Son yıllarda en çok karşılaştığımız sosyal güvenlik sorularından birisi “memurluktan ayrılıp başka bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olanların geçmişteki hizmet sürelerine ilişkin ikramiyelerini alıp alamayacakları” il ilgiliydi.
Anayasa Mahkemesi bu konuda iki kere aynı yönde karar verdi
Bu konuyla ilgili olarak geçmiş zamanlarda Anayasa Mahkemesi’ne yapılan müracaatlar sonucunda mahkeme iki farklı tarihte ancak iki kere aynı yönde karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin kararı memuriyetten istifa etmiş ancak daha sonra SSK veya Bağ – Kur şartlarıyla emekli olanlara, memuriyette çalıştıkları sürelere ilişkin ikramiyelerinin ödenmesi yolunda oldu.
Ne var ki, Anayasa Mahkemesi’nin her iki kararı da bu yönde olmasına rağmen, mevzuatta 29 Ocak 2012 tarihli düzenlemeyle ikramiyelerin ödenmesi kıdem tazminatına hak kazandıran şartlara bağlandı. Yani istifa eden bir memura ikramiye ödenebilmesi için 1475 sayılı İş Kanunu’ndaki kıdem tazminatına hak kazandırma koşulları esas alındı.
CHP yapılan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü
CHP, Anayasa Mahkemesi’ne Ocak 2012 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun’un bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için başvuru yaptı.
CHP Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, “İş Kanunu hükümlerine göre hizmet akdiyle çalışanlar ile Devlet Memurları Kanunu ile diğer personel kanunlarına göre statü hukukuna tabi çalışanlar arasında haklar, ödevler, sorumluluklar, yasaklar ile görevden çekilme ve göreve son vermede hukuksal anlamda niteliksel farklar olduğu ortadayken; kamu görevinde geçen sürelere ilişkin emekli ikramiyesinin, İş Kanunu’nda düzenlenen kıdem tazminatına ilişkin esaslara bağlanması, açık bir yetki saptırmasıdır; bu yanıyla Anayasa’ya aykırıdır” teziyle kanunun ilgili hükmünün iptalini talep etti.
Anayasa Mahkemesi son düzenlemeyi Anayasa’ya uygun buldu
Ancak Anayasa Mahkemesi, 8 Kasım tarihli son kararında yapılan düzenlemenin Anayasa’ya uygun olduğu yönünde karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla bu yöndeki tartışmalarda sona ermiş oldu
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı çerçevesinde, istifa ederek görevinden ayrılan veya memuriyetine son verildikten sonra SSK veya Bağ-Kur kapsamında çalıştıktan sonra bu kurumların koşulları ile emekli olanlara memuriyette geçen sürelerine ilişkin olarak ikramiyesi ödenmesi sadece 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde sayılan kıdem tazminatına hak kazanma koşullarının yerine getirilmesi durumunda gerçekleşecek.
Bu durumda, bu koşullar çerçevesinde, evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde kendi isteği ile ayrılan kadınlara, muvazzaf askerlik görevi nedeniyle kendi isteği ile ayrılan erkeklere ikramiye ödenebilecek. Aynı şekilde, 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesi uyarınca, 8 Eylül 1999 tarihinden önce memuriyete başlayarak, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 prim ödeme gün sayısına sahipken istifa eden memurlara da ikramiye ödenmesi mümkün olacak.
Ayrıca, emekliliğe hak etme bakımından prim ve hizmet süresi itibariyle de belirli süreleri tamamlamış olanlar açısından ikramiye yolu açık olacak. 506 sayılı Kanunun 60’ncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi kapsamında, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra memuriyete başlayarak 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim ödeme gün sayısına sahipken veya sadece 7000 prim ödeme gün sayısına sahipken istifa eden memurlara da ikramiye ödenebilecek.
Emekliye ayrıldıkları tarihteki değerler üzerinden emekli ikramiyesi ödenecek
Bu noktada dikkat çekici bir diğer husus da, hak sahiplerine emekliye ayrıldıkları tarihteki değerler üzerinden emekli ikramiyesi ödenecek olması. Bu da ödenecek olan emekli ikramiyelerinin çok düşük kalacağı sonucunu vermekte. Halen uygulamada 40 Kuruş, 5 TL, 10 TL gibi komik sayılacak ödemeler yapılmakta.
Sonuç olarak;
Memuriyeti devam edip, bu çerçevede emekli olanlar açısından değişen bir şey yok. Bunlar emekli ikramiyelerini tam olarak alabilecek. Ancak sorun memuriyetten ayrılıp daha sonra SSK veya Bağ – Kur şartlarıyla emekli olanlarda.
Kıdem tazminatına hak kazanma şartları bakımından, askere gitme amacıyla işinden kendi isteğiyle ayrılanlara kamuda geçen sürelerine ilişkin ikramiyeleri ödenecek, bu durumda olanlara 15 yılı tamamlamamış olsalar bile ikramiyeleri verilecek. Askere gidildiğinin belgelenmesi yeterli olacak.
Yine aynı şekilde, 15 yıl tamamlanmamış olsa bile, evlenen kadın memurlara, evlilik tarihini takip eden bir yıl içinde, işlerinden evlilik sebebiyle ayrılmaları şartıyla ikramiyeleri ödenecek. Ancak bu durumda olanlar işyerinden ayrılış dilekçelerinde farklı bir sebep belirtmişlerse ikramiyelerini alamayacaklar.
Bunların dışında, 15 yıldan fazla memuriyetin bulunması ve 08.09.1999’dan sonra göreve başlayanlara bayansa 58, erkekse 60 yaşını ve 7000 prim gününü tamamlamak şartıyla ikramiye ödenecek. Bu noktada mazeret belirtmek zorunda olmayacaklar.
Diğer yandan, memuriyetten çıkarılan, müstafi sayılanlar için ikramiye ödenmesi gerekli koşulları sağlasalar bile mümkün değil.
Dava açanların durumu
Emekli ikramiyeleri konusunda birçok talep sahibi dava açmıştı. Bu davalar içerisinde 15 yıldan fazla hizmeti olanlar davalarını geri çekip ikramiyelerini alabilirler. 15 yıldan az memuriyeti olanların davaları konusunda mahkemeler devam etmekte, bazıları kazandı bazıları ise kaybetti. Anayasa Mahkemesi’nin bu son kararından sonra mahkemelerin talepleri reddedeceği söylenebilir. Ne var ki 15 yıldan daha az memuriyet süresi olup da dava açmayanlar için artık son nokta konulmuş oldu. Bu durumda olanların dava açmalarına gerek kalmadı.
Ödeme yapılacak kişi sayısı düştü
Eğer bu son düzenleme yapılmamış ve ikramiye alma konusu kıdem tazminatı koşuluna bağlanmamış olsaydı yaklaşık 300 bin kişiye ödeme yapılacaktı. Ancak bu son kararla koşulları sağlayan sadece 50 bine yakın kişiye ödeme yapılacağı tahmin edilmekte.
PROF. DR. CEM KILIÇ /DÜNYA-15.11.2012