn edilebileceğine ilişkin çalışmaların devam ettiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:
”İstanbul’un 2023 yılında dünyanın en büyük 10 finans merkezinden birisi olabilmesi için bu birimlerimizi nasıl yapılandırabiliriz, bunun için çalışıyoruz. Bu ekip içinde ilgili bütün bakanlıklardan ve taraflardan da temsilciler var. Bu Hazine Müsteşarlığımızın koordinasyonunda yürüyen bir çalışma. Bu çalışma tamamlandıktan sonra gerekli açıklamaları yapacağız. Şu anda tüm sistemi yeniden sorguluyoruz. Yani İMKB’si ile VOB A.Ş’ ile altın borsası ile yeni kurulacak ürün ve yeni kurulacak enerji borsasıyla beraber tüm sistemi sorguluyoruz ve yeni bir dizayn üzerinde çalışıyoruz.”
Babacan, amaçlarının herhangi bir kurumun, şehrin ve kesimin beklentilerini tatmin etmeye çalışmak olmadığını, tam tersine Türkiye için en iyisini bulmak için çalıştıklarını sözlerine ekledi.