Genel Sağlık Sigortası

Evde sağlık bakım hizmetleri

Ülkemizde, kaç kişinin evde bakım hizmetine ihtiyaç duyduğunu gösteren, elimizde bir veri bulunmuyor. En son yapılan araştırmalarda, nüfusun yüzde 12-13 arasındaki bölümünün özürlü olduğu anlaşılıyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 9-10’unun süreğen hastalığı, yüzde 3-4’ünün ise zihinsel, bedensel ve ruhsal özürleri var. Evde başkalarının bakımına muhtaç kişiler, normal bakımla birlikte kimi zaman sağlık tedavisine ihtiyaç duyabilirler.

İnsanlar doğuştan gelen hastalık ve özürlülükleri sebebiyle evde bakım hizmetine gereksinim duyabilecekleri gibi, yaşamın belirli bir yaşında geçirdikleri bir rahatsızlık sonucunda veya yaşlılıklarında bu hizmete ihtiyaç duyabilmekteler.

Nüfusun önemli bir kısmını oluşturan özürlülerin çoğunluğu evlerinde ailelerinin bakımıyla yaşamlarını sürdürmekte, çok az kısmının özel ve kamu kuruluşlarında bakımları sağlanmaktadır. Özürlü bireye sahip olan aileler bakımın zor koşulları dışında sosyal yaşamdan kopmaya yol açan büyük sorunlarla karşı karşıyadır.

Geleneksel olarak, evde bakım hizmetleri aileler tarafından sağlanmıştır. Kentleşme ve ekonomik gelişmeler sebebiyle evde bakımın ağırlaşan koşulları aileye devletin desteğini zorunlu hale getirmiştir. Böylece profesyonel bakıcı hizmetleri gelişmiştir. Sağlık hizmetlerinin evde verilmesiyle daha düşük maliyetlere katlanılmakta ve sağlık kurumlarında hasta yoğunluğu azalmaktadır.

Türkiye’de özel kuruluşların yanında kamu adına Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından evde bakım hizmetleri sunulmaktadır. Evde bakım sağlık hizmetlerine sosyal güvenlik genel sağlık geri ödeme kapsamında yer verilmemesi, özel sigortaların bu konuda isteksizlikleri bu alanda yaşanan sorunların kaynağı olarak görülmektedir. Çünkü finansman güçlüğü çeken merkezler büyük kentlerde ve ruhsatsız çalışma gibi bir yöntem benimsemekteler.

 

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

SHÇEK, sosyal ve ekonomik sebeplerle muhtaç durumda olan korunmaya ve bakıma muhtaç özürlülerin bakımlarını öncelikle aile ortamında yürütme anlayışıyla hareket ederken ailesi yanında bakımı sağlanamayanlara ise merkezlerinde hizmet vermektedir. SHÇEK yaklaşık 239 bin özürlünün bakımını üstlenmiştir. Bunlardan 2.862 kişi özel bakım merkezlerinde, kalanlar aileleri yanında hizmet almaktalar. Özürlü evde bakım hizmetlerinden, bu yılsonuna kadar 300 bine yaklaşan vatandaşın yararlanacağı öngörülmektedir.

SHÇEK uygulamalarında, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olduğu, özürlülük sınıflandırmasına göre ağır özürlü olduğu belgelendirilenler bakıma muhtaç özürlü kabul edilmektedir.

SHÇEK, yoksulluk nedeniyle bakım zorluğu çeken ailelere parasal destek sağlamaktadır. Aile içi kişi başı geliri net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlünün ailesine bir aylık net asgari ücret, özel bakım merkezince hizmet veriliyor ise merkeze iki aylık net asgari ücret ödenmektedir. Hâlihazırda 57 ilde izin verilen özel bakım merkezlerinden yaklaşık 1.500-2.000 özürlü yararlanmaktadır.

 

Evde sağlık hizmetleri

Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ, Denizli’yi ziyareti sırasında 2011’in başına kadar “evde bakım hizmetleri” ile ilgili pilot çalışmalardan sonuç alacaklarını, 140-150 bin hastaya evde bakım hizmeti sunacaklarını açıkladı.

Evde sunulan sağlık hizmetiyle muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonların hastanın evinde ve aile ortamında sağlanmasıyla, bu kişilere ve aile bireylerine sosyal ve psikolojik desteğin bir bütün olarak birlikte verilmesi amaçlanmaktadır.

Evde sağlık bakım hizmetleri özel ve resmî sağlık kurum ve kuruluşlarınca sağlanılmaktadır. Hastane, tıp merkezi, dal merkezi, poliklinik gibi özel sağlık kuruluşları bünyesinde bulunan evde bakım merkezleri kurulmaktadır. Kamuda ise görevli kurum ve kuruluşlar ile kamu hastanelerinden evde bakım birimi oluşturulanlar bu hizmeti vermektedirler.

Evde bakım sağlık hizmetlerinden, hastanın talebi ve hizmetin gereklerine göre gece-gündüz, hafta sonu ve tatil günleri dâhil, gerektiğinde 24 saat yararlanılmaktadır. Sağlık personelince sağlık hizmeti verilecek hastaya evde bakım planı ve tedavi planı hazırlanmaktadır. Bu kapsamda laboratuar hizmetleri, sağlık kurumu bünyesindeki merkezî laboratuar veya hizmet alımı yoluyla temin edilen laboratuarlar vasıtasıyla verilmektedir. Gerekli tıbbi cihazlar sağlanmaktadır. Evde bakım hizmeti sunulan kişilerin acil durumlarında ambulans ile en uygun bir sağlık kuruluşuna naklini yapmak/yaptırmak bu birimlerin görevidir.

Evde sağlık hizmetleri ekibinde yer alan fizyoterapist, diyetisyen, psikolog ve sosyal çalışmacı, evde sağlık bakım hizmeti verilen kişi ve aile bireylerine müdavi tabip ve sorumlu tabibin belirlediği tedavi planı doğrultusunda, mesleklerinin gerektirdiği beslenme, rehabilitasyon hizmetleri ile sosyal ve psikolojik destek hizmetleri verirler.

İl düzeyinde evde bakım sağlık hizmetlerinin organizasyon ve koordinasyonunu sağlamak amacıyla “evde sağlık hizmetleri iletişim ve koordinasyon merkezleri” oluşturulmuştur. Merkez, kendisine telefon veya doğrudan yapılan başvuruları, evde sağlık hizmet birimleri, toplum sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi ve aile hekimliklerine yönlendirmektedir.

Evde sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile genel veya dal hastaneleri bünyesinde kurulan evde sağlık hizmeti birimleri, toplum sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi ve aile hekimleriyle sunulmaktadır.

Yataklı sağlık kurumu bulunmayan veya bünyesinde evde sağlık birimi kurulmamış sağlık kurumu bulunan yerleşim yerleri ile yataklı sağlık kurumunun bağlı bulunduğu belediyenin mücavir alanı dışında kalan yerleşim yerlerinde, evde sağlık hizmeti vermek üzere sağlık müdürlükleri tarafından oluşturulan gezici MOBİL birimler oluşturulmaktadır.

Evde sağlık hizmetleri biriminin görevi hastalığın teşhisini koymak olmayıp daha önce ilgili dal uzman tabiplerince konulmuş olan tanı ve planlanan tedavi çerçevesinde ve kişinin bulunduğu ev ortamında;

● Muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin verilmesi,

● İlacın reçete edilmesindeki özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla uzun süreli kullanımı sağlık raporu ile belgelendirilen ilaçların reçete edilmesi,

● Tıbbi cihaz ve malzeme kullanımına ilişkin raporların çıkarılmasına yardımcı olunması,

● Hastanın ve ailesinin evde bakım sürecinde üstlenebilecekleri görevler ve hastalık ve bakım süreçleri ile ilgili bilgilendirilmesi ve hastalığı ile alakalı evde kullanımı gerektiren tıbbi cihaz ve ekipmanların doğru ve uygun koşullarda kullanılması konusunda eğitim ve danışmanlık…

gibi hizmetlerin verilmesini kapsamaktadır.

Sayın Bakan’ın açıklamalarına göre; Evde bakım kararı alınmış ve onaylanmış bir kişi, aile hekimi tarafından takip edilecek. Bütün ihtiyaçları evde görülecek. Hemşireyle ilgili kısmını hemşire, aile hekimiyle ilgili kısmını aile hekimi, uzmanla ilgili kısmını uzman görecek. Rapor için vatandaşlar hastanelere taşınmayacak. Bu kişileri hastaneye götürme ihtiyacı sadece MR çekimi, tomografi çekimi gibi o aletlerin, eve gelemediği durumlara mahsus kalacak. Onun dışında ne varsa evde yapılacak, ilaçları eve getirilecek.

Yeni uygulamaya konulması öngörülen sistemle, Sosyal Güvelik Kurumu’nca sağlanan sağlık hizmetlerine, sigortalıların Kurum’a gitmeden doğrudan evde bakım sağlık birimlerince ulaşabilme kolaylığı öngörülmektedir. Belki bakarsınız bu hizmet, genel sağlık sigortası kapsamına alınır.

kaynak:Erdem 19.07.2010

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir