Dernekler Rehberi

Sosyal yardımlaşma vakıfları ve depremzedeler-2

Önceki yazımızda, başka illere nakledilen Vanlı depremzedelere sosyal yardımlaşma vakıflarınca yapılan yardımlarla ilgili medyaya yansıyan haberlere değinmiştik. Doğal olarak depremden dolayı yararlananlar değil; ihtiyaç sahibi oldukları halde, sosyal güvencelerinin olduğu gerekçe gösterilerek yardım yapılmayanlar haber olmaktaydı. Biz de bunu bir vesile olarak kabul edip, uzun süredir yazmayı düşündüğümüz sosyal yardımlaşma vakıfları konusuna değinmek istemiştik. Sosyal yardımlaşma vakıfları veya hukuki çerçevesiyle 3294 sayılı kanun gereğince başlıca iki durumda yardım yapılır. İlki, kişilerin fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda olması ve sosyal güvencelerinin olmamasıdır. İkinci durumda ise, kendilerine sağlanacak geçici ve küçük bir yardımla veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı hale gelip, üretken duruma geçirilebilecek kişilere yapılan yardımlar gelir.
Dolayısıyla kanunun bu hükmünden, fakirlik içinde ve muhtaç durumda olan kişilere yardım yapılabilmesi için sosyal güvencelerinin olmamasının bir ön şart olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kişiler, yardım talep ettiklerinde hem fakir ve muhtaç olduklarını beyan edip belgeleyecekler hem de sosyal güvence kapsamında olmadıklarını resmi kayıtlardan belgelendireceklerdir.

BELGE İBRAZI

Bu uygulama, 3294 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1986 yılından beri süre gelmektedir. Zaman içerisinde sadece, özellikle sosyal güvence kapmasında olmamanın belgelendirilme şekli ve prosedürleri değişmiştir. Önceleri yardım talep eden kişiler, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nı ayrı ayrı dolaşarak, bu sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmadıklarına dair belge alıp vakıflara ibraz etmekteydi. Doğal olarak bu durum, yardımın müracaattan çok sonra yapılmasına yol açıyordu. Ayrıca muhtaçlığı ispata yarayan belgelerin teminini de düşündüğünüzde zaten muhtaç olup yardım talep eden kişi, yapılan yardımın önemli bir kısmını gidiş-gelişlerde harcamaktaydı. Bu durum yaklaşık 20 yıl bu şekilde devam etti. 22 Kasım 2006 tarih 2006/35 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile bu alanda ilk ve önemli bir adım atıldı. Tek adımda hizmet uygulaması başlatıldı.
Hatta tek adımda hizmet uygulaması sadece sosyal yardımlaşma vakfı yardımlarını kapsamıyordu. Yeşil kart, asker ailelerine sağlık cüzdanı verilmesi, yaşlılık ve sakat aylığı bağlanması ile muhtaçlık belgelerinin düzenlenmesine ilişkin işlemler de kapsama alındı. Başvuru sahiplerinin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarına ilişkin sorgulamaların tek elde toplanması sağlandı. İller ve nüfusu 50.000’i geçen ilçelerde vali ve kaymakamların, bu amaca uygun ve yeterli genişlikte bir büro tahsis etmesi sağlandı. Bu bürolardan nüfus, vergi, tarım, tapu, trafik ve sosyal güvenlik kayıtlarına elektronik ortamda ulaşma imkanı sağlandı. Böylece başvuru sahibinin bu kurumları tek tek dolaşmasına gerek kalmadı. Ayrıca hem yardım talep edenler hem de kamu açısından önemli bir tasarruf imkanı doğmuş oldu. Tek adımda hizmet aslında bir başka ve daha gelişmiş uygulamanın öncüsü olmaktaydı. SYDGM Genel Müdürlüğü, bir sonraki aşamada bir e-devlet uygulaması olan ve kısaca SOYBIS olarak adlandırılan Sosyal Yardım Bilgi Sistemi’ni geliştirdi.

REKOR SÜRE

Uygulama 2009 yılı Ağustos ayında hayata geçirildi. Hatta projenin altı ay gibi kısa bir sürede hazırlandığı ve e-devlet uygulamaları içinde bunun bir rekor olduğu bildirildi. Projenin amaçları arasında, sosyal yardımların verilmesinde ihtiyaç duyulan muhtaçlık tespitinin çok daha kısa sürede tamamlanması ve mükerrer yardımların engellenmesi vardı.
Bunun için de kurumlar arası veri paylaşımının tek bir anahtar, TC kimlik numarası üzerinden yapılması gerekiyordu. Proje ayrıca gereksiz yazışmaları ve iş yükünü ortadan kaldırıp aylık ortalama bir milyon evrakın azaltılması anlamına gelmekteydi. Bunun için de önce kimlik paylaşım sisteminin sosyal yardımlaşma vakıflarına açılması gerekmekteydi. Zaten projede bu ilk adımı oluşturmaktaydı.
SOYBIS projesi öncesinde yardım talep edenlerin farklı kurumlardan 17 ayrı belgeyi temin etmesi gerekmekteydi. Buna karşın SOYBIS projesinde, toplam 8 kurumdan 22 ayrı sorgulamanın elektronik ortamda ve aynı anda yapılması söz konusudur. Bu kurumların başında Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü gelmekte… Sırasıyla İŞKUR, SHÇEK, Vakıflar Genel Müdürlüğü Gelir İdaresi Başkanlığı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, SGK ve SYD Genel Müdürlüğü’nün kendi kayıtları gelmektedir.
Devam edecek…

Kaynak: CELAL KAPAN / YENİ ASIR/ 09.12.2011

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir