Gelir Vergisi Yasası’nın 121 ve Kurumlar Vergisi Yasası’nın 34’üncü maddeleri uyarınca beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan gelir veya kurumlar vergisi yasalarına göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisine mahsup edilmesi mümkündür. Ancak bu bağlamda mahsubu yapılacak verginin hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde aradaki fark vergi dairesi tarafından mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde başvurusu halinde mükellefin kendisine red ve iade olunmaktadır. Söz konusu yasa maddeleri uyarınca Maliye Bakanlığı; iadeyi mahsuben veya hakden yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata bağlamaya ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Bu yetki; kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri elde edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre ayrı ayrı kullanılabileceği gibi belli hadler çerçevesinde kullanılabilmektedir.
Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması koşuluyla yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibariyle yapılmaktadır. İkmalen veya re’sen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup istemine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih itibariyle gerçekleştirilmektedir.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 79 sayılı Gelir Vergisi sirkülerinde ifade edildiği üzere konuya ilişkin aranan belgelerin mükelleflerce tamamlanması aşamasında yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmayacaktır.
Diğer yandan 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin ‘ 1.3.2. Nakten İade’ başlıklı bölümünde, ‘Nakden iade taleplerinin dilekçe ile yapılması şarttır. Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 10 milyar lirayı geçmemesi halinde iade talebi, yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablo (Ek:1) ile birlikte;
* Ücret ve gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olması halinde ücretlere ilişkin olarak işveren tarafından verilen ve kesintinin yapıldığını gösteren yazının, gayrimenkul sermaye iradına ilişkin kira kontratının,
* Menkul sermaye iradına ilişkin olarak kesintiyi yapan bankalar, özel finans kurumları, aracı kurumlar ve diğer kurumlar tarafından düzenlenen ve vergi kesintisinin yapıldığını gösteren belgenin,
* Serbest meslek kazancına ilişkin olarak vergilerin sorumlu adına tahakkuk ettiğini gösteren saymanlık yazısının,
* Ticari kazançlar ve zirai kazançlara ilişkin olarak tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin,
‘İlgili kurumca onaylanan bir örneğinin dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir’ açıklamalarına yer verilmiştir.
Ayrıca Vergi Usul Yasası’nın mükerrer 257’nci maddesi ile Maliye Bakanlığı’na verilen yetki çerçevesinde gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda verme zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda da elektronik ortamda verilen muhtasar beyannamede yer alan ‘Ücret ve Ücret Sayılan Ödemeler ile Menkul Sermaye İratları Dışında Kalan Ödemelere Ait Bildirim’ ile gayrimenkul sermaye iradı, serbest meslek kazancı, ticari kazanç ve zirai kazançlara ilişkin olarak yapılan tevkifatlarda, tevkifat yapılan kişinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası (TC Kimlik Numarası) ödemenin gayri safi tutarı ve yapılan tevkifatın miktarına ilişkin bilgiler bulunmakta ve bu bilgiler ile vergilerin ödenip ödenmediği hususu vergi daireleri tarafından E-VDO merkezi sorgulamalar ekranında e-beyanname bölümünde sorgulanabilmektedir.
Dolayısıyla, mükelleflerin iade işlemleri için harcadığı zamanın, ödemenin gecikmesi nedeniyle katlandıkları maliyeti ve vergi dairesi üzerindeki iş yükünü azaltmak amacıyla 252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca tevkif yoluyla ödenmiş vergilerin nakden iadesinde istenilen bilgilerin E-VDO merkezi sorgulama ekranından tespit edilebilmesi durumunda, bu bilgilere ilişkin belgeler mükelleflerden bundan böyle kağıt ortamında aranılmayacak olup, dilekçe ile yıl içinde yapılan tevkifatlara ait mükellef tarafından düzenlenmiş tablo yeterli olacaktır.
Ancak, nakden iadeye ilişkin bilgilerin E-VDO merkezi sorgulama sisteminden tespit edilememesi durumunda ise 252 Seri No’lu Gelir Vergisi Tebliği’nde belirtilen belgelerin dilekçe ekinde istenilmesine devam edilecektir.
Kaynak:VEYSİ SEVİĞ / İTO GAZETESİ/06.02.2012