ÜLKEMİZDEKİ şirketlerin büyük kısmı aile şirketi olduğu için kuruluşu, yönetimi, karar alınması, hisse devri, sermaye artırımı gibi konularda, çoğu kez kurallara dikkat edilmiyor.
Ondan sonra da hukuki ve mali sorunlar, çorap söküğü gibi arka arkaya geliyor.
LİMİTED ŞİRKETLERDE
– Ortağın sermaye payını devri yani hisse devri, noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile yapılabiliyor (TTK Md.520/5).
– Hissenin devredilebilmesi için ortakların en az dörtte üçünün onayı ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerekiyor (TTK Md.520/2).
– İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmeleri ile devre muvafakat edildiğini gösteren ortaklar kurulu kararının, noter tasdikli bir örneğinin ticaret sicili memurluğuna verilmesi gerekiyor (TTK Md.519).
– Ortağın şirketteki sermaye payını yani hissesini devretmesi durumunda, payı devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait kamu alacaklarının örneğin vergi borcunun şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kısmından, sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar (6183 Sayılı Yasa Md.35).
– Çok kişi, limited şirketteki sermaye payını noterden devrettikten sonra işlem tamamlanmış zannediyor. Oysa ortakların muvafakatı ile birlikte, devir sözleşmesi ticaret sicili memurluğuna tescil için verilmediği sürece, devir hukuken gerçekleşmiş sayılmıyor. Özellikle vergi ve sigorta primi borçlarından dolayı aman dikkat!..
ANONİM ŞİRKETLERDE
1) Hisse Senedi Olmadığı Durumlar
Anonim şirketlerde, hisse senedinin ihraç edilmediği durumlarda, “hisse devri” işleminin nasıl yapılacağı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce ticaret sicil memurluklarına gönderilen 18 Aralık 1998 Tarih ve TSM-001-251 sayılı genelgesi ile aşağıdaki gibi açıklanmıştır.
Anonim şirketlerde; nama veya hamiline hisse senedi ihraç edilmediği durumlarda;
– İmzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmesi ile,
– Devre muvafakat edildiğini gösteren yönetim kurulu kararının, noter tasdikli örneğinin;
ticaret sicil memurluklarına verilmesi gerekiyor.
Aksi halde, yapılan işlemler hukuken geçersiz olur. Ortak olmayan bir kişi yönetim kuruluna seçilebilir. Ancak seçildikten sonra kendisine hisse devri yapılması gerekiyor. Ticaret sicili memurluğunun ise yönetim kurulu üyesi olan ortağın, hissedar olduğuna dair devir sözleşmesini aldıktan sonra, durumu tescil ve ilan etmesi gerekiyor. Aksi halde, ticaret sicili de ayrıca sorumlu ve suçlu olur.
2) Hisse Senedi İhraç Edildiği Durumlar
Bununla ilgili esaslar, Türk Ticaret Kanunu’nun 415 ve 416. maddelerinde yer alıyor.
a. Hamiline Yazılı Senetler :
Madde 415- Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak TESLİM ile hüküm ifade eder.
b. Nama Yazılı Senetler:
Madde 416- Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir.
Devir ciro edilmiş senedin (ya da geçici ilmühaberin) DEVRALANA TESLİMİ ile olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder.”
Türk Ticaret Kanunu’nun 417. maddesine göre de hisse senedini teslim alan kişi, bunu pay defterine kayıt ettirdiğinde “ortak sıfatına haiz” olabiliyor.
Anonim şirketlerde limited şirketlerin aksine, (yönetim kurulu üyesi olmayan) ortakların, şirketin vergi ve sigorta borçları nedeniyle 1 TL dahi sorumlulukları yok.
Yönetim kurulu üyesi ortakları ise, anonim şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarından dolayı, şahsi mal varlıkları ile sorumlular (6183 Sayılı Kanun Mükerrer Md.35).
Kaynak:Şükrü KIZILOT/Hürriyet/22.09.2010