GİRİŞ: Konkordatoya bile gerek duymadan SGK borçlarını tecil ve taksitlendirme fırsatına sahip olan işverenler bulunmaktadır. Bu işverenler Kurum uygulamasında “uyumlu” olarak tabir edilmektedir. Bahse konu işverenlerin “Tecil ve taksitlendirme işlemleri” bu yazımızın konusunu teşkil etmektedir.
Tecil ve taksitlendirme işlemleri
6183 sayılı Kanunun “Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili” başlıklı 48/A maddesinde; “Devlete ait olup Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş olmak ve aşağıdaki şartları taşımak koşuluyla vadesi bir yılı geçmemiş alacaklar, Maliye Bakanınca 36 ayı geçmemek üzere faiz ve teminat alınarak tecil olunabilir.
Madde hükmünden yararlanacak borçlunun;
- Başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veyakurumlar vergisi mükellefi olması,
- Başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.),
- Bu madde kapsamına giren ve başvuru tarihi itibarıyla vadesi 1 yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenememiş olması,
şarttır. Şu kadar ki, anılan Kanunun bu maddesi ile 48. maddeye göre tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel teşkil etmez.
Bu madde kapsamında tecil edilen alacaklara, 48 inci maddeye göre belirlenen oranda faiz tatbik edilir.
Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı beşyüz bin Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı beşyüz bin Türk lirasını aşan kısmın %25’idir.
Cumhurbaşkanı;
- Teminatsız tecil tutarını; yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını %50 ‘ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana getirmeye,
- Borçlunun çok zor durum hâlinin tespitinde kullanılmak üzere varlıklar, yükümlülükler ve nakit akımlarını esas alan mali göstergeler ile mali durumu tespite yarayan diğer ölçütlere dayalıkriterleribelirlemeye, belirlenen kriterler çerçevesinde çok zor durum hâlini derecelendirmeye ve bu dereceleri dikkate alarak;
- a) Tecil süresini 60 aya kadar uzatmaya,
- b) Farklı faiz oranları belirlemeye,
- Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye istatistik Kurumunun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatmaya,
- Maddehükmünü, alacaklı diğer amme idarelerini, alacak türlerini ve uyumlu borçlu kapsamına girebilecek borçlukriterlerini belirleyerek uygulatmaya (Devlete ait olup Maliye Bakanlığına bağlı olanlar dışındaki tahsil dairelerince takip edilen alacaklar dâhil),
yetkilidir. Bu fıkranın (4) numaralı bendindeki yetkinin kullanılması hâlinde bu madde ile Maliye Bakanına tanınan yetkiler 48. maddede tanımlanan alacaklı amme idarelerinin tecile yetkili makamları tarafından kullanılır.
Maliye Bakanı;
- Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar olarak belirlemeye,
- Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere12 ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir yapılacak şekilde düzenlemeye,
- Tecilde diğer şartları belirlemeye,
yetkilidir.
Maliye Bakanı, tecil yetkisini, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil komisyonlarına devredebilir. Komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Maliye Bakanınca belirlenir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi hâlinde en fazla iki defa geçerli sayılabilir.
Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması hâlinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
Tecil edilen amme alacağının ikimilyon Türk lirasını (bu tutar dâhil) aşmaması, mahcuz malın 10. maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mal olması ve bu Kanuna göre belirlenmiş değerinin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50’sinin tahsil dairesine ödenmesi şartıyla mahcuz malın satışına izin verilir. Bu takdirde, kalan tecilli borç tutarı için zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması şartıyla satılan mal üzerindeki haciz kaldırılır. Bu hüküm ikimilyon Türk lirasını aşan tecilli borçlarda, değeri ikimilyon Türk lirasına kadar olan mahcuz mallar için uygulanır.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi hâlinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe bu madde hükümlerinden, sekizinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yararlanılamaz.
Bu madde kapsamında tecil edilen amme alacakları hakkında 48. maddenin yedinci fıkrası hükümleri uygulanır ve tecil edilen gecikme zammının (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanmış olması hâlinde gecikme zammı hesabı 51. maddeye göre düzeltilir.
Muhtelif kanunlarda vergi borcu bulunmadığına ilişkin şartları içeren hükümler çerçevesinde 48. maddeye yapılan atıflar bu maddeye de yapılmış sayılır.“
5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin onaltıncı fıkrasında “Cumhurbaşkanı, Kurumun 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen alacakları için anılan Kanunun 48/A maddesini; en az üç yıl süreyle prim yükümlüsü olup son üç yıl içerisinde verilmesi gereken bildirgeleri kanuni sürelerinde vermiş olanlardan başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunu borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödeyememiş olanlar hakkında uygulatmaya ve uyumlu prim borçlularını belirlemeye yetkilidir. ” Hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu Kanun hükümlerine dayanılarak 31.03.2018 tarihli ve 30377 sayılı Resmî Gazetede 2018/11500 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 31.05.2018 tarihli ve 30437 sayılı Resmi Gazetede ise “Sosyal Güvenlik Kurumu Alacaklarının 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” yayımlanmıştır.
Buna göre, Kanunun 48/A maddesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.
Kimler Uyumlu İşveren kabul edilmektedir?
Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olanlardan başvuru tarihi itibarıyla en az 3 yıldır prim ödeme yükümlüsü olup başvuru tarihinden geriye doğru son 3 yıl içinde verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerini ve muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini süresinde vermiş (Kanuni süresinde verilen belgelere/beyannamelere ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen belgeler/beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ancak borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmalarına rağmen başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borçlarını ödeyememiş olan borçlular, uyumlu prim borçlusu olarak kabul edilecektir.
Buna göre, uyumlu prim borçlusu sayılması için;
- a) Ticari,zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması,
- b) Ünitede en az 3 yıl önce tescil edilmiş bir işyerinin bulunması,
- c) Ünitedeki işyerlerinin tamamında son 3 yıl içinde verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin ve muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin süresinde verilmiş olması,
ç) Borcun talep tarihinden geriye doğru son 1 yıllık döneme ait olması,
- d) Mali açıdan çok zor durumun bulunması,
- e) Sigortalı çalıştırma yönünden faal işveren olması ya da borcun 4/b sigortalılıktan kaynaklanması halinde sigortalılığın devam ediyor olması,
Gerekmektedir.
Vergi mükellefiyeti yönünden uyumlu prim borçlusu olunması
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmeye başvurabilecek borçluların öncelikle ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunması gerekir. Borçluların, ilgili vergi dairesinden alacakları vergi mükellefiyet türü ve gelir unsurunu gösterir belgeyi, başvuru formu ile birlikte ünitelere ibraz etmeleri gerekir. Borçlunun ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmaması halinde uyumlu prim borçlusu olmadığından borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır,
Borçlunun başvuru tarihinden geriye doğru en az 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğünün bulunması
Borçlunun ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyetinin yanı sıra tecil ve taksitlendirmeye başvuru yaptığı tarih itibarıyla taksitlendirme işlemini yapacak ünitede (icra takip yönünden bu ünitede işlem gören diğer sosyal güvenlik merkezleri dâhil) en az 3 yıldır prim ödeme yükümlüğünün bulunması gerekir.
Örnek-1: Borçlu (B), 05.01.2015 tarihinde Kırıkkale Sosyal Güvenlik îl Müdürlüğünde tescil ettirdiği işyerinden olan borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için 10.01.2019 tarihinde üniteye başvurmuştur. 10.01.2016 tarihinden (tecil talep tarihinden geriye doğru 3. yılın başladığı tarihtir) itibaren 3 yıldır prim ödeme yükümlüsü olduğu kabul edilecektir.
Borçlunun, tecil ve taksitlendirme başvurusu yapılan ünitede (icra takip yönünden bu ünitede işlem gören diğer sosyal güvenlik merkezleri dâhil) birden fazla işyerinin bulunması halinde bu işyerlerinden borcu bulunup bulunmadığına bakılmaksızın herhangi bir işyerinin kanun kapsamına almış (KKA) tarihi tecil ve taksitlendirme başvuru tarihinden 3 yıl önce ise bu borçlunun 3 yıl önce açılmış işyerinin bulunduğu kabul edilecektir.
Örnek-2: Borçlu (B) ‘nin, 11.07.2016 tarihinde Sincan Sosyal Güvenlik Merkezinde (SGM) tescil edilen bir işyeri, 24.03.2015 tarihinde Keçiören SGM’de tescil edilen bir işyeri, 23.02.2018 tarihinde Kahramankazan SGM’de tescil edilen bir işyeri bulunmaktadır. Borçlu, Kahramankazan SGM’de tescil ettirmiş olduğu işyerinin borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için 02.01.2019 tarihinde Rüzgarlı SGM’ye başvuruda bulunmuştur. Sincan, Keçiören ve Kahramankazan SGM’lerinde icra takip haciz ve satış servisi bulunmadığından ve bu üç SGM için Rüzgârlı SGM’de icra işlemleri yürütüldüğünden Rüzgârlı SGMfnin kapsam alanı içerisinde bulunan SGM’lerde tescil edilen en az bir işyerinden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının yerine getirilmesi yeterli olacaktır. Bu takdirde Kahramankazan SGM’de tescil edilen işyerinden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı yerine getirilmese de Keçiören SGM’de tescil edilen işyerinden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı yerine getirildiğinden ve bu iki SGM icra işlemleri yönünden Rüzgârlı SGM’de işlem gördüğünden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının yerine getirildiği kabul edilecektir.
Ancak aynı il müdürlüğüne bağlı icra takip işlemlerinin birden fazla SGM’de yürütülmesi halinde, 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü yönünden sadece tecil ve taksitlendirme talep ettiği ünitedeki (icra takip yönünden bu ünitede işlem gören diğer sosyal güvenlik merkezleri dâhil) işyerleri dikkate alınacaktır.
Örnek-3: Borçlu (A)’nın, 11.07.2016 tarihinde Fethiye SGM’de tescil edilen bir işyeri, 24.03.2015 tarihinde Bodrum SGM’de tescil edilen bir işyeri, 23.02.2018 tarihinde Marmaris SGM’de tescil edilen bir işyeri bulunmaktadır. Borçlu, Marmaris SGM’de tescil ettirmiş olduğu işyerinin borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için 02.01.2019 tarihinde Marmaris SGM’ye başvuruda bulunmuştur. Fethiye, Bodrum ve Marmaris SGM’lerinin her birinde icra takip haciz ve satış servisi bulunduğundan dolayı her bir SGM’de tescil edilen işyerleri ayrı ayrı değerlendirileceğinden Bodrum ve Fethiye SGM’de tescil edilen işyerleri bakımından sorgulama yapılmayacaktır. Bu takdirde Marmaris SGM’de tescil edilen işyerinden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı yerine getirilmediğinden başvurusu reddedilecektir,
Örnek-4: Borçlu (C)’nin, 16.03.2015 tarihinde İnegöl SGM’de tescil edilen bir işyeri, 23.02.2018 tarihinde Osmangazi SGM’de tescil edilen bir işyeri olmak üzere iki işyeri bulunmaktadır. Borçlu, Osmangazi SGM’de tescil ettirmiş olduğu işyerinin borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için 02/01/2019 tarihinde Osmangazi SGM’ye başvuruda bulunmuştur. İnegöl SGM’de icra takip haciz ve satış servisi bulunmadığından ve Bursa ilinde icra işlemleri Osmangazi SGM bünyesinde yürütüldüğünden, il müdürlüğünde tescilli en az bir işyerinden dolayı 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının yerine getirilmesi yeterli olacaktır. Bu takdirde Osmangazi SGM’de tescil edilen işyeri için 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı yerine getirilmese de İnegöl SGM’de tescil edilen işyeri için 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı yerine getirildiğinden dolayı işverence 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının yerine getirildiği kabul edilecektir.
Ancak, aynı ilde bulunmakla beraber icra servisinin takip ile görevli olmadığı bir sosyal güvenlik merkezinde bulunan işyeri 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı araştırmasında dikkate alınmayacaktır.
Örnek-5: Borçlu (D)’nin, 11.07.2016 tarihinde Manavgat Sosyal Güvenlik Merkezinde (SGM) tescilli bir işyeri, 24.03.2015 tarihinde Alanya SGM’de tescilli bir işyeri, 23.02.2018 tarihinde Kemer SGM’de tescilli bir işyeri bulunmaktadır. Borçlu, Kemer SGM’de tescil ettirmiş olduğu işyerinin borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için 02.01.2019 tarihinde Muratpaşa SGM’ye başvuruda bulunmuştur. (Kemer SGM’de icra takip haciz ve satış servisi bulunmadığından Kemer SGM’de tescilli işyerlerinden kaynaklanan icra işlemleri Muratpaşa SGM’deyürütülmektedir.) Alanya ve Manavgat SGM’lerinde icra takip, haciz ve satış işlemleri ayrı yürütüldüğünden bu SGM’lerde takip edilen işyerleri araştırılmayacaktır. Dolayısıyla 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartı Alanya ve Manavgat SGM’de tescil edilen işyerleri için yerine getirilse de Muratpaşa SGM’de takip edilen işyeri için yerine getirilmediğinden başvurusu kabul edilmeyecektir.
Diğer taraftan 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının sağlanıp sağlanmadığı hususu bağlı bulunulan il müdürlüğü ile sınırlı tutulacak olup başka bir ildeki işyerleri söz konusu şartın sağlanıp sağlanmadığı hususundaki araştırmaya dâhil edilmeyecektir.
Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliğinin 34. maddesi kapsamında, özel nitelikteki inşaat işyerleri ile ihale konusu işyerleri hariç olmak üzere kapanma, terk veya tasfiye olmadığı hâlde işyerinde en fazla iki yıl süre ile sigortalı çalıştırılmadığı, işverenler tarafından bildirilen veya Kurumca tespit edilen işyerlerinin bulunması 3 yıllık prim ödeme yükümlülüğü şartının ihlali sayılmaz. Yönetmelik hükmü gereğince iki yılın aşılması halinde işyeri kanun kapsamından çıkacağı için bu kapsamda sigortalı çalıştırılmayan sürenin iki yıldan fazla olmaması gerekmektedir.
Örnek-6: Borçlu (E), 01.09.2016 tarihinde Kuruma tescil ettirdiği işyerinde 01.12.2018-01.04.2019 tarihleri arasında sigortalı çalıştırmamıştır. 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden borçlarını tecil ve taksitlendirmek için 25.09.2019 tarihinde Kuruma başvurduğunda 25.09.2016 tarihinden (tecil talep tarihinden geriye doğru 3. yılın başladığı tarihtir) itibaren 3 yıldır prim ödeme yükümlüsü olarak kabul edilecek, sigortalı çalıştırmadığı 4 aylık süre yok sayılmayacaktır. Bu takdirde, diğer şartları da taşıması şartıyla başvurusu kabul edilecektir.
Ünitedeki işyerlerinin tamamında son 3 yıl içinde verilmesi gereken APH belgelerinin ve MPHB’nin süresinde verilmiş olması
Tecil ve taksitlendirme başvuru tarihi itibarıyla geriye doğru 3 yıl boyunca o ünitedeki (icra takip yönünden bu ünitede işlem gören diğer sosyal güvenlik merkezleri dâhil) işyerlerinin tamamında (borcu olmayan işyerleri de dahil) asıl aylık prim ve hizmet belgelerinin ve muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin süresinde verilmiş olması (kanuni süresinde verilen belgelere/beyannamelere ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen belgeler/beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) halinde bu işveren prim belgelerini süresinde vermiş uyumlu prim borçlusu olarak kabul edilecektir.
Başvuru tarihinden geriye doğru prime ilişkin belgelerin süresinde verilip verilmediğinin incelenmesinde borçlunun başvuruda bulunduğu ünitedeki borçlu bulunsun bulunmasın tüm işyerleri dikkate alınacaktır.
Söz konusu 3 yıllık süre içerisinde 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının;
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (4) numaralı alt bendi uyarınca asıl nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesinden,
(m) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (4) numaralı alt bendi uyarınca asıl nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin verilmemesinden,
dolayı idari para cezası uygulanmamış olması gerekir.
Tecil ve taksitlendirme talep tarihi itibarıyla 1 yılı geçmiş borcunun bulunmaması
Belirtilen borç türlerinden, tecil ve taksitlendirme talep tarihi itibarıyla ödeme süresi 01.01.2018 tarihinden sonra olan ve bir yılı aşmayan borçlar 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Dolayısıyla, söz konusu hükümden yararlanılabilmesi için tecil talep tarihi itibarıyla kapsamda yer alan alacaklardan vadesi 1 yılı geçmiş borcun bulunmaması gerekmektedir.
Örnek-7: 10.9.2019 tarihinde borçlarını 48/A kapsamında taksitlendirmek için müracaat eden bir işverenin geriye doğru 1 yılın başlangıcı olan 10.9.2018 tarihi itibarıyla yasal ödeme vadesi geçmemiş olan 2018/08 ve sonrası aylara ilişkin sosyal sigorta primleri ile işsizlik sigortası primlerinden kaynaklanan borçları 48/A maddesi kapsamındadır. Şayet, bu işverenin 2018/08 öncesi kapsama giren borcunun bulunması halinde borç türüne bakılmaksızın hiçbir borcu 48/A maddesi kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Örnek-8: Yukarıdaki örnekte borçlunun 2017 Aralık ayı ila 2018 Temmuz ayları arasında borçları bulunması halinde başvuru tarihi (10.09.2019) itibarıyla ödeme süresi 1 yılı aşan borcunun bulunması nedeniyle hiçbir borç türünden dolayı başvurusu kabul edilemeyecektir.
Diğer taraftan, 1.1.2018 tarihinden itibaren vadesi gelen borçlar madde kapsamında değerlendirileceğinden 2017 Aralık ve takip eden aylara ilişkin borçlar 48/A maddesi kapsamına alınacaktır. Dolayısıyla, 2017/Kasım ve öncesine ait borçlar 48/A maddesi kapsamında değerlendirilmeyecektir. Ancak, borçlunun başvuru tarihi itibarıyla 2017/Kasım ve öncesine ait borçlarının bulunması halinde bu borçlar, başvuru tarihinden geriye doğru 1 yılı geçmiş borcun bulunmamasına ilişkin yapılacak hesaplamada dikkate alınacaktır.
Örnek-9: Borçlu (H), 27.12.2018 tarihinde 2017/11-12 ile 2018/01-02-03-04-05-06-07 aylarına ilişkin sosyal sigorta ile işsizlik sigortası primlerinden kaynaklanan borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için başvurmuştur. Başvuru tarihinden geriye doğru 1 yılı aşan borcunun olmaması nedeniyle tecil talebi kabul edilecek ancak tecil kapsamına 2017 Aralık ve sonrası dönemler alınacaktır.
Başvuru tarihi itibarıyla Kanunun 48. veya 48/A maddesine göre tecil ve taksitlendirme yapılmış ya da özel kanunlara göre borçlar yapılandırılmış ise söz konusu borçlar 1 yılın hesabında dikkate alınmayacaktır.
Öte yandan ödemeleri ertelenen borçlar yönünden, ertelenen borcun erteleme sonrası belirlenen son ödeme tarihi (01.01.2018 ve sonrası olmak üzere) ile başvuru tarihi arasında 1 yıldan fazla sürenin geçmemiş olması halinde bu borçlar da 1 yılı geçmeyen borç olarak değerlendirilecektir.
Borçlunun çok zor durum hali, tecil ve taksitlendirme süreleri ile tecil faiz oranlarının tespiti
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, borçluların “çok zor durum” halinin tespitinde;
Bilanço esasına göre defter tutan yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki mali göstergeler kullanılır.
Nakit Oranı | Hazır Değerler + Menkul Kıymetler
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar |
Likidite Oranı | Dönen Varlıklar – Stoklar
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar |
Kaldıraç Oranı | Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar + Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar
Toplam Varlıklar |
İşletme hesabı veya zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan, ticari kazancı basit usulde tespit edilen ve serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin çok zor durum halinin tespitinde aşağıdaki mali göstergeler kullanılır.
Nakit Oranı | Kasa + Banka
Kısa Vadeli Borçlar |
Likidite Oranı | Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar
Kısa Vadeli Borçlar |
Kaldıraç Oranı | Kısa Vadeli Borçlar + Uzun Vadeli Borçlar
Toplam Varlıklar |
Borçluların mali durumlarının değerlendirilmesi sonucu;
- a) Nakit oranının 0,1 veya 0,1′ den küçük olması,
- b)Likidite oranının 0,7 veya 0,7’den küçük olması,
- c) Kaldıraç oranının 0,7 veya 0,7′ den büyük olması
Şartlarının bir arada bulunması gerekir. Söz konusu 3 şartı birlikte sağlayan borçluların çok zor durumda oldukları kabul edilerek aşağıda belirtilen likidite ve kaldıraç analizi tablolarına göre ayrı ayrı tespit edilen dereceler toplanarak “Çok Zor Durum Derecesi” bulunur. Söz konusu 3 şartın birlikte sağlanamaması halinde ise tecil ve taksitlendirme talepleri reddedilir.
Likidite Analizi Tablosu | |
Derece (L) | Oran
(X) |
1 | 0,6≤X≤0,7 |
2 | 0,5≤X<0,6 |
3 | 0,4≤X<0,5 |
4 | 0,3≤X<0,4 |
5 | X<0,3 |
|
|
Kaldıraç Analizi Tablosu | |
Derece
(K) |
Oran
(Y) |
1 | 0,7≤Y≤0,8 |
2 | 0,8<Y≤0,9 |
3 | 0,9<Y≤1 |
4 | 1<Y≤ 1,1 |
5 | 1,1<Y |
Çok zor durum derecesine göre azami tecil süresi ile 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine göre belirlenen tecil faizinin (Yürürlükteki Tecil Faiz Oranı = TFO) belirli bir yüzdesi esas alınarak bulunan faiz oranı “Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu’ ndan tespit edilir.
Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu | ||
Çok Zor Durum Derecesi (L+K) | Azami Tecil Süresi | Tecil Faiz Oranı |
2-3 | 18 aya kadar | TFO x 0,75 |
2-3 | 12 aya kadar | TFO x 0,7 |
2-3 | 6 aya kadar | TFO x 0,65 |
4-5 | 24 aya kadar | TFO x 0,7 |
4-5 | 18 aya kadar | TFO x 0,6 |
4-5 | 12 aya kadar | TFO x 0,5 |
4-5 | 6 aya kadar | TFO x 0,4 |
6-7 | 36 aya kadar | TFO x 0,7 |
6-7 | 24 aya kadar | TFO x 0,6 |
6-7 | 18 aya kadar | TFO x 0,5 |
6-7 | 12 aya kadar | TFO x 0,4 |
6-7 | 6 aya kadar | TFO x 0,3 |
8-9 | 48 aya kadar | TFO x 0,6 |
8-9 | 36 aya kadar | TFO x 0,5 |
8-9 | 24 aya kadar | TFO x 0,4 |
8-9 | 18 aya kadar | TFO x 0,3 |
8-9 | 12 aya kadar | TFO x 0,2 |
8-9 | 6 aya kadar | TFO x 0,1 |
10 | 60 aya kadar | TFO x 0,5 |
10 | 48 aya kadar | TFO x 0,4 |
10 | 36 aya kadar | TFO x 0,3 |
10 | 24 aya kadar | TFO x 0,2 |
10 | 18 aya kadar | TFO x 0,15 |
10 | 12 aya kadar | TFO x 0,1 |
10 | 6 aya kadar | TFO x 0,05 |
Tecil süresi ve faiz oranı belirleme tablosuna göre tespit edilen tecil süresi ve tecil faiz oranı uygulandıktan sonra aylık eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde söz konusu borçlar ünitece ödeme planına bağlanır. Tabloda belirtilen süreler azami tecil ve taksitlendirme süreleri olup tecil ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az süreli tecil ve taksitlendirme yapılabilir. Çok zor durum halinin tespitinde kullanılan oran hesaplamalarında virgülden sonraki iki rakam dikkate alınır ve herhangi bir yuvarlama işlemi yapılmaz. Örneğin; nakit oranının 0,1091 olarak tespit edildiği bir durumda virgülden sonraki ilk iki rakam dikkate alınarak 0,10 olarak tespit edilecektir.
1.6.1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış olan serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler veya Yeminli Mali Müşavirler Tarafından Düzenlenen Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor” (Ek-1B) örneğine uygun olarak düzenleyecekleri, talep tarihinden en çok 3 ay öncesine ait rapora, ruhsat belgeleri ile bağlı bulundukları meslek odalarından alınmış faaliyet belgesini ve yaptıkları hesaplamalara esas olan belgelerin fotokopilerini de ekleyeceklerdir.
İşverenin veya alt işverenin defter ve belgelerini düzenleyen meslek mensupları, aynı işveren ve alt işveren için veya kendilerinin, boşanmış dahi olsa eşinin usul ve füruundan birinin veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kayın hısımlarının ya da bunların yönetici oldukları veya yönetimde görev alarak ortak oldukları işyerleri hakkında rapor düzenleyemezler.
Örnek-10: Borçlu (K), 2018/01-02-03-04-05 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan 800.000 TL asıl, 90.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 890.000 TL borcunun 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 12 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu Ümraniye SGM’ye 20.12.2018 tarihinde müracaat etmiştir. Tecile yetkili makam tarafından yapılan değerlendirmede tecil başvuru tarihi (20.12.2018) itibarıyla borçlunun;
– Tecilini talep ettiği borç türünün madde kapsamında olduğu, vadesinden itibaren 1 yılı geçmediği ve vadesinin 1.1.2018 tarihinden sonra olduğu,
– Ticari kazançtan dolayı faal gelir vergisi mükellefiyetinin bulunduğu,
– Bağlı bulunduğu üniteye 20.12.2015 tarihinden (Tecil talep tarihi olan 20.12.2018 tarihinden geriye doğru 3. yılın başladığı tarihtir.) itibaren 5510 sayılı Kanun kapsamında verilmesi gereken prime ilişkin belgeleri (APHB ile MPHB) süresinde verdiği,
– Sunmuş olduğu bilgi ve belgeler ile yapılan araştırmalar neticesinde nakit oranının (0,05), likidite oranının (0,45) ve kaldıraç oranının ise (0,85) olduğu,
tespit edilmiş olduğundan, talebinin madde kapsamında değerlendirilmesi için gerekli şartların oluştuğu anlaşılmıştır. Borçlunun, likidite oranı (0,45) karşılığı olan 3 derecesi ile kaldıraç oranı (0,85) karşılığı olan 2 derecesinin toplanması neticesinde çok zor durum derecesi 5 olarak tespit edilmiştir. Çok zor durum derecesi 5 olan borçlular için belirlenen azami tecil süresi ve faiz oranları aşağıda yer almaktadır,
Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu | ||
Çok Zor Durum Derecesi (L+K) | Azami Tecil Süresi | Tecil Faiz Oranı |
4-5 | 24 aya kadar | TFO x 0,7 |
4-5 | 18 aya kadar | TFO x 0,6 |
4-5 | 12 aya kadar | TFO x 0,5 |
4-5 | 6 aya kadar | TFO x 0,4 |
Tecile yetkili makam, söz konusu borcun 12 ayda 12 eşit taksitte ödenmesini uygun bulmuştur. Bu durumda, tecil edilen borç için yürürlükteki tecil faiz oranının %50’si esas alınarak faiz hesaplanması (Yıllık %2 2 olan tecil faizi oranı yerine yıllık % 11 tecil faizi oranı uygulanacaktır.) gerekir. Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan YI-ÜFE tutarı 58.027,00 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için asgari [(858.027-500.000) = 358.027) x 0,25] = 89.506,75 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir.
Yürürlükteki Faiz Oranı | %22 |
Uygulanan Faiz Oranı (48/A) | %11 |
Tecil Süresi | 12 ay |
İlk Ödeme Tarihi | 20.12.2018 |
İkinci Taksit Ödeme Tarihi | 18.01.2019 |
Borç Aslı | 800.000,00 TL |
Gecikme Zammı Yerine Alınacak Yİ-ÜFE | 58.027,00 TL |
Toplam | 858.027,00 TL |
İlk Taksit | 71.502,25 TL |
Sıra No | Tecil Faizine Konu Taksitler | Tecil Faizi | Tahsil
Edilecek Toplam Tutar |
Tecil Gün Sayısı | Ödeme Günü |
1 | 71.502,25 TL | 0,00 TL | 71.502,25 TL | 0 | 20.12.2018 |
2 | 71.502,25 TL | 633,59 TL | 72.135,84 TL | 29 | 18.01.2019 |
3 | 71.502,25 TL | 1.245,33 TL | 72.747,58 TL | 57 | 15.02.2019 |
4 | 71.502,25 TL | 1.922,62 TL | 73.424,87 TL | 88 | 18.03.2019 |
5 | 71.502,25 TL | 2.578,05 TL | 74.080,30 TL | 118 | 17.04.2019 |
6 | 71.502,25 TL | 3.255,34 TL | 74.757,59 TL | 148 | 17.05.2019 |
7 | 71.502,25 TL | 3.910,78 TL | 75.413,03 TL | 179 | 17.06.2019 |
8 | 71.502,25 TL | 4.588,06 TL | 76.090,31 TL | 210 | 18.07.2019 |
9 | 71.502,25 TL | 5.265,35 TL | 76.767,60 TL | 239 | 16.08.2019 |
10 | 71.502,25 TL | 5.920,78 TL | 77.423,03 TL | 270 | 17.09.2019 |
11 | 71.502,25 TL | 6.598,07 TL | 78.100,32TL | 301 | 18.10.2019 |
12 | 71.502,25 TL | 7.253,51 TL | 78.755,76 TL | 329 | 15.11.2019 |
Toplam | 858.027,00 TL | 43.171,47 TL | 901.198,47 TL |
Örnek-11: Borçlu L Tic. Ltd. Şti., 2019/01-02-03-04-05-06 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan borcunun 48/A maddesine göre 24 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu Beykoz SGM’ye 20.08.2019 tarihinde müracaat etmiştir. Tecile yetkili makam tarafından yapılan değerlendirmede tecil başvuru tarihi (20.08.2019) itibarıyla borçlunun;
– Tecilini talep ettiği borç türünün madde kapsamında olduğu, vadesinden itibaren 1 yılı geçmediği ve vadesinin 1.1.2018 tarihinden sonra olduğu,
– Ticari kazançtan dolayı faal kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunduğu,
– Bağlı bulunduğu üniteye 20.08.2016 tarihinden (Tecil talep tarihi olan 20.08.2019 tarihinden geriye doğru 3. yılın başladığı tarihtir.) itibaren 5510 sayılı Kanun kapsamında verilmesi gereken prime ilişkin belgeleri (APHB ile MPHB) süresinde verdiği,
– Sunmuş olduğu bilgi ve belgeler ile yapılan araştırmalar neticesinde nakit oranının (0,15), likidite oranının (0,65) ve kaldıraç oranının ise (0,95) olduğu,
tespit edilmiştir. Nakit oranı 0,1 ‘den büyük olduğu için çok zor durumda olmadığı kabul edilecek ve 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir.
3.1.6. Sigortalı çalıştırma yönünden faal işveren olması ya da borcun 4/b sigortalılıktan kaynaklanması halinde sigortalılığın devam ediyor olması
Borcun ünitede tescilli işyerlerinden kaynaklanması halinde, tecil ve taksitlendirme talep tarihi itibarıyla ünitedeki işyerlerinden en az bir tanesinin faal olması (sigortalı çalıştırmaya devam etmesi) gerekir. Bu bakımdan işverenler yönünden tecil ve taksitlendirme talep tarihinden önce verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ve muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresinde verilmiş olması gerekir. Yasal süresi geçmemiş olmakla birlikte başvuru tarihi itibarıyla bu belgelerin henüz verilmediği durumda bir önceki ayda verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ve muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmiş olması gerekmektedir. Borçlunun o ünitede birden fazla işyerinin bulunması halinde bir işyeri bakımından bu şartın sağlanmış olması yeterlidir.
Ömek-12a: Borçlu (M), 02.01.2019 tarihinde madde kapsamına giren borçlarını taksitlendirmek için Rüzgarlı SGM’ye başvurmuştur. Başvuru tarihinden önce verilmesi gereken en son prim belgesi olan 2018 Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmiş olması halinde işyerinin faal olduğu kabul edilecektir.
Örnek-12b: Borçlu (M), 02.01.2019 tarihinde madde kapsamına giren borçlarını taksitlendirmek için Rüzgarlı SGM’ye başvurmuştur. Başvuru tarihinden önce verilmesi gereken en son prim belgesi olan 2018 Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin henüz verilmediği durumda 2018 Kasım ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmiş olması halinde işyerinin faal olduğu kabul edilecektir.
Borcun 4/b sigortalılığından kaynaklanması halinde ise talep tarihinde bu statüdeki sigortalılığının terk edilmemiş olması gerekmektedir.
Borçlunun 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi (4/b) sigortalı olması yanında işveren sıfatının da bulunması durumunda 4/b sigortalılığından kaynaklanan borcu ile işveren olmasından kaynaklanan borçları ayrı ayrı değerlendirilecektir.
4/b sigortalılığı yönünden aktif olunmasına rağmen işverenlik yönünden faal olunmaması (sigortalı çalıştırılmaması) halinde sadece 4/b sigortalılığından kaynaklanan borçlar için başvurulabilecektir.
4/b sigortalılığı devam ederken başka bir işyerinde 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi çalışılması halinde 4/b sigortalılığından kaynaklanan borçlar için başvurulabilecektir.
Kapsam
Kapsama giren borç türleri
1.1.2018 tarihinden itibaren vadesi gelen ve tecil talep tarihi itibarıyla 1 yılı aşmayan sosyal sigorta primleri, işsizlik sigortası primleri ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilebilecektir. Söz konusu borç türlerinden ödemeleri ertelenenler bakımından, erteleme sonrası ödeme vadesi 1.1.2018 tarihinden sonra olanlar da diğer şartları taşımak kaydıyla kapsama alınacaktır.
Örnek-13: Borçlu (N), 2019/04-05-06-07-08-09-10 aylarına ilişkin damga vergisinden kaynaklanan 420 TL asıl 80 TL gecikme cezası ve gecikme zammı ile sosyal sigorta priminden olan 1.100.000 TL asıl, 300.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 1.400.500 TL borcunun 48/A maddesine göre 60 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu Beşiktaş SGM’ye16.12.2019 tarihinde müracaat etmiştir.
Damga vergisi borcu madde kapsamında olmadığından damga vergisi yönünden tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir. Ancak sosyal sigorta primi madde kapsamında olduğundan değerlendirmeye alınacaktır.
Tecile yetkili makam tarafından yapılan değerlendirmede tecil başvuru tarihi (16.12.2019) itibarıyla borçlunun;
– Tecilini talep ettiği sosyal sigorta priminin madde kapsamında olduğu, vadesinden itibaren 1 yılı geçmediği ve vadesinin 1.1.2018 tarihinden sonra olduğu,
– Ticari kazançtan dolayı faal gelir vergisi mükellefiyetinin bulunduğu,
– Bağlı bulunduğu üniteye 16.12.2016 tarihinden (Tecil talep tarihi olan 16.12.2019 tarihinden geriye doğru 3. yılın başladığı tarihtir.) itibaren 5510 sayılı Kanun kapsamında verilmesi gereken prime ilişkin belgeleri (APHB ile MPHB) süresinde verdiği,
– Sunmuş olduğu bilgi ve belgeler ile yapılan araştırmalar neticesinde nakit oranının (0,04), likidite oranının (0,25) ve kaldıraç oranının ise (1,11) olduğu,
tespit edildiğinden, talebinin madde kapsamında değerlendirilmesi için gerekli şartların oluştuğu anlaşılmıştır. Borçlunun, likidite oranı (0,25) karşılığı olan 5 derecesi ile kaldıraç oranı (1,11) karşılığı olan 5 derecesinin toplanması neticesinde çok zor durum derecesi 10 olarak tespit edilmiştir. Çok zor durum derecesi 10 olan borçlular için belirlenen azami tecil süresi ve faiz oranları aşağıda yer almaktadır.
Tecil Süresi ve Faiz Oranı Belirleme Tablosu | ||
Çok Zor Durum Derecesi (L+K) | Azami Tecil Süresi | Tecil Faiz Oranı |
10 | 60 aya kadar | TFOx0,5 |
10 | 48 aya kadar | TFOx0,4 |
10 | 36 aya kadar | TF0x0,3 |
10 | 24 aya kadar | TFOx0,2 |
10 | 18 aya kadar | TFOx0,15 |
10 | 12 aya kadar | TFOx0,1 |
10 | 6 aya kadar | TFOx0,05 |
Tecile yetkili makam, söz konusu borcun 48 ayda 48 eşit taksitte ödenmesini uygun bulmuştur. Bu durumda, tecil edilen borç için yürürlükteki tecil faiz oranının %40’i esas alınarak faiz hesaplanması (Yıllık %2 2 olan tecil faizi oranı yerine yıllık % 8,8 tecil faizi oranı uygulanacaktır.) gerekir. Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı 80.000 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için asgari [(1.180.000-500.000) = 680.000) x 0,25] = 170.000 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir.
Yürürlükteki Faiz Oranı | %22 |
Uygulanan Faiz Oranı (48/A) | %8,8 |
Tecil Süresi | 48 ay |
İlk Ödeme Tarihi | 16.12.2019 |
İkinci Taksit Ödeme Tarihi | 16.01.2020 |
Borç Aslı | 1.100.000,00 TL |
Gecikme Zammı Yerine Alınacak Yİ-ÜFE | 80.000,00 TL |
Toplam | 1.180.000,00 TL |
İlk Taksit | 24.583,33 TL |
Sıra No | Tecil Faizine Konu Taksitler | Tecil Faizi | Tahsil Edilecek Toplam Tutar | Tecil Gün Sayısı | Ödeme Günü |
1 | 24.583,33 TL | 0,00 TL | 24.583,33 TL | 0 | 16.12.2019 |
2 | 24.583,33 TL | 186,29 TL | 24.769,62 TL | 31 | 16.01.2020 |
3 | 24.583,33 TL | 354,55 TL | 24.937,88 TL | 59 | 13.02.2020 |
4 | 24.583,33 TL | 540,83 TL | 25.124,17 TL | 90 | 13.03.2020 |
5 | 24.583,33 TL | 721,11 TL | 25.304,44 TL | 120 | 14.04.2020 |
6 | 24.583,33 TL | 907,40 TL | 25.490,73 TL | 151 | 15.05.2020 |
7 | 24.583,33 TL | 1.087,68 TL | 25.671,01 TL | 181 | 12.06.2020 |
8 | 24.583,33 TL | 1.273,96 TL | 25.857,30 TL | 212 | 15.07.2020 |
9 | 24.583,33 TL | 1.460,25 TL | 26.043,58 TL | 243 | 14.08.2020 |
10 | 24.583,33 TL | 1.640,53 TL | 26.223,86 TL | 273 | 14.09.2020 |
11 | 24.583,33 TL | 1.826,81 TL | 26.410,15 TL | 304 | 15.10.2020 |
12 | 24.583,33 TL | 2.007,09 TL | 26.590,43 TL | 334 | 13.11.2020 |
13 | 24.583,33 TL | 2.193,38 TL | 26.776,71 TL | 365 | 15.12.2020 |
14 | 24.583,33 TL | 2.379,67 TL | 26.963,00 TL | 396 | 15.01.2021 |
15 | 24.583,33 TL | 2.547,93 TL | 27.131,26 TL | 424 | 12.02.2021 |
16 | 24.583,33 TL | 2.734,21 TL | 27.317,55 TL | 455 | 15.03.2021 |
17 | 24.583,33 TL | 2.914,49 TL | 27.497,82 TL | 485 | 14.04.2021 |
18 | 24.583,33 TL | 3.100,78 TL | 27.684,11 TL | 516 | 14.05.2021 |
19 | 24.583,33 TL | 3.281,06 TL | 27.864,39 TL | 546 | 14.06.2021 |
20 | 24.583,33 TL | 3.467,34 TL | 28.050,68 TL | 577 | 15.07.2021 |
21 | 24.583,33 TL | 3.653,63 TL | 28.236,96 TL | 608 | 13.08.2021 |
22 | 24.583,33 TL | 3.833,91 TL | 28.417,24 TL | 638 | 14.09.2021 |
23 | 24.583,33 TL | 4.020,19 TL | 28.603,53 TL | 669 | 15.10.2021 |
24 | 24.583,33 TL | 4.200,47 TL | 28.783,81 TL | 699 | 12.11.2021 |
25 | 24.583,33 TL | 4.386,76 TL | 28.970,09 TL | 730 | 15.12.2021 |
26 | 24.583,33 TL | 4.573,05 TL | 29.156,38 TL | 761 | 14.01.2022 |
27 | 24.583,33 TL | 4.741,31 TL | 29.324,64 TL | 789 | 11.02.2022 |
28 | 24.583,33 TL | 4.927,59 TL | 29.510,93 TL | 820 | 15.03.2022 |
29 | 24.583,33 TL | 5.107,87 TL | 29.691,20 TL | 850 | 14.04.2022 |
30 | 24.583,33 TL | 5.294,16 TL | 29.877,49 TL | 881 | 13.05.2022 |
31 | 24.583,33 TL | 5.474,44 TL | 30.057,77 TL | 911 | 14.06.2022 |
32 | 24.583,33 TL | 5.660,72 TL | 30.244,06 TL | 942 | 15.07.2022 |
33 | 24.583,33 TL | 5.847,01 TL | 30.430,34 TL | 973 | 15.08.2022 |
34 | 24.583,33 TL | 6.027,29 TL | 30.610,62 TL | 1003 | 14.09.2022 |
35 | 24.583,33 TL | 6.213,57 TL | 30.796,91 TL | 1034 | 14.10.2022 |
36 | 24.583,33 TL | 6.393,85 TL | 30.977,19 TL | 1064 | 14.11.2022 |
37 | 24.583,33 TL | 6.580,14 TL | 31.163,47 TL | 1095 | 15.12.2022 |
38 | 24.583,33 TL | 6.766,43 TL | 31.349,76 TL | 1126 | 13.01.2023 |
39 | 24.583,33 TL | 6.934,69 TL | 31.518,02 TL | 1154 | 10.02.2023 |
40 | 24.583,33 TL | 7.120,97 TL | 31.704,31 TL | 1185 | 15.03.2023 |
41 | 24.583,33 TL | 7.301,25 TL | 31.884,58 TL | 1215 | 14.04.2023 |
42 | 24.583,33 TL | 7.487,54 TL | 32.070,87 TL | 1246 | 15.05.2023 |
43 | 24.583,33 TL | 7.667,81 TL | 32.251,15 TL | 1276 | 14.06.2023 |
44 | 24.583,33 TL | 7.854,10 TL | 32.437,44 TL | 1307 | 14.07.2023 |
45 | 24.583,33 TL | 8.040,39 TL | 32.623,72 TL | 1338 | 15.08.2023 |
46 | 24.583,33 TL | 8.220,67 TL | 32.804,00 TL | 1368 | 14.09.2023 |
47 | 24.583,33 TL | 8.406,95 TL | 32.990,29 TL | 1399 | 13.10.2023 |
48 | 24.583,33 TL | 8.587,23 TL | 33.170,56 TL | 1429 | 14.11.2023 |
Toplam | 1.180.000,00 TL | 205.949,33 TL | 1.385.949,33 TL |
. Tecil ve taksitlendirmeler ile yapılandırmalar devam ederken oluşan cari ay prim borçları
6183 sayılı Kanunun 48. maddesi ile 48/A maddesine göre tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması 48/A maddesinden yararlanılmasına engel teşkil etmez. Buna göre, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 veya 48/A maddelerine göre taksitlendirilen ya da çeşitli kanunlara göre yapılandırılan borçlara ilişkin cari ay primlerinin oluşması halinde aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekmektedir.
a) 48. madde kapsamında tecil ve taksitlendirme devam ederken oluşan cari ay prim borçları
- madde kapsamında tecil ve taksitlendirmesi devam ederken ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesinin talep edilmesi halinde cari ay primlerinin 48/A maddesi şartlarını taşıması koşuluyla taksitlendirme süresi içinde bir defaya mahsus olmak üzere 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilebilecektir. Bu takdirde cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesi nedeniyle 48. maddeye göre yapılan taksitlendirme işlemi bu cari aylar (48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen cari aylar) yönünden bozma şartı oluşmadığı sürece dikkate alınmayacaktır.
Ancak, bu cari ay (48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen cari aylar) primlerinin 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmesinin (gerek taksitler yönünden gerekse cari ay primleri yönünden) bozulması halinde, bozma koşulunun oluştuğu tarih itibarıyla 48. madde taksitlendirmesinin de bozma koşuluna girmiş olması halinde (bir takvim yılında en fazla dört cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmemiş olması) 48. madde taksitlendirmesi de bozulacaktır.
Örnek-14: Borçlu (P), 29.12.2017 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine istinaden borçlarını 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirdikten sonra 2018/03-04-05-06 aylarına ilişkin cari ay primlerini ödeyememiştir. Ödeyemediği dört cari ay primini 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için Kuruma başvurduğunda diğer şartları da taşıması halinde bu başvurusu kabul edilecektir. Ancak bu cari ay (2018/03-04-05-06 ayları) primlerinin 48/A kapsamında taksitlendirmesinin 15.03.2019 tarihinde taksitler yönünden bozulduğu ve ödenen taksitler sonucu 2018/03-04 ayların tahsil edilmiş olduğu düşünüldüğünde, 2018/05-06 ayların devam eden 48. madde taksitlendirmesi bakımından da cari aylar olması ve en geç son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmesi gerektiğinden 2018/05-06 ayların en geç 31.12.2019 sonuna kadar ödenmesi halinde 29.12.2017 tarihinde yapılan 48. madde taksitlendirilmesi cari ay yönünden bozulmayacaktır.
Ancak yukarıdaki örnekte 48/A maddesi kapsamındaki tecil ve taksitlendirmenin 31.12.2019 tarihinden sonra bozulması halinde 29.12.2017 tarihindeki 48. madde kapsamındaki tecil ve taksitlendirme de bozulacaktır.
b) 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme devam ederken oluşan cari ay prim borçları
48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme yapıldıktan sonra ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmesinin talep edilmesi halinde bu talep 48. madde uygulamasında olduğu gibi mevcut taksitlendirmeye ekleme şeklinde değil ayrı bir tecil ve taksitlendirme şeklinde uygulanacaktır.
48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirmesi devam ederken taksitlendirme bozma koşulu oluşmaması kaydıyla ödenmeyen cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesinin talep edilmesi (yeni bir 48/A talebi) halinde cari ay primlerinin 48/A maddesi şartlarını taşıması koşuluyla taksitlendirme süresi içinde bir defaya mahsus olmak üzere 48/A maddesi kapsamında ayrı taksitlendirilebilecektir. Bu takdirde cari ay primlerinin 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmesi nedeniyle ilk yapılan 48/A maddesi taksitlendirme işleminde bu aylar (yeni talep neticesinde 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen aylar) yönünden bozma şartı olarak dikkate alınmayacaktır.
Ancak, bu cari ay (yeni talep neticesinde 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilen aylar) primlerinin 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmesinin (gerek taksitler yönünden gerekse cari ay primleri yönünden) bozulması halinde, bozma koşulunun oluştuğu tarih itibarıyla ilk yapılan 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmenin de bozma koşuluna girmiş olması halinde (bir takvim yılında en fazla iki cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmemiş olması) ilk yapılan 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirme de bozulacaktır.
Örnek-15: Borçlu (B), 30.01.2019 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden borçlarını 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirdikten sonra 2019/06-07 aylarına ilişkin cari ay primlerini ödeyememiştir. Ödeyemediği iki cari ay primini 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirmek için Kuruma başvurduğunda diğer şartları da taşıması halinde bu başvurusu kabul edilecektir. Ancak bu cari ay primlerinin 48/A kapsamında taksitlendirmesinin (sonraki taksitlendirmenin) 30.06.2020 tarihinde taksitler yönünden bozulduğu ve ödenen taksitler sonucu 2019/06 ayının tahsil edilmiş olduğu düşünüldüğünde 2019/07 ayının ilk yapılan 48/A taksitlendirmesi bakımından da cari ay olması ve en geç son taksit süresini geçmemek kaydıyla izleyen takvim yılı sonuna kadar ödenmesi gerektiğinden 2019/07 ayının en geç 31.12.2020 sonuna kadar ödenmesi halinde 30.01.2019 tarihinde yapılan (ilk taksitlendirme) 48/A maddesi taksitlendirmesi cari ay yönünden bozulmayacaktır, Ancak yukarıdaki örnekte sonraki 48/A maddesi taksitlendirmesinin 31.12.2020 tarihinden sonra bozulması halinde 30.01.2019 tarihindeki 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirme de bozulacaktır.
c) Tecil ve taksitlendirme yapıldıktan sonra geriye doğru ortaya çıkan borçlar
6183 sayılı Kanunun 48. veya 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme işlemi yapıldıktan sonra tecil başlangıç tarihinden önceki bir döneme ilişkin borç tahakkuk etmesi halinde bu ayların 48/A maddesi şartlarım taşımaları ve ikinci defa 48/A hakkı kullanılmamış olması halinde bu borçlar da 48/A maddesi kapsamında ayrı olarak tecil ve taksitlendirilebilecektir.
Tecil ve taksitlendirme başvuruları
1 Başvuru şekli ve kapsamı
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanmak isteyen borçluların bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine, Genelge ekinde belirtilen başvuru belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmaları gerekir.
Borçlunun bu kapsamda birden fazla sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından takip edilen borcunun bulunması halinde yazılı başvurular işyerlerinin/sigortalıların icra takip işlemlerinin yürütüldüğü ünitelere ayrı ayrı yapılır. Kapsama giren borç türlerinin tamamı için tecil talebinde bulunulması gerekir. Asıl Kurum borçlusu (gerçek veya tüzel kişi) dışında kalan kefiller, şirket ortakları, üst düzey yöneticiler, şirket müdürleri, yönetim kurulu başkanı veya üyeleri ve kanuni temsilciler gibi Kurum borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar için madde hükmünden yararlanamayacaktır.
Örnek-16: Borçlu B-B Tic. Ltd. Şti. ortaklarından R.S. 21.11.2019 tarihinde 2019/01-02-03-04-05-06-07 aylarına ilişkin sosyal sigorta primleri ile işsizlik sigortası primlerinden kaynaklanan borçlarından dolayı kendi hissesine düşen kısmının sadece sosyal sigorta primleri için 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmuştur. Asıl Kurum borçlusu şirket tüzel kişiliği olduğundan dolayı şirket ortağı kendi hissesine düşen borç için başvuruda bulunamayacaktır. Diğer taraftan asıl borçlu olan şirket tüzel kişiliği adına başvurulması halinde ise borcun tamamı için başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Ünitelerimizce, gerek menkul gerekse gayrimenkul malların satış ilanına kadar, borçlu tarafından yapılan 48/A maddesi kapsamındaki tecil ve taksitlendirme talepleri değerlendirilmeye tabi tutulacaktır.
2 Asıl işveren ve alt işveren borçları
a) Asıl işverenin başvurusu
Asıl işverenin tecil ve taksitlendirme için başvuruda bulunması halinde, alt işverenin borçlarından da sorumlu olduğundan alt işverenin borçları da dahil edilmek suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılacaktır. Bu kapsamda alt işverenlikten kaynaklanan borçlar, asıl işverenin herhangi bir işyerinden kaynaklanan borçları gibi değerlendirilecek olup Genelgenin “3.1. Uyumlu prim borçlularının belirlenmesi” maddesi ve devamında belirtilen ”işverenin aynı ünitede işlem gören birden fazla işyerinin bulunması” hükümlerine göre işleme tabi tutulacaktır.
b) Alt işverenin başvurusu: Asıl işveren tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmamış ise, alt işverenin kendi borcu için başvuruda bulunması halinde, bu borç asıl işverenin borcundan bağımsız olarak taksitlendirilebilecektir. Alt işverenlikten kaynaklanan borçlar ile birlikte alt işverenlikten kaynaklanmayan borçların da bulunabileceği, dolayısıyla her bir icra kartının ayrı olduğu hususları dikkate alındığında, alt işverenin 48/A maddesi kapsamındaki tecil ve taksitlendirme işlemleri asıl işverenin borçlarından bağımsız olarak değerlendirileceği gibi alt işverenlik haricindeki kendi işyerlerinin borçlarından da bağımsız olarak değerlendirilecektir.
Niyabeten takipte taksitlendirme işlemleri
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanmak isteyen borçluların bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak başvurmaları gerektiğinden işyerinin bağlı bulunduğu ünite dışında başka bir ünitede niyabeten taksitlendirme yapılmayacaktır.
Kurumun denetim yetkisi ve sorumluluk
Kurumca öngörülen hesaplama yöntemine uygun olarak yapılacak mali tablo analizinde, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, 3568 sayılı Kanuna göre yetki verilmiş serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen raporlar esas alınacaktır. Düzenlenen rapor neticesinde, tecil ve taksitlendirmeden yararlanmaması gerektiği halde yararlanılmış olması durumunda borç ödenerek tecil ve taksitlendirme işlemi bitmiş olsa bile tecil ve taksitlendirme işlemi iptal edilecektir. Kasten gerçeğe aykırı rapor düzenleyerek Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan meslek mensupları oluşan Kurum zararından borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Çok zor durum derecesinin olması gerekenden yüksek gösterildiği durumlarda ise tecil işleminin devam etmesi halinde ödeme planı revize edilerek yeni plana göre aradaki fark tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi istenecektir. Ödenmemesi halinde tecil işlemi iptal edilecektir. Tecil ve taksitlendirmeye konu borcun ödenmesinden sonra bu hususun ortaya çıkması halinde ise aradaki farkın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi istenecek, aksi halde geriye doğru iptal işlemi yapılacaktır.Kurum zararına sebebiyet verdikleri veya henüz zarar doğmamış olsa bile Kurumu yanılttıkları tespit edilen meslek mensuplarının 5 yıl boyunca bu kapsamda düzenledikleri raporlara itibar edilmeyecektir. Söz konusu meslek mensuplarının şirket hâlinde çalışması durumunda, düzenlenecek raporlardan doğacak cezai ve mali sorumluluk, raporu düzenleyen meslek mensubuna aittir. Kurum zor durum halini incelemeye her zaman yetkilidir.
Gecikme cezası ve gecikme zammı
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, 5510 sayılı Kanunun 89. maddesinde belirtilen ve tecil başlangıç tarihine kadar hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı oranı yerine Türkiye İstatistik Kurumunun yayımladığı Yİ-ÜFE aylık değişim oranları basit usulde uygulanacaktır. Yİ-ÜFE tutarı hesaplamalarında ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan oran esas alınacaktır. Tecil başvurusunun yapıldığı tarihte, başvuru tarihinden önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE aylık değişim oranının açıklanmamış olması halinde bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınacaktır. Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde gecikme cezası ve zammı yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.
Teminat ve teminat aranmayacak durumlar
Borçlunun alacaklı Kurum ünitesine olan ve 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre tecil ve taksitlendirmeye konu borç toplamının işyeri ve borç türüne bakılmaksızın 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirasını (bu tutar dâhil) aşmaması şartıyla tecil edilecek borçlar için teminat aranmayacaktır.
Tecil ve taksitlendirilecek Kurum alacaklarının toplam tutarının 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirasını aşması durumunda, gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirasını aşan kısmın %25’i kadardır. Ayrıca, alınacak teminat tutarının tespitinde, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı dikkate alınacaktır.
Örnek-17: Borçlu (B), 2018/01-02-03-04-05 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan 800.000 TL asıl 200.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 1.000.000 TL borcunun 48/A maddesine göre 18 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu Rüzgarlı SGM’ye 27.12.2018 tarihinde müracaat etmiştir. Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı 50.000 TL’dir. Bu durumda tecil edilecek borç için asgari [(850.000-500.000) = 350.000) x 0,25] = 87.500 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir.
Teminat aranmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelere ilişkin olarak belirlenen 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirası tutarındaki sınır, tecil ve taksitlendirilen borçların toplamı esas alınarak uygulanacağından, borçlunun tecil ve taksitlendirilen ve tecil şartlarına uygun olarak ödeme yaptığı borçları için bu sınır dikkate alınmış ise yeni tecil ve taksitlendirme taleplerinde daha önce tecil edilmiş borç tutarı ile talepte bulunulan borç tutarının toplamı dikkate alınır. Kurum alacakları teminat aranmaksızın tecil ve taksitlendirilmiş olmakla birlikte şartlara uygun ödeme yapılmaması nedeniyle tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmuş veya talep edilmesiyle birlikte en fazla iki kez tecili geçerli sayılmışsa, borçlunun teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından yararlandığı başka bir tecil ve taksitlendirilmiş borcu bulunmadığı takdirde, 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirası tutarındaki teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından tekrar yararlandırılır. Ancak 48/A maddesi kapsamındaki taksitlendirmenin ihyasının talep edildiği durumlarda talep tarihi itibarıyla borcun değişmesi veya 48/A maddesi kapsamında başka teminatsız tecil ve taksitlendirmenin bulunması halinde toplam borcun dikkate alınması gerekmektedir.
Tecil ve taksitlendirilen borç toplamının 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirasından fazla olması ve tecil şartlarına uygun taksit ödemeleri devam ettiği sürece borçlu tarafından başkaca borçları için yeni tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulduğunda, daha önce tecil edilmiş borçların 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirasına kadar olan kısmı için teminat aranmamış olması nedeniyle tecil ve taksitlendirilmesi talep edilen borcun %25’i oranında teminat gösterilmesi istenir.
Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılması
Genelgenin “2.8. Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılması” maddesinde belirtilen usul ve esaslara göre işlem yapılacaktır.
Örnek-18: Borçlu (B) Tic. Ltd. Şti. 2018/04-05-06-07-08 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan 900.000 TL asıl, 250.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 1.150.000 TL borcunun 48/A maddesine göre 18 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu Ulucanlar SGM’ye 16.01.2019 tarihinde müracaat etmiştir. Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı 75.000 TL’dir. Bu durumda tecil edilecek borç için asgari [(975.000-500.000) = 475.000) x 0,25] = 118.750 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir. İl Müdürlüğünce yapılan takipler sonucunda tapu kayıtları üzerine haciz konulan fabrika niteliğindeki gayrimenkul dışında başkaca malının bulunmadığı anlaşılmış ve bu gayrimenkulün değerinin de bilirkişi raporu ile 900.000 TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu gayrimenkul üzerinde Kurum alacağı için konulmuş hacizlerden önce tesis edilmiş ipotek ve hacizlerin toplam güncel değerinin 600.000 TL olarak tespit edildiği varsayılır ise, takyidatın değeri ile tecil ve taksitlendirmeye konu Kurum alacağı için gösterilmesi gereken teminat tutarının toplamı (600.000+118.750) = 718.750 TL, gayrimenkulün değeri olan 900.000 TL’den az olduğu için fabrika niteliğindeki bu gayrimenkulün teminat olarak alınması mümkündür.
Taksit süreleri, tecil ve taksitlendirmenin başlaması
Taksitler aylık dönemler hâlinde eşit olarak ödenir. Ancak borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının %50’sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilir.
Tecil ve taksitlendirme, tespit edilen taksit sayısına göre hesaplanan ilk taksit tutarının tamamının ödendiği tarihte başlar.
Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması
1. Taksit ödemeleri yönünden
İkiden fazla aylık taksitin süresinde ve tam olarak ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Ancak tam olarak ödenmeyen en fazla iki taksitin en geç son taksit süresine kadar (bu tarih dâhil) tam olarak ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz. Aylık taksit miktarının %10’unu geçmemek kaydıyla 10 TL’ye kadar eksik ödemeler taksit ihlali sayılmaz.
Örnek-19: Borçlu (C) ‘nin Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Mart ayında 24 ay süre ile 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu tarafından 2019 yılı içerisindeki tüm taksitler süresinde ve tam olarak ödenmiştir. Ancak, 2020 yılı Ocak ve Mart ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. Ödenmeyen bu iki taksitin en geç 24. taksit süresine kadar ödenmesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
Ancak ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son taksite ait olması halinde, azami taksitlendirme süresinin aşılmaması kaydıyla bu tutarın son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısmın tecil faizi ile birlikte ödenmesi halinde de tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz.
2. Cari ay prim ödemeleri yönünden
Ünitedeki işyerlerinin tamamında (tecil ve taksitlendirmeye dahil edilen veya edilmeyen ya da tecil ve taksitlendirme süresince yeni tescil edilmiş işyerleri dahil) tecil ve taksitlendirme başlangıç tarihinden sonraki dönemlere ilişkin ortaya çıkan borçlar cari ay borçları olarak değerlendirilecektir.
Bir takvim yılında ikiden fazla cari ay priminin süresinde ve tam olarak ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Bir takvim yılında tam olarak ödenmeyen en fazla iki cari ay priminin son taksit süresini geçmemek kaydıyla borç dönemini izleyen takvim yılı sonuna kadar tam olarak ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz.
İdari para cezaları yönünden cari ay kavramı bulunmamaktadır. Ayrıca cari ay yönünden bozma işlemi ödenmeyen borç türü bazında yapılacaktır.
3. Tecil ve taksitlendirmenin ihyası
Tecil şartlarına uyulmaması nedeniyle muaccel olan Kurum alacağı, bozulma şartının oluştuğu (alacağın muaccel olduğu) tarihten itibaren 30 gün içinde yazılı olarak talep edilmesi ve ödenmeyen taksitlerin tecil faiziyle birlikte ve/veya cari ay primlerinin tamamının bu sürede ödenmesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi geçerli sayılacaktır.
Aylık taksitin ve/veya cari ay priminin ödenmemesi nedeniyle bozulan tecil ve taksitlendirme işleminin geçerli sayılması hakkından en fazla iki kez yararlanılabilir. Bu hak toplamda en fazla iki kez kullanılabilecek olup cari ay primleri için iki, taksitler için iki defa şeklinde değerlendirilmeyecektir. Ancak her ikisi yönünden de bozulma şartı aynı 30 günlük süre içinde gerçekleşiyorsa bunlardan yalnız biri yönünden bozulmuş sayılacak ve ikinci ihya hakkı korunacaktır.
Buna göre, ödenmeyen taksit ile cari ay primi aynı aya denk geldiğinde 30 günlük süre her iki borç için bir kez işlenmiş olacağından borçlunun bir kez daha ihya hakkı kalmış olacaktır.
Örnek-20: Borçlu (S)’nin Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Ocak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 18 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Her taksitin son ödeme süresi o ayın son günü olarak belirlenmiştir. 2019 yılı Ağustos ayı ile 2020 yılı Ocak ve Mart ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden 1 Nisan 2020 itibarıyla taksitlendirme işlemi bozulmuş ve Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Ancak bozma işlemi hemen yapılmayacak, bozma şartının oluştuğu tarihten itibaren 30 gün içerisinde (1 Mayıs 2020 resmi tatil olduğundan 2 Mayıs gününe kadar) borçlunun yazılı olarak başvurması ve yine bu süre içerisinde ödenmeyen taksitleri tecil faizi ile birlikte ödemesi durumunda tecil işlemi ihya edilecektir.
Örnek-21: Borçlu (B)’nin Bartın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Ocak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu tarafından 2019 yılı içerisindeki tüm taksitler süresinde ve tam olarak ödenmiştir. Ancak, 2020 yılı Nisan ayı içinde ödenmesi gereken taksit tutarı Mayıs ayı içinde ödenmiş, Mayıs ayında ödenmesi gereken taksit tutarı süresinde ödenmekle birlikte eksik ödenmiş, Haziran ayı içinde ödenmesi gereken taksit tutarı ise ödenmemiştir. Eksik ve geç ödeme “süresinde ve tam olarak ödenme” şartının ihlali sayıldığından 1 Temmuz 2020 itibarıyla taksitlendirme işlemi bozulmuş ve Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Ancak bozma işlemi hemen yapılmayacak, bozma şartının oluştuğu tarihten itibaren 30 gün içerisinde (31 Temmuz 2020 gününe kadar) borçlunun yazılı olarak başvurması ve yine bu süre içerisinde ödenmeyen Haziran ayı taksiti ile eksik ödenen Mayıs ayı taksitinin kalan kısmını tecil faizi ile birlikte ödemesi durumunda tecil işlemi ihya edilecektir.
Örnek-22: Borçlu (M)’nin Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Ocak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu taksitlerini düzenli ödemesine rağmen 2019 yılı Mayıs ayına ilişkin cari ay primini 20 Temmuz tarihinde ödemiş, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin cari ay primlerini ise ödememiştir. İki cari ay priminin ödenmemesi, bir cari ay priminin ise geç ödenmesi nedeniyle 1 Kasım 2020 tarihi itibarıyla tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmuş ve Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Ancak bozma işlemi hemen yapılmayacak, bozma şartının oluştuğu tarihten itibaren 30 gün içerisinde (1 Aralık 2020 gününe kadar) borçlunun yazılı olarak başvurması ve yine bu süre içerisinde ödenmeyen cari ay primlerini gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tam olarak ödemesi durumunda tecil işlemi ihya edilecektir.
Örnek-23: Borçlu (U)’nun Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Şubat ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2020 yılı Ocak, Haziran ve Kasım ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ile 2020 yılı Ocak, Nisan ve Ekim aylarına ilişkin cari ay primleri ödenmemiştir. İkiden fazla taksit ile ikiden fazla cari ay primleri süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Borçlu, bozma şartının oluştuğu tarihten (Kasım ayı taksitinin son ödeme süresinden) 10 gün sonra (Bu süre aynı zamanda Ekim ayına ilişkin cari ay priminin son ödeme süresini takip eden günden itibaren 30 günlük süre içerisindedir.) yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç taksiti tecil faizi ile birlikte, üç cari ay primini ise gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödeyerek tecil işlemini ihya ettirmiştir. Bu hak taksitlendirme süresi içerisinde en fazla iki kez kullanılabileceğinden ve borçlunun ödemediği üçüncü taksiti ile üçüncü cari ay primi aynı aya denk geldiğinden 30 günlük süre her iki borç için bir kez işlemiş olacağından borçlunun bir kez daha ihya hakkı kalmış olacaktır.
Taksit veya cari ay priminin ödenmemesi bakımından bozma koşulunun oluşması halinde hangisinden bozma koşuluna girilmişse (taksit veya cari ay) bozma koşulunun oluştuğu ödeme yükümlülüğü yönünden tahsilatın yapılması yeterli olacaktır.
Örnek-24: Borçlu (N) ‘nin Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Ocak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2019 yılı Mart, Mayıs ve Ağustos ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ile 2019/Ocak ve Mayıs aylarına ilişkin cari ay primleri ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Borçlu, bozma şartının oluştuğu tarihten (Ağustos ayı taksitinin son ödeme süresini takip eden günden) 15 gün sonra yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç taksiti tecil faizi ile birlikte ödeyerek tecil işlemini ihya ettirmiştir. Bu durumda ihya işleminde ödemediği iki cari ay priminin tahsil edilmesi üzerinde durulmayacaktır. Bu cari ay primlerinin ihya işleminde tahsil edilmiş olması cari aylar yönünden ihlal yapılmadığı anlamına gelmeyecektir. Ancak, daha sonra 2020 yılı Ocak ayına ilişkin cari ay primini ödeyemediğinden dolayı Kurum alacağı tekrar muaccel hale gelmiştir. Borçlu, 2020 yılı Mart ayı içerisinde yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç cari aya ilişkin prim borcunu gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödeyerek tecil işlemini tekrar ihya ettirmiştir. İhya hakkı taksitlendirme süresi içerisinde en fazla iki kez kullanılabileceğinden ve borçlu iki hakkını da kullandığından dolayı taksitlendirme süresi içerisinde tekrar bozma şartının oluşması durumunda artık ihya işlemi yapılamayacak ve tecil işlemi bozulacaktır.
4. Tecil ve taksitlendirmenin bozulması
Tecil ve taksitlendirmeye ait üç taksitin süresinde ve tam olarak ödenmemesi sonucu ödenmeyen üçüncü taksitin ödeme süresini izleyen 30 gün içinde taksitlendirmenin ihyası yönünde üniteye yazılı başvuru yapılmaması veya ihya başvurusu yapılmasına rağmen bu süre içerisinde ödenmeyen tüm taksitlerin tecil faiziyle birlikte tamamının ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Örnek-25: Borçlu (R) ‘nin Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Ocak ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 24 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2019 yılı Ağustos ayı, 2020 yılı Şubat ve Mayıs ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Bozma şartının oluştuğu tarihten itibaren 30 gün geçmiş olmasına rağmen borçlu Kuruma başvurmadığından dolayı tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Örnek-26: Borçlu (D) ‘nin Erzincan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Mayıs ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2019 yılı Ekim ayı, 2020 yılı Mart ve Temmuz ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir, ikiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Bozma şartının oluştuğu tarihten (Temmuz ayı taksitinin son ödeme süresini takip eden günden) 20 gün sonra ödeme yapmasına rağmen 30 günlük sürenin sonuna kadar (son gün dahil) ihya için yazılı başvuruda bulunmadığından ihya işlemi kabul edilmeyecek, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Bir takvim yılı içinde üç aya ilişkin cari ay priminin süresinde ve tam olarak ödenmemesi sonucu ödenmeyen üçüncü aya ilişkin cari ay priminin ödeme süresinin son gününü izleyen 30 gün içinde taksitlendirmenin ihyası yönünde üniteye yazılı başvuru yapılmaması veya ihya başvurusu yapılmasına rağmen bu süre içerisinde ödenmeyen cari ay primlerinin gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Örnek-27: Borçlu (B) ‘nin Batman Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Şubat ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 24 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu, 2019/Ağustos ve Kasım aylarına ilişkin cari ay primlerini 2020 yılı Ocak ayında ödemiş, 2020/Mart ayına ilişkin cari ay primini ise ödeyememiştir. İkiden fazla cari ay primi süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Borçlu, bozma koşulunun oluştuğu tarihten (2020/Mart ayına ilişkin primin son ödeme süresi olan 30 Nisan gününü takip eden günden) 30 gün geçmiş olmasına rağmen Kuruma başvurmadığından dolayı 31 Mayıs itibarıyla tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır,
Taksitlendirmenin yapıldığı ünite itibarıyla, tecil şartlarına uyulmaması nedeniyle tecil ve taksitlendirme işleminin bozulması halinde tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe hangi borç türünden olursa olsun 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinden yararlanılamaz. Söz konusu haktan 5 yıl geçmedikçe yararlanamama durumu tecil ve taksitlendirmenin yapıldığı her bir ünite itibarıyla ayrı ayrı uygulanacaktır.
Örnek-28: Borçlu (B) ‘nin Bayburt Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2019/Haziran ayında 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre 40 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. 2020 yılı Ocak, Şubat ve Mayıs ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ile 2019/Aralık, 2020/Ocak aylarına ilişkin cari ay primleri ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. Borçlu, bozma şartının oluştuğu tarihten (Mayıs ayı taksitinin son ödeme süresini takip eden günden) 20 gün sonra yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç taksiti tecil faizi ile birlikte ödeyerek tecil işlemini ihya ettirmiştir. Ancak, 2020 yılı Haziran ayına ilişkin cari ay primini de ödeyemediğinden dolayı Kurum alacağı tekrar muaccel hale gelmiştir. Borçlu, 2020 yılı Ağustos ayı içerisinde yazılı olarak başvurmuş ve ödemediği üç cari aya ilişkin prim borcunu gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödeyerek tecil işlemini tekrar ihya ettirmiştir. Ancak 2021/Ocak, Şubat ve Mayıs ayları içinde ödenmesi gereken taksit tutarları ödenmemiştir. İkiden fazla taksit süresinde ve tam olarak ödenmediğinden Kurum alacağı muaccel hale gelmiştir. İhya hakkı taksitlendirme süresi içerisinde en fazla iki kez kullanılabileceğinden ve borçlu iki hakkını da kullandığından dolayı artık 30 günlük süre beklenilmeden taksitlendirme işlemi bozulacak ve tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe hangi borç türünden olursa olsun 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında Bayburt Sosyal Güvenlik II Müdürlüğüne olan tecil ve taksitlendirme talepleri kabul edilmeyecektir.
Değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde Kurum alacağı muaccel olur ve tecil ve taksitlendirme işlemi ihya yapılmaksızın bozulur ancak tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe 48/A maddesi kapsamında taksitlendirmeye başvuramayacağı hükmü bu durumda uygulanmaz.
Haczedilen malın satışına muvafakat verildiği durumlarda Kuruma ödenmesi gereken bedelin satış işlemini takip eden 10 gün içinde ödenmemesi halinde borçlunun hüsnüniyet şartını ihlal ettiği gerekçesiyle Kurum alacağı muaccel olur ve tecil ve taksitlendirme işlemi ihya yapılmaksızın bozulur ve tecil talep tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında ilgili üniteye olan tecil ve taksitlendirme talepleri kabul edilmeyecektir.
3.12.5. Tecil ve taksitlendirmenin bozulması halinde mahsup
Tecil ve taksitlendirmenin bozulması halinde, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar yerine, gecikme cezası ve gecikme zammı hesabı 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre yeniden hesaplanır.
Ödenen taksitler (tecil faizi hariç) borca mahsup edilir, tahsil edilmiş bulunan tecil faizlerinin, tecile konu toplam borç içindeki gecikme cezası ve gecikme zammına isabet eden bölümü Kuruma irat kaydedildikten sonra, kalan tutar gecikme zammına mahsup edilir.
Ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılması, teminatın iadesi ve teminat değişikliği
Borçlunun malları üzerine haciz tatbik edildikten sonra söz konusu borcun tecil ve taksitlendirilmesi halinde, daha önce haczedilmiş malları, tecil ve taksitlendirilen borçları için değerleri tutarınca teminat yerine geçer.
Tecil ve taksitlendirme işleminden önce uygulanan ve tecile konu alacağın tamamını karşılayacak değerde olan hacizler ile alınmış olan teminatlar üzerindeki hacizlerden bir kısmının borçlu tarafından daha sonraki bir tarihte kaldırılmasının veya iadesinin istenmesi durumunda, talep tarihine kadar olan taksit tutarlarının ve cari ay primlerinin ödenmiş ve daha önce alınmış olan teminatın bölünebilir nitelikte olması durumunda ödenen miktarı aşmamak kaydıyla tecil ve taksitlendirilen borçtan fazlaya ilişkin teminatlar üzerindeki hacizler kaldırılır veya iade edilir.
Tecil ve taksitlendirme işleminden önce haczedilen malların değeri tecil ve taksitlendirmeye konu borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla ise tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenen taksitler sonucunda kalan borç tutarı, hacizli mal değerinin altına inmediği sürece Kurum hacizleri kaldırılmaz.
Tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı hacizli malın değerinin altına inmesi durumunda, mahcuz malın bölünebilir nitelikte olması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde haciz kaldırılır.
Tecil ve taksitlendirilen borç tutarı teminat aranılmayacak sınırın (beşyüzbin TL) altında olsa dahi tecil ve taksitlendirme işleminden önce borçlunun malları üzerine Kurum lehine haciz işlemleri tatbik edilmiş ise söz konusu hacizler mahcuz malın bölünebilir nitelikte olması ve kalan borcu karşılayacak düzeyde teminatın bulunması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
Borcun tecil ve taksitlendirilmesinden önce haczedilen malların değeri, tecil ve taksitlendirilen borç tutarından ve zorunlu teminat tutarından az ise haczedilen malların değeri ile gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarı arasındaki fark kadar teminat gösterilmesi istenir. Bu durumda yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde zorunlu teminat tutarı belirlenirken 500.000 (beşyüzbin) Türk Lirası sınırı dikkate alınır.
6183 sayılı Kanun uyarınca herhangi bir haciz uygulaması olmadan tecil ve taksitlendirilen borçlar için alman teminatlar; tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler sonucunda kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde (bölünebilir nitelikte olması şartıyla) iade edilir.
Tecil ve taksitlendirme için alınmış teminatlarda değişiklik talep edilmesi halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması kaydıyla, borçlunun verdiği teminat, tamamen aynı değerde ve aynı nitelikte veya paraya çevrilmesi daha kolay başka teminatlarla değiştirilebilir.
Haczinin kaldırılması talep edilen mahcuz malın değeri borç tutarından fazla ise yeni verilecek teminatın değeri tecil faizleri dahil kalan tecilli borç toplamı kadar olması gerekir.
Haczinin kaldırılması talep edilen mahcuz malın değeri borç tutarından düşük ise yeni verilecek teminatın değeri en az mahcuz malın değeri kadar, ancak teminat değişikliği yapıldığı tarih itibarıyla yapılan ödemeler sonucu kalan borç toplamı (tecil faizleri dahil kalan tecilli borç) haczedilmiş malın değerinin altına düşmesi halinde ise verilecek teminatın değeri kalan borç toplamı (tecil faizleri dahil kalan tecilli borç) kadar olması gerekir.
3.14. Haczedilen malın satışına muvafakat
3.14.1. Muvafakat işlemleri
Tecil edilen Kurum alacağının 2.000.000 (ikimilyon) Türk Lirasını (bu tutar dâhil) aşmaması, mahcuz malın menkul ve/veya gayrimenkul olması ve 6183 sayılı Kanuna göre belirlenmiş değerinin %50’sinden aşağı olmamak üzere satış bedelinin %50’sinin Kuruma ödenmesi şartıyla mahcuz malın satışına izin verilir. Bu takdirde, tecil ve taksitlendirmenin yapıldığı borç için hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması ve Kuruma ödenmesi gereken bedelin ödenmesi şartıyla satılan mal üzerindeki haciz kaldırılır,
Tecil edilen Kurum alacağının 2.000.000 (ikimilyon) Türk Lirasını aşması halinde ise birinci paragraf hükmü, değeri 2.000.000 (ikimilyon) Türk Lirasına kadar olan mahcuz mallar için uygulanır. Bu takdirde, satışına izin verilecek hacizli malların her birinin değerinin 2 milyon lirayı aşmaması gerekir.
Hacizli menkul veya gayrimenkul malların satılmasına Kurumca izin verilebilmesi için borçlunun, Kurumun diğer ünitelerine olan borç durumunun da dikkate alınması gerekir. Buna göre;
a- 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında alacaklı tüm ünitelere olan borçların tamamının tecil edildiği hallerde haciz tatbik eden ünitelerin her birinin ayrı ayrı satış izni vermesi gerekir.
b- 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçlunun tüm ünitelere olan borçlarının tamamının tecil edilmediği hallerde ise tecil edilmeyen alacak tutarlarına karşılık tatbik edilmiş hacizler, borcu karşılayacak değerde mal bulunmadığı sürece kaldırılmayacak dolayısıyla satış izni verilemeyecektir.
6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçları tecil edilen borçlunun hacizli menkul veya gayrimenkul malları için satış izni alması halinde, alacaklı ünitece borçluya “söz konusu malın satışına hacizler baki kalmak şartıyla muvafakat edildiğine” yönelik bir yazı (Ek-2) verilecek, bu malların resmi sicile kayıtlı olması halinde ise, söz konusu şerhi içerecek bir yazı (gönderilecek yazıda ayrıca, satış bedeli, satış tarihi ve alıcı bilgilerinin satış işlemini takip eden 3 iş günü içinde Kuruma bildirilmesi istenecektir) ilgili sicil kaydını tutan idareye gönderilerek satışa muvafakat verildiği bildirilecektir.
Haczedilen malın satışına muvafakat verilebilmesi için asıl borçluya ait olması gerekmektedir. Söz konusu borcun ödenmesinde ilgili kanunlar gereği müşterek ve müteselsil sorumlu olanlara ait (şirket ortağı, şirket müdürü, kanuni temsilci, yetkili, üst düzey yönetici, yönetim kurulu başkanı veya üyeleri ya da üçüncü kişi vb.) olması halinde bu kişilerin sorumlu olduğu borçları 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirme hakları bulunmadığından bu kişilere ait malların satışına muvafakat verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
3.14.2. Rayiç bedelin tespiti
Satışına muvafakat verilecek malın rayiç bedelinin tespiti, Genelgenin “2.8 Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılması” maddesinde belirtilen usul ve esaslara göre yapılır.
Muvafakat verilmesinden itibaren malın değerinin tekrar tespit edilmesini gerektirecek kadar uzun bir süre geçmesi halinde değer tespit işlemi tekrar yapılır. 2 milyon TL’yi aşan borçlar için, tekrar değerleme neticesinde malın yeni değeri 2 milyon TL’yi aşıyorsa muvafakat işlemi iptal edilerek gerekli bilgilendirmeler derhal yapılır.
. Satış sonrası işlemler
Satışına muvafakat verilen malın satılması halinde satış bedelinin tespitinde; resmi sicile kayıtlı mallar için sicil kaydını tutan idareden alınan bilgi ve belge, araçlar için noter devir sözleşmesinde yazılı bedel, fiilen haczedilen mallarda icra memurunca belirlenen bedel dikkate alınacaktır,
Satış sonrasında haczin kaldırılabilmesi için tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması gerekir.
Borçlu tarafından, söz konusu malın yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak satılması sonucunda satış bedelinden üniteye yapılması gereken ödemelerin, satış işlemini takip eden 10 gün içinde yapılması ve tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması halinde satışa konu mal üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.
Satış sonrasında tahsil edilen tutar taksitlere mahsup edilir.
Birden fazla ünitece satışa muvafakat verilmesi halinde, satış bedelinden ödenecek tutar bu ünitelerin alacaklarına yetmediği takdirde satış bedelinden ödenen tutar ilk haczi koyan ünite tarafından tahsil edilerek haczi bulunan tüm üniteler arasında ödenmesi gereken tecilli alacak tutarı dikkate alınarak garameten taksim edilecektir.
Örnek-29: Borçlu (A) Tic. Ltd. Şti.’nin 2018/06-07-08-09-10 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan borcu için Salihli SGM’ce arsa vasfındaki taşınmazı ile bağımsız bölüm vasfındaki taşınmazına 18.12.2018 tarihinde haciz tatbik edilmiştir.
Ayrıca aynı dönemlere ilişkin sosyal sigorta priminden olan borcu için Burdur Sosyal Güvenlikli Müdürlüğünce de söz konusu taşınmazlara 15.01.2019 tarihinde haciz tatbik edilmiştir.
Salihli SGM’ye olan borç 11.06.2019 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmiştir. Bu tarih itibarıyla borcun güncel tutarı 600.000 TL asıl, 350.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 950.000 TL ‘dir. Ancak gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan YI-ÜFE tutarı 100.000 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için gösterilmesi zorunlu teminat miktarı asgari [(700.000-500.000) = 200.000) x 0,25] = 50.000 TL ‘dir.)
Burdur Sosyal Güvenlik II Müdürlüğüne olan borç ise 12.06.2019 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmiştir. Bu tarih itibarıyla borcun güncel tutarı 700.000 TL asıl 450.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 1.150.000 TL’dir. Ancak gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan YI-ÜFE tutarı 150.000 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için gösterilmesi zorunlu teminat miktarı asgari [(850.000-500.000) = 350.000) x 0,25] = 87.500 TL’dir.
Arsa vasfındaki taşınmazın rayiç bedeli 200.000 TL, bağımsız bölüm vasfındaki taşınmazın rayiç bedeli ise 1.000.000 TL olarak tespit edilmiştir. Taşınmazların toplam değeri, iki üniteye olan toplam borç için gösterilmesi zorunlu teminat tutarını karşıladığından ilave teminat istenmeyecektir.
Borçlu, 26.06.2019 tarihinde bağımsız bölüm vasfındaki taşınmazı 1.000.000 TL ‘ye satacağını ve 500.000 TL bedeli Kuruma ödeyeceğini beyan ederek satışa muvafakat verilmesi yönünde Salihli SGM’ye başvuruda bulunmuştur.
Bunun üzerine, borçlunun talebi ile birlikte değer tespit raporu ikinci sırada haciz tatbik eden Burdur Sosyal Güvenlik II Müdürlüğüne gönderilmiştir.
Söz konusu şirkete, taşınmaz üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla üçüncü kişiye satılmasına muvafakat edildiği bilgisi verilmiş, ayrıca ilgili tapu sicil müdürlüğüne de söz konusu taşınmazın satılmasına muvafakat edildiği bilgisi verilerek satış sonrasında satış bedeli bilgisi ile tapu senedi suretinin gönderilmesi istenmiştir. Satışa muvafakat edildiğine dair Burdur Sosyal Güvenlikli Müdürlüğünce de ilgili tapu sicil müdürlüğüne bilgi verilmiştir.
Söz konusu taşınmaz 24.07.2019 tarihinde satılmış ve tapu senedindeki satış bedeli 1.100.000 TL olarak belirtilmiştir. Bu durumda Kuruma ödenmesi gereken asgari tutar 550.000 TL’dir.
İki üniteye olan toplam borç için gösterilmesi zorunlu teminat tutarı 137.500 TL olup teminat olarak alınan arsa vasfındaki taşınmazın değerinin 200.000 TL olması nedeniyle 550.000 TL ödenmesi kaydıyla (satışa muvafakatten önce ödenen taksitlerin tutarları hariç) bağımsız bölüm üzerindeki iki ünitenin haczi fek edilecektir.
Ödenen 550.000 TL ise ödeme yapıldığı gündeki kalan taksitler dikkate alınarak aşağıda belirtildiği şekilde garameten taksim edilecektir.
Salihli SGM’nin kalan alacağı (tecil faizleri dâhil kalan taksitler): 641.666,67 TL
Burdur SGİM’nün kalan alacağı (tecil faizleri dâhil kalan taksitler): 779.166,67 TL
Satış bedelinden tahsil edilen tutar: 550.000TL
Bu durumda;
Salihli SGM’ye mahsup edilecek tutar:
(641.666,67* 550.000,00) /’1.420.833,34=248.387,10
Burdur Sosyal Güvenlikli Müdürlüğüne mahsup edilecek tutar:
Birinci yol: (779.166,67 * 550.000,00) /1.420.833,34=301.612,90
İkinci yol: 550.000,00-248.387,10=301.612,90
Ayrıca bu taşınmaz için Kurumca yapılmış takip masrafı varsa (haciz tebligatları, değer tespit ücretleri, satışa konu masraflar vb) bu masrafların da ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gerekir.
Örnek-: Yukarıdaki örnekte Burdur Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borcun gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan YI-ÜFE tutarı dahil 400.000 TL, arsa vasfındaki taşınmazın değerinin de 100.000 TL olması durumunda sadece Salihli SGM’ye ait olan borç için 50.000 TL tutarında zorunlu teminat gösterilmesi yeterli olacağından her iki ünitece de bağımsız bölüm üzerindeki taşınmazın satışına muvafakat verilecek ve hacizler kaldırılacaktır.
Örnek-: Borçlu (B)’nin, 2018/04-05-06-07-08-09-10 aylarına ilişkin sosyal sigorta priminden olan 1.200.000 TL asıl, 300.000 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 1.500.000 TL borcu için Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce 1.000.000 TL değerindeki bir adet gayrimenkulüne haciz tatbik edilmiştir. Borçlu, borcunun 48/A maddesine göre 36 ay süreyle tecil ve taksitlendirilmesi amacıyla bağlı bulunduğu üniteye 21.02.2019 tarihinde müracaat etmiş, talebi uygun görülerek söz konusu borçlar 24 ay eşit taksitte ödenmek üzere tecil edilmiştir. Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan YI-ÜFE tutarı 90.000 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için asgari [(1.290.000-500.000) = 790.000) x 0,25] = 197.500 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir.
Haczedilen gayrimenkulün değeri tecil edilen borç tutarından az, ancak madde hükmüne göre gösterilmesi zorunlu teminat tutarından fazladır. Bu nedenle, borçludan tecil edilen borçlara karşılık ilave teminat istenmeyecektir. Borçlu tarafından söz konusu mahcuz malın satılması amacıyla il müdürlüğünden talepte bulunulması üzerine il müdürlüğünce Kanunda aranılan şartlar kendisine bildirilmek suretiyle gayrimenkulün satışına izin verilmiştir. Borçlu, belirtilen gayrimenkulü 1.100.000 TL’ye satmış ve il müdürlüğüne satış bedelinden 550.000 TL ödeme yapmıştır. Borçlunun yapılan bu ödeme neticesinde (1.290.000-550.000) = 740.000 TL borcu kalmış olmasına rağmen satış sonrasında tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması gerektiğinden, gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılabilmesi için [(1.290.000-500.000 = 790.000) x 0,25] = 197.500 TL tutarında teminat gösterilmesi gerekmektedir. Örnek olaydaki gayrimenkulün borçlu tarafından 800.000 TL’ye satılması durumunda, İl Müdürlüğüne satış bedelinden ödenmesi gereken tutar, gayrimenkulün takdir edilen bedeli olan 1.000.000 TL ‘nin yarısından (500.000 TL) aşağı olamayacaktır.
Örnek- Borçlu (S)’nin 10.000.000 TL asıl 3.000.000 gecikme cezası ve zammı bulunan sosyal sigorta prim borcu için İl Müdürlüğünce sırasıyla değerleri 500.000, 750.000, 1.000.000, 2.500.000 ve 3.000.000 TL değerinde 5 adet gayrimenkulü haczedilmiştir. Borçlu, borçlarının 48/A maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiş, talebi uygun görülerek söz konusu borçlar 48 ay eşit taksitte ödenmek üzere tecil edilmiştir.
Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı 1.000.000 TL’dir. Dolayısıyla tecil edilen borç için asgari [(11.000.000-500.000) = 10.500.000) x 0,25] = 2.625.000 TL değerinde teminat gösterilmesi gerekir.
Haczedilen gayrimenkullerin toplam değeri (7.750.000 TL) tecil edilen borç tutarından az, ancak madde hükmüne göre gösterilmesi zorunlu teminat tutarı olan 2.625.000 TL ‘den fazladır. Bu nedenle borçludan tecil edilen borçlara karşılık ayrıca bir teminat istenmeyecektir.
Borçlu tarafından hacizli gayrimenkullerin satışına izin verilmesi talep edilmiştir. Talep tarihi itibarıyla tecilli borca karşılık 5.000.000 TL taksit ödemesi yapılmıştır.
Hacizli gayrimenkullerin değerleri dikkate alındığında, değeri 2.000.000 TL’nin altında olan ve satışına izin verilebilecek 3 adet (500.000, 750.000 ve 1.000.000 TL değerindeki) gayrimenkul bulunmaktadır.
Borçlunun gayrimenkul satışına ilişkin talebinin il müdürlüğünce uygun bulunması üzerine, borçlu tarafından 3 adet gayrimenkulün satıldığı varsayıldığında, il müdürlüğüne ödenecek asgari tutarlar aşağıda gösterilmiştir.
Takdir Edilen Değer | Satış Bedeli | Ödenecek Asgari Tutar | |
1 | 500.000 TL | 700.000 TL | 350.000 TL |
2 | 750.000 TL | 650.000 TL | 375.000 TL |
3 | 1.000.000 TL | 1.200.000 TL | 600.000 TL |
TOPLAM | 2.250.000 TL | 2.550.000 TL | 1.325.000 TL |
Borçlunun tecilli borca ilişkin olarak daha önce yaptığı 5.000.000 TL ödeme ile gayrimenkullerin satışından yapılan 1.325.000 TL tahsilat sonucunda tecilli borç (11.000.000 -6.325.000) = 4.675.000 TL ye inmiştir.
Satış sonrasında tecil talebi üzerine hesaplanan zorunlu teminat tutarını karşılayacak mahcuz mal ve/veya teminat bulunması gerektiğinden, gayrimenkul üzerinden haczin kaldırılabilmesi için [(11.000.000-500.000) = 10.500.000) x 0,25] = 2.625.000 TL tutarında teminat bulunması gerekir.
Hacizli diğer gayrimenkullerin toplam değeri olan (2.500.000 + 3.000.000) = 5.500.000 TL zorunlu teminat tutarının üzerinde bulunduğundan, borçludan ilave teminat istenmeyecek ve satılan gayrimenkuller üzerindeki hacizler kaldırılacaktır.
Hak ve alacak üzerindeki hacizlerin kaldırılması ve haczedilen tutarın mahsubu
Borçlunun üçüncü kişiler nezdinde bulunan hak ve alacaklarına (maaş, kira, hakediş, istihkak vb.) 6183 sayılı Kanunun 79. maddesine göre haciz konulmasından sonra hacze konu borç 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında taksitlendirilmiş ise taksitlendirme talebinin tecil ve taksitlendirme komisyonunca kabul edildiği tarihe kadar haczedilmiş olan tutarların Kurum hesaplarına aktarılması gerekmektedir. Aktarılan bu tutar ilk taksitin ödendiği tarihten sonra aktarılmış ise taksitlere mahsup edilmesi, ilk taksitin ödendiği tarihten önce aktarılmış tutarların ise cari usullere göre borca mahsup edilmesi gerekmektedir