SGK Emeklilik

Erken emeklilik beklentileri

Anlaşılan fısıltı gazetesi yine işbaşında. Bazı dönemlerde okurlarımızdan aynı konudaki mailleri seri halde almaya başlıyoruz. Tıpkı, “Bu maili en az kırk kişiye gönderirseniz, her dileğiniz olur” türünden zincirleme mailler gibi…
Anlaşılan iddiayı ilk ortaya atan kişi bile, bir süre sonra kendi söylediğine inanmaya başlıyor olmalı. Bu günlerde okurlarımız yeniden ve topluca aynı soruyu sormaya başladı. Daha doğrusu, sorudan ziyade bir temenni… Hükümet, sigortalılık süresi yirmi beş yılı dolan ama kademeli yaş nedeniyle emekli olamayanlara, bir defalık hak getirecekmiş. Bu konuda kanun hazırlanmaktaymış. İddianın ifade ediliş tarzı o kadar kesin ki, biz bile atladığımız bir şey mi var diye kendi kendimize sormadan edemiyoruz. Çünkü iddia sahipleri diyor ki, “İşsizlik oranı arttı, yirmi beş yılı dolan erkekler ile yirmi yılı dolan kadın sigortalılara bir defalık emeklilik hakkı tanınacak ki, bunlar emekli olsun. Boşalan kadrolara işsizlerden yeni işçiler alınarak, hem emeklilik bekleyenler hem de iş bulan mevcut işsizler mutlu edilsinler.”

DENGE BOZULDU
Gerekçe olarak konuyu gelecek yıl yapılacak genel seçimlere bağlayanlar da var. Bu beklentilerin çok çeşitli sebepleri var muhakkak. Bir kere geçmişten gelen alışkanlıklar söz konusu. Genellikle seçim öncesi ya da muhalefet partilerinin vaat edip, hemen seçim sonrası çıkardıkları erken emeklilik kanunları var. Tabii bu, siyasi partilerin tercih önceliği meselesidir. Sosyal sigorta sistemimizin aktüaryal dengesinin bozulmasında baş aktörün bu erken emeklilik kanunları olduğunu hepimiz biliyoruz. Üstelik son dönemlerde SGK’nın sigortalı sayısı, buna bağlı olarak topladığı primler de yükselip, ödenen emekli aylıklarının bu primlerle karşılanma oranı da artıyor.

SAĞLIK HARCAMALARI
Emeklilik sisteminde planlanan ve oluşturulmaya başlanan aktüaryal denge 2035 yılına kadar sürecek hesaplamaları içeriyor. SGK’nın bütçe açığı doğrudan genel bütçeyi ilgilendirmekte. Şu anda SGK’nın bütçe açığında dikkati çeken asıl husus emeklilik hesapları değil. Asıl üzerinde durulması gereken sağlık harcamalarındaki artış eğilimidir. Sağlık harcamalarındaki yükseklik ve bu artış eğilimi sürerken, ilave olarak bir de emeklilik hesaplarında primlerle karşılanamayacak ölçüde artışa yol açacak düzenlemeleri göze alan olur mu bilemiyorum. Çünkü sağlık giderlerinde kısıtlamaya gitmeden emeklilik harcamalarını artırmak bir anlamda ülke bütçesi eşittir SGK bütçesine yol açmak demektir.

Erken emeklilik istihdam politikası olamaz
Bir defalık erken emeklilik bekleyenlerin bir gerekçesi de emekli olanlar sayesinde, kadroların boşalması ve yerlerine mevcut işsizlerin yerleştirilmesidir. Erken emeklilik bir istihdam politikası aracı olamaz. Kaldı ki, bizde erken yaşta emekli olanlar köşelerine çekilip oturmuyorlar ki… Hatta bizdeki yüksek oranlı işsizliğin bir nedeni de erken yaşta emekliliktir. Bizde emekliler “mış” gibi yapıyorlar. Yaş itibariyle henüz çalışabilecek konumda oldukları için, emeklilik sonrası aynı işyerlerinde ya da yeni iş bularak çalışmaya devam ediyorlar.
Üstelik emekli aylıklarının olması garantisiyle daha düşük ücretle ve kayıt dışı çalışmayı da kabul ediyorlar. İşyerleri açısından kayıt dışı ve daha düşük ücretle çalışan emekliler tercih edilebilir oluyor. Hatta tecrübenin tercih nedeni olduğu bazı meslek gruplarında düşük ücretli ve kayıt dışı emekli çalışması büyük avantaj sağlıyor. Malum emekli aylıkları da yeterli değil… Zaten sigortalıların çok büyük kısmı çalıştığı dönemde bildirimleri asgari ücret düzeyinden yapılmış… Bu emeklilikte aylıklarının düşük olması sonucunu doğuruyor. Bir tür kısır döngü…

Kademeli yaş kazanılmış hakın gaspı mı?
Okurlarımızın üzerinde durduğu bir konu daha var. Sigortalı olduğu tarihten çok sonra, özellikle de emekliliklerine üç dört yıl kala Kademeli Yaş Kanunu ile yaş beklemek zorunda kalanlar var. Bu durumda olanlar soruyor, “Biz sigortalı olduğumuz dönemde böyle bir kanun yoktu. Emekliliğimize birkaç yıl kala getirilen yaş koşulu kazanılmış hakkımızın gaspı değil mi?”
Biz de karşılık olarak onlara soruyoruz, “Siz ilk sigortalı olduğunuzda bu yaş koşulu mevcut olsaydı, sigortalı olmayacak mıydınız?”
Sosyal sigorta uygulaması kamu hukukunu ilgilendiriyor. Sigortalı olup olmamak kişilerin tercihlerine bağlı değil. Sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaya başlamışsanız, sigortalı olmanız yasal zorunluluk. Bu nedenle emekliliğine birkaç yıl kala çıkan kanunla emeklilikte yaş beklemek zorunda kalanların “Kazanılmış hak gaspı” iddiasına sarılmalarına imkan yok. Üstelik bu iddiyı daha önce yargıya taşıyanlar oldu. Anayasa Mahkemesi de bu kapıyı kapattı.

Okur sorusuna cevap
Sayın Mustafa İhsan Gazioğlu, son çalışmanız Emekli Sandığı olmadığı için memuriyet yıllarınızla ilgili mevcut kanuni düzenlemelere göre emekli ikramiyesi alma hakkınız yok. Bu konuya daha önceki yazılarımızda da yer vermiştik. İkramiye red kararına karşı dava açıp, bu davada Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunarak konuyu Anayasa Mahkemesi’ne intikal ettirmeniz gerekiyor

Kaynak:Celal KAPAN/Yeni Asır/4.8.10

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir