Anahtarınızın yerini sıkça unutuyorsunuz. 5 dakika önce karşılaştığınız birinin adını hatırlayamıyorsunuz. Bilim bunun nedenini araştırıyor. Beyninizi güçlendiren ve unutmayı önleyecek faktörler…
Son zamanlarda giysi dolabınızın önünde ne giyeceğinize dair daha çok zaman geçiriyor, bir şey almak için gittiğiniz mutfaktan ne alacağınızı hatırlayamıyor olabilirsiniz. Hemen unutkanlıkla ilgili hastalık senaryoları yazmaya başlamayın. Çoğunlukla ileri yaşlarda görülen sorunla artık stresli ve yoğun iş yaşamı sebebiyle gençler de karşılaşabiliyor. Unutkanlığın pek çok nedeni olabilir, ancak çözümsüz de değil.
Unutkanlık nedenleri nelerdir? Unutkanlık nedenleri arasına bir çok nörolojik ve psikiyatrik hastalık girebilir. Bunlar arasında en sık bilinenleri demans, depresyon ve diğer merkezi sinir sistemini etkileyen hastalıklardır. Unutmanın hastalık olmadan da olabildiğini söyleyebiliriz. Yani bilincimizde olan şeyleri hatırlamamızı zorlaştıran etkenlerin başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Stresli yaşam koşulları
Hafızanın gereksiz bir çok bilgi ile kirletilmesi (bilinçli veya bilinçsiz)
Gereksiz ve önemsiz şeylerin hafızaya alınması Bir işi öğrenirken bir den fazla şeyle uğraşmak ( gazete okurken TV izlemek gibi)
Dikkati yoğunlaştırmayı azaltan etkenler (dikkat eksikliği ve kaygı durumları)
Yapılan işe gereken önemi vermeme
Dağınık ve kaotik çalışma düzeni
Öğrenme ve hafızada tutma tekniklerinin yeterince bilinmemesi
Unutkanlığı engellemek için neler yapabiliriz? Özellikle unutkanlığı engellemek için yapılacak bazı şeyler vardır. Bunların başında bir şeyi hafızaya alırken dikkat ve konsantrasyonun zirvesinde onu hafızaya almaya çalışmaktır. Bir konuya ne kadar çok dikkat verilirse o kadar kolay hafızaya alınacak ve o kadar kolay hatırlanacaktır. Bu durumda çevrede dikkati dağıtacak başka uyarıların olmaması gerekir.
Bir konuya ne kadar önem veriyorsanız o konu hafızanızda o kadar uzun süre canlı kalacak ve hatırlamanız kolay olacaktır. Yani kayıt yaparken önemli olduğu konusunda enerjinizi yoğunlaştırmaya çalışın.
Çağrışımları kullanarak hatırlama teknikleri mevcuttur. Bu durumda hafızanıza kaydettiğiniz bir şeyi hatırlatacak bir çağrışım nesnesini de trafik işareti gibi kaydetmeniz gerekecektir. Mesela bir telefon numarası ezberlerken o numarayı size çağrıştıracak bir şey; örneğin doğum tarihiniz, kapı numaranız, yaşınız, evlilik tarihiniz gibi numaralar ile ezberlemeye çalışabilirsiniz.
Gerekli gereksiz bir çok şeyi ezberlemeye çalışmakta kaydedilen bilgilerin hatırlanmasını zorlaştıracaktır.
Öğrenilen bir şey ne kadar çok beden duyusuna hitap ederse o kadar kolay öğrenilir ve tekrar hatırlanır. Yani çocuğa mevsimleri anlatırken aynı anda resimlerini göstermeniz ve yağmurun fırtınanın sesini dinletmeniz, öğrenmeyi kolaylaştıracak , bilginin daha kalıcı olmasını sağlayacak ve hatırlama daha kolay olacaktır.
Ek olarak stresten uzak kalmak , kaygıdan ve üzüntüden uzak kalmakta hatırlamayı kolaylaştıracaktır. Gürültüden uzak durmak , Düzenli bedensel egzersizler, yeterli uyku saatlerinin olması, beslenmenin dengeli ve yeterli olması da stresi azaltarak dolaylı olarak hafızayı güçlendirecektir.
Stres karşısında insanlar ya mücadele ederler ya da kaçarlar. Bu, organizmanın dengeyi korumak için verdiği bir tepkidir.
Ayrıca bize has olan “battı balık” felsefesi diye bir kaçma tekniği de vardır. Buna “sümen altı etme” de diyebiliriz. Bu felsefe daha sonları için büyük felaketlere zemin hazırlayabilir. Dolayısı ile zamanında ve yerinde atılmış adımlar stresi kontrol etmede önemlidir.
Stresin hayatınızı olumsuz etkilemesini istemiyosanız şu tavsiyelerimiz işinize yarayabilir.
1. Yavaş ve sessiz bir şekilde derin derin nefes alıp vermeye çalışın.
2. Stres yaşadığınız ortamdan bir süreliğine ayrılın.
3. Elinizi, yüzünüzü yıkayın. İnançlar doğrultusunda abdest almak daha tesirlidir. Rahatlamak ve öfkeyi yatıştırmak için abdest almak, Peygamberimiz’in (s.a.v) önemli tavsiyelerinden biridir. Eûzu besmele çekin ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) gerginlik anında yapılmasını tavsiye ettiği şu duayı okuyun: Gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların rahatsız etmelerinden ve yanıma sokulmalarından Allah’ın noksansız kelimelerine sığınırım.
4. Gevşeme hareketleri yapın. 30 dk. yürüyüş yapmanız işe yarayabilir. Yürüyüş esnasında burnunuzdan yavaşça derin derin nefes alın ve ağzınızdan hafif bir şekilde vermeye çalışın.
5. Olumsuzluğa odaklanmaktan kendinizi kurtarın. Hayatınızdaki güzellikleri düşünün.
6. Güzel ve komik anlarınızı hayal ederek tebessüm etmeye çalışın.
7. Telkinlerle kendinizi sakinleştirmeye çalışın (Teşekkürler İlkay ALTINPINAR)