Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş. Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:
– Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım.
2. Devlet adamı ve dalkavuk
Önemli mevkide bulunan bir devlet adamı dalkavuğun birine
– Sıfır nedir?
diye sormuş. Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:
– Sizin huzurunuzda ben.
3. Bey ve dalkavuk
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün Bey demiş ki:
– Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş:
– Sen dalkavuk musun?
– Evet efendim.
– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
– Olur mu efendim? Ben filan Bey’in yanında şu kadar, fişmekan Bey’in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak calıştım.
Bey:
– Olmadı, sen çık.
demiş.
Derken ikinci, üçüncü….. adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. Bey:
– Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
– Evet efendim.
– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
– Hayır, hiç benzemem efendim.
– Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
– Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
– Tamam ben dalkavuğumu buldum.
4. Kral ve dalkavuk
Kral ördek avında… Av uşakları çevredeki ördekleri kışkırtıp, kralın önüne getiriyorlar. Sonunda hazret önünden geçen bir ördeğe ateş ediyor, heyecanla dalkavuğuna soruyor:
– Nasıl? Vurdum mu? Vurdum mu?
Dalkavuk:
– Majesteleri zavallı ördeğin hayatını bağışlamak alicenaplığında bulundular.
5. Padişah ve dalkavuk
Padişahın biri patlıcan yemeğini çok severmiş. Bir gün yemekte
– Şu patlıcan ne güzel sebzedir.
demiş. Dalkavuğu hemen:
– Haklısınız Sultanım. Bu patlıcan öyle lezizdir ki, kırk çeşit yemeği olur, tatlısı olur, turşusu olur, yemeğe doyamazsınız.
diye methiyeler düzmüş. Derken birkaç gün sonra yemekte yine patlıcan varmış. Padişah da o gün tersinden kalkmış
– Ne bu yahu, yine patlıcan, yine patlıcan. Bari bir şeye de benzese.
diye kükremiş. Dalkavuk da ele almış:
– Yaa evet Sultanım. Zaten kara kuru bir şey, tadı yok, kekremsi, yemeği yemek değil, tatlısı tatlı, turşusu turşu.
Padişah da:
– Sana da bir şeyler oluyor. Daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremedin. Bugün de yerin dibine batırdın.
deyince, dalkavuk hemen atılmış:
– Aman Sultanım, ben sizin dalkavuğunuzum, patlıcanın değil. (Teşekkürler İ.ALTINPINAR)