SaÇalışma hayatı ve sosyal güvenlikle ilgili konularda basında çıkan haber ve yazıları üçe ayırabiliriz;
· Doğru haberler
· Yalan haberler
· Balon haberler
Doğru ve yalan haberi tanımlamaya gerek yok. Ancak balon haberi biraz açmakta fayda var. Balon haberin içeriğinde bir hakikat ve doğruluk payı vardır. Ancak yazar veya muhabir onu öyle bir işler ve öyle bir verir ki, haber hak ettiğinden kat be kat fazla ilgi görür.
İşte geçtiğimiz günlerde bir balon haber örneğini ‘dava açan emekli 2 bin 113 lira alır‘ başlığıyla okuduk. Haberle ilgili çok sayıda soru aldığımız için, konuyu ‘efradını cami, ağyarını mani’ bir şekilde ortaya koyma gereği duyduk.
Haber neydi?
Bir meslektaşımızın imzasıyla verilen haberde, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin 2002 ve 2006 yıllarında almaları gereken zam farklarını almadıkları, bunun için dava açanların 2.113 lira kazandıkları ve her emeklinin ayrı ayrı dava açması halinde aynı parayı alabilecekleri belirtiliyordu.
İşin aslı nedir?
Konuyu mevzuata boğmadan işin esasını anlatalım. 01.01.2000 tarihine kadar emekli aylıklarının hesaplanmasında ve artırılmasında SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensupları için aynı sistem (gösterge ve memur maaş katsayısı) kullanılıyordu. Ancak 2000 yılı itibariyle memurlar yine aynı sistemde kalırken, SSK ve Bağ-Kur’lular için yeni bir sisteme geçildi. Yeni sistem tabii ki SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarının memurlara göre daha düşük artmasına sebep oluyordu. İşte bunu gören dönemin Ecevit Hükümeti, 3 Kasım 2002 seçimlerine giderken bir karar aldı ve dedi ki, “Ey SSK ve Bağ-Kur emeklileri, biz sizin aylıklarınızın daha yavaş artmasına sebep olan bir uygulama başlattık ama eğer bizi yeniden seçerseniz, 2002 yılı için memur emeklileri ile sizin aranızdaki maaş artış farkını 2003/Ocak ayında ödeyeceğiz.” Eğer Ecevit Hükümeti yeniden seçilseydi, buna göre 2003/Ocak ayı itibariyle SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yaklaşık 7 liralık bir artış yapılacaktı.
Ancak bu vaade rağmen DSP-MHP-ANAP hükümeti yeniden seçilemedi ve iş başına AK Parti Hükümeti geldi. Yeni hükümet iş başına gelince baktı ki bir önceki hükümet SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bir söz vermiş. İşte bu sözü yerine getirmek için SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 75 ve 100 lira olmak üzere sosyal destek ödemesi adı altında zam yaptı. Yani daha önce verilen sözün 10 katından fazla zam yapmış oldu. Aynı düzenleme ile Ecevit Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu kararıyla yapmış olduğu düzenlemeyi de yürürlükten kaldırdı. Zira verilen söz, on katı fazlasıyla tutulmuş oldu.
Ve davalar…
Öte yandan, AK Parti Hükümeti tarafından yapılan zamma rağmen, “On kat fazla zam yapılsa bile biz illa da Ecevit’in vermeyi vadettiği zammı da istiyoruz” diyen emeklilerimizden dava açanlar oldu. Bunlardan ilk derece mahkemesinde kazananlar oldu ancak henüz Yargıtay tarafından onanmış hiçbir karar bulunmuyor. Tam aksine, zam farkı talebi ilk derece mahkemesinde reddedilenlerden temyiz için Yargıtay’a başvuranların, ret kararlarına 21. Hukuk Dairesi tarafından onama kararları verildi. Yani emeklimiz iş mahkemesinde zam farkı için dava açmış, mahkeme bu talebi reddetmiş, emeklimiz Yargıtay’da temyiz etmiş ve Yargıtay, ret kararı veren iş mahkemesini haklı bulmuştur.
2006 yılı için ödenmesi gereken zam farklarının ödenmediği veya eksik ödendiği iddiası ise yukarıdaki iddiadan çok daha zayıf ve dayanaktan yoksundur. Zira konu tamamen matematiksel hesaba dairdir ve SGK hesaplaması gayet nettir.
Özet olarak ifade edelim ki, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin hak edip de almadıkları bir zam farkı yoktur. İlk derece mahkemelerinden nadir olarak emekliler lehine kararlar çıksa da Yargıtay‘da emekliler lehine hiçbir karar yoktur. Aksine, ret verilmesini uygun bulan Yargıtay kararları vardır. Emeklilerimize tavsiyem, kimsenin aklına uyup da mahkemelerde paralarını ve zamanlarını heder etmesinler.
Son olarak, emekliler arasındaki maaş dengesizliği kesinlikle kabul edilemez. Bağ-Kur basamak mağdurlarından SSK süper emeklilerine kadar pek çok mağdur emeklimiz, bu adaletsizliğin bir an önce giderilmesini bekliyor. Ancak hiç kimsenin, balon haberlerle emeklilerin bu sorunları üzerinden siyasi/ticari rant devşirmeye hakkı yoktur. Saadettin ORHAN/Bugün/10.3.11