Özel Tüketim Vergisi Yasası’nın 7’nci maddesinin 2 numaralı bendinde pozisyonları belirtilmiş olan araçların, malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzerelik iktisabi Özel Tüketim Vergisi’nden istisna edilmiştir.
Yasal düzenleme gereği olarak sakatlık derecesi yüzde 90’ın üzerinde olanlar için başka bir şart aranmaksızın, sakatlık derecesi bu oranın altında olanlar için ise ‘H’ sınıfı sürücü belgesini haiz olunması ve araçta sakatlığa uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması koşuluyla istisna uygulanmaktadır. Bu bağlamda sakatlık derecesi yüzde 90’ın altında olanlarda, bu koşullara sahip olmaları halinde sakatlık derecesinin önemi bulunmamaktadır.
Özel Tüketim Vergisi Yasası’nın 7’nci maddesinin 2 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz pedalları ile vites kolunda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin sakatlığıyla uyumlu olması da yasal bir zorunluluktur. Sakatlık derecesi yüzde 90’ın altında olanların gaz, fren, debriyaj pedalları ile vites kolunda sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırmaksızın kullanabilecek olduğu araçlarla aracı hareket ettirici özel tertibat sayılmayan direksiyona topuzlar takılması, engelin bulunduğu taraftaki silecek kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlü flaşör, ön-arka cam fıskiyesi, korna ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması veya direksiyon simidine monte edilmesi ve benzeri nitelikteki tadilat yapılmak suretiyle kullanılabilecek olan araçların ilk iktisabında söz konusu istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
Otomatik vitesli araçlar, başka tadilat olmaksızın özel tertibatlı araçlar olarak değerlendirilmemektedir. Buna göre otomatik vitesli araçların gaz veya fren pedalı ya da vites kolunda sakatlığa uygun olarak yaptırılan tadilatlar, pareket ettirici özel tertibat sayılacak ve sağ ayağındaki veya sağ bacağındaki sakatlık nedeniyle ilk iktisabında istisnadan yararlanabilmektedir.
Anılan yasa hükmünün engellilerin sakatlıklarına göre ayrım yapılmasını öngören bir amaç gütmesi söz konusu olmayacağından, sol alt ekstremitede (ayak ve bacakta) sakatlığı olanlar için otomatik vitesin hareket ettirici özel tertibat olarak sayılması gerekmektedir. Bu bağlamda da sağlık raporuna göre sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engellilerin ‘H’ sınıfı sürücü belgesi olması halinde, başkaca özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli araçların ilk iktisabında da bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu durumda sakatlık derecesi yüzde 90’ın altında olup, sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engelliler için verilecek (2A) numaralı Özel Tüketim Vergisi beyannamesinde, aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belge yerine aracın otomatik vitesli olduğuna dair ‘uygunluk belgesi’nin aslı veya noter onaylı örneği eklenecektir.
Yasanın 15’inci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendine göre ilk iktisabında Özel Tüketim Vergisi istisnası uygulanan araçların istisnadan yararlananlar dışındaki üçüncü şahıslar tarafından bağış, hibe veya satış şeklinde iktisabında, adına kayıt ve tescil işlemi yapılan alıcı tarafından, araçların istisnadan yararlandığı ilk iktisabındaki matrah esas alınmak suretiyle söz konusu aracı iktisap edenin kayıt ve tescil ettireceği tarihteki oran üzerinden Özel Tüketim Vergisi beyan edilmesi gerekmektedir. İstisnadan yararlanılarak ilk iktisabı yapılan aracın ilk iktisap tarihinden itibaren 5 yıl geçmeden satılması sırasında Özel Tüketim Vergisi Yasası’nın 15’inci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca Özel Tüketim Vergisi ödenmiş olması, bu süre içinde ilk iktisabı yapılacak diğer bir araç için istisnadan yararlanmayı sağlamamaktadır. Ayrıca istisnadan yararlanılarak iktisap edilen aracın ilk iktisabından itibaren 5 yıl geçtikten sonra, istisnadan yararlanan kişinin, yasanın 7’nci maddesinin 2 numaralı bendi kapsamında iktisap edeceği bir başka araç için de Özel Tüketim Vergisi istisnası uygulanması mümkün olup, bu şekilde istisnadan yaralanılabilmesi için eldeki aracın satılmasına gerek bulunmamaktadır.
Özel Tüketim Vergisi uygulaması açısından ilk iktisabı yapılan araçların 01.7.2008 tarihinden önce veya sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu hurdaya çıkaran malul ve engelliler, istisnadan yararlanılan aracın ilk iktisabından itibaren beş yıl geçmemiş olsa dahi 10.7.2008 tarihinden itibaren yeni bir aracı iktisap etmeleri halinde Özel Tüketim Vergisi istisnasından yararlanabilmektedirler.
Ölüm halinde muristen mirasçılara sadece bir aracın intikal etmiş olması, bundan başka mirasçılara intikal etmiş başka bir mal bulunmaması halinde, aracın miras hisselerinin tek bir mirasçıya devredilmesinin, devralan mirasçı açısından (kendi miras hissesine karşılık gelen kısmı hariç olmak üzere) ‘veraset yoluyla intikal’ olarak değerlendirilmemektedir. Bu işlemin, bir ivaz karşılığında yapılmasının satım, ivazsız olarak yapılmasının ise bağış olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde satım veya bağış olarak gerçekleşen devir işleminin Özel Tüketim Vergisi’ne tabi tutulması gerekmektedir. Ancak murisin mirasçılarına intikal etmiş olan terekenin birden fazla mal veya haktan ibaret olması halinde, diğer mirasçıların lehine miras hakkından feragatini gösteren belgenin ibrazı koşuluyla ‘veraset yoluyla intikal’den bahis edilmeyecektir.
Veysi SEVİĞ/Referans/7.5.10