Çalışanların izinleri artacak, ailelere sosyal hizmet görevlisi,doğum sayısına göre yarım…geliyor. İŞTE başlıklar halinde Başbakanın yeni açıkladığı çalışma hayatına ilişkin paket:
1)500 AİLEYE 1 SOSYAL HİZMET GÖREVLİSİ: Türkiye’nin aile hekimliği uygulamasında olduğu gibi 500 aileye 1 sosyal hizmet görevlisi düşecek şekilde bölgelere ayrılacağını açıklayan Davutoğlu, bu görevlilerin 500 ailenin sosyal destek anlamındaki ihtiyaçlarını takip edeceklerini, denetim faaliyetinde bulunacaklarını, verilen sosyal desteklerin nerede, nasıl kullanıldığını gözetecek yeni bir ekip oluşturacaklarını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin son dönemde sosyal destek anlamında dünyaya örnek olacak bir performans sergilediğini belirterek, toplumun büyük bir kesiminin sosyal desteklerden istifade ettiğini kaydetti.
ASDEP süreciyle bu desteklere ulaşma imkânı olmayan aileleri tespit edeceklerini, onlar başvurmadan bulundukları yerlerde desteklenmelerinin planlamasını yapacaklarını anlatan Davutoğlu, desteklerin hedef kitleye ulaşıp ulaşmadığını denetledikleri mekanizmayı da güçlendireceklerini, 5 bin yeni personel alacaklarını açıkladı.
Davutoğlu, böylece yeni istihdam alanlarının da oluşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Bu 5 bin eleman mobil bilişim imkânına sahip olacak, ellerindeki bilgisayarlarla 500 aileyi sürekli tarayacaklar görevli bir şekilde. Üzerlerindeki GPRS de bu bilgisayarlarda. Bu elemanlarımızın ailelerle yaptığı iletişimi biz de takip edeceğiz. Dolayısıyla yepyeni bir mekanizmayla sosyal destek programlarımızın ve ailelere verdiğimiz desteklerin hedefe ulaşması yönünde kapsamlı bir eylem planı geliştirmiş olacağız.”
DOĞUM NEDENİYLE ÜCRETSİZ İZİNDE GEÇEN SÜRELER
İş ve aile hayatını uyumlaştırmak, aileyi korumak, kadınların üzerindeki yükümlülükleri azaltmak ve onlara destek olmak için bir dizi kanuni düzenleme yapacaklarını bildiren Davutoğlu, “Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacağız” dedi.
Şimdiye kadar doğum nedeniyle alınan ücretsiz izinlerde derece kademelendirme ilerlemesinin yapılamadığına dikkat çeken Davutoğlu, bu yeni düzenlemeyle borçlanma yapmaksızın derece ve kademe ilerlemelerinin yapılacağını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, “Erkeklerin askerlikten kazandıkları hak gibi kadınlar da doğumdan aynı hakka sahip olacak. Nasıl erkekler askerlikte geçirdikleri dönem için bu kademelendirme imkânlarından istifade ediyorlar kadınlarımız da doğum nedeniyle aynı haklardan istifade etme imkanına kavuşacak” diye konuştu.
Doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapılacağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Şu anda analık izni sonrasında yarı zamanlı çalışma imkânı yok. Sadece kamudan annelik izninden sonra 12 aya kadar süt izni hakkı var. Yapacağımız düzenlemeyle analık izini bitiminden sonra ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üç ve üzeri çocuklar için 6 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkânı getireceğiz. Yani anneler istemeleri halinde yarı zamanlı, günde 8 saat mesai ise 4 saat mesai yapmak suretiyle geri kalan vakitlerinde yeni doğan çocuklarının yanında bulunma imkânına sahip olacak ve aradaki fark kesinlikle bir kesintiye uğramayacak yani tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Bu yarı zamanın ücretini işveren, geri kalan tazmin edilecek olan izinli sayılan zamanı ise biz devlet olarak karşılayacağız.”
KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMA İZNİ
Başbakan Davutoğlu, 0-12 aylık bebekleri evlat edinenleri de aynı kapsama alacaklarını dile getirerek, bu süreyi engelli çocuk doğuranlar için 12 aya çıkartacaklarını, çoğul gebelik halinde de bütün bu sürelerin her bir çocuk için birer ay uzatılacağını bildirdi.
Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma izni hakkı getireceklerini bildiren Davutoğlu, şunları söyledi:
“Buradaki fark şu; çocuk 5,5 yaşına kadar ‘Ben çocuğumla kalmak eğitimiyle ilgilenmek, onu eğitime hazırlamak istiyorum’ diyen annelere, ebeveynlere 30 saate kadar kısmi çalışma hakkı getireceğiz. Böylece bu dönemde ebeveyn işinden olmayacak, 30 saat çalışarak hem iş garantisi devam etmiş olacak hem profesyonel hayattan kopmayacak ama çocuğunu da eğitime hazırlayacak şekilde birlikteliği çocuğuyla geçirme imkânı bulacak.”
Davutoğlu, prematüre doğum, evlat edinme ve annenin vefatı halinde izin haklarını yeniden düzenleyeceklerini anlatarak, “Bu çerçevede işçiler için şayet anne doğum sonrasında hayatını kaybederse geri kalan izinleri baba kullanabilecek. Anne doğum esnasında hayatını kaybetti ama bebek sağ. Aynı hakları babaya sağlıyoruz ki baba bebeğiyle ilgilenebilsin ve anne vefatından doğacak merhamet eksikliği bebekte ortaya çıkmasın” diye konuştu.
Kamuda çalışanların evlat edinme durumunda izin hakkından yararlanabileceğini dile getiren Davutoğlu, bu hakkın işçilere de verileceğini açıkladı.
BABALIK İZİNLERİ YENİDEN DÜZENLENECEK
Davutoğlu, memurlar için prematüre doğumlarda ilave izin hakkı sağlayacaklarını, bebek 7,5 aylık dünyaya gelmişse geriye kalan 1,5 ayın ek olarak izne intibak ettirileceğini bildirdi.
İş Kanunu kapsamındaki babalık izinlerini de yeniden düzenleyeceklerini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Yapacağımız düzenlemeyle işçiye yani babaya, eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz. Arada cumartesi pazar da girdiği için net 1 hafta izin anlamına gelir ama tabii babanın bu izni aldıktan sonra kahve köşelerinde veya başka yerlerde stadyumlarda olmamasını teminen belki anneden de ‘Evet bu 5 gün içinde benim yanımda, bana hizmet etti’ diye bir yazı alabiliriz. Böylece baba, bebeğine merhamet, şefkat göstermek, eşine destek olmak için 1 hafta izinli sayılacak.”
“BAŞKA HEDİYELERİ İLERDE HAK EDEBİLİRLER”
Başbakan Davutoğlu, çocuğun yüzde 70 engelli olması veya sürekli bir hastalığının bulunması durumunda ebeveynlerden birine 1 yıl içinde 10 güne kadar izin getirdiklerini de anlatan Davutoğlu, ayrıca bunun için bir izin talebine ihtiyaç olmayacağını sözlerine ekledi.
“Cennetin ayaklarının altında olduğu anneler için, çok özel bir uygulama getiriyoruz” diyen Davutoğlu, kendisi veya eşi kamuda çalışan kadının doğum yaptığında, erkeğin hesabına yatan 192 lira civarındaki doğum yardımını, “baba doğum çilesinin nesini çekiyor ki babanın hesabına yatırıyoruz” düşüncesiyle annenin hesabına yatırılmasına ya da anneye çek gönderme uygulamasına dönüştürdüklerini bildirdi.
Uygulamayı da genişleterek tüm annelerin bu kapsama alındığını belirten Davutoğlu, “Her bir anneye doğum yaptığı anda, devletimizden bir doğum hediyesi olarak ilk çocukta 300 Türk Lirası ki bu yarım altın oluyor takriben, ikinci çocukta 400 Türk Lirası, üçüncü çocuk ise 600 Türk Lirası bir yardım ulaşacak. Anneye ve bebeğe ilk altını devlet takacak. Bu altınlar bir müddet sonra hatıra olarak da saklanabilir, nesilden nesile aktarılabilir, sembolik olarak bizim annelere verdiğimiz değeri, onların büyük fedakârlıklarının, takdirimizin bir nişanesi olarak her bir anneye bu hediye takdim edilecek. Babalar da iyi hizmet ederlerse başka hediyeleri ilerde hak edebilirler” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, kreş ve gündüz bakım evlerini yaygınlaştırmak için, bu kurumların okul öncesi eğitim kurumlarına tanınan vergi teşviklerinden yararlanmalarını sağlayacaklarını dile getirerek, “Kreş ve bakımevleri vergi teşviklerinden istifade edecek, böylece çalışan kadınlarımızın çok daha iyi şartlarda çocuklarını bırakabilecekleri ortamlar oluşturulacak” dedi.
Belediyelere kreş ve gündüz bakım evi kurma yükümlülüğü getireceklerini, belediyelerin yerel otoriteler olarak bölgelerinde doğan çocuklardan ve çocukların bakımından sorumlu olacaklarını vurgulayan Davutoğlu, “Bunlar pratik olarak hemen uygulamaya sokacağımız, bu hususların bir kısmı ASDEP projesi gibi herhangi bir yasal düzenleme gerektirmeden devreye sokacağımız uygulamalar. Diğerleri ise şu anda Meclisimizde bulunan yasalarla entegre şekilde düşünülüp, en kısa zamanda yasalaştırılacak ve uygulamaya geçilecek” diye konuştu.
ÇEYİZ HESABI
Gençlerde evliliği teşvik etmek amacıyla da destek modelleri geliştirdiklerini, bunlardan bir tanesinin de “çeyiz hesabı” olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Anadolu’da hemen hemen her yerde vardır, çocuk ileride evlendiğinde değerlendirir amacıyla kavak, ağaç dikilir. Bu kez ebeveynleri tasarrufa teşvik ve evlilik günü geldiğinde, zaten başlık parası denen uygulamayı tümüyle kaldırmak lazım toplumda, ama diğer ihtiyaçları karşılamak için ‘acaba gelin alırken ben ne yapacağım, mobilyaları, evi nasıl tanzim edeceğim’ düşüncesinden aileleri kurtarmak… Sevginin, aşkın vakti olmuyor. Babalar, anneler bir anda aşk ile karşılaşmış gençlerin evlilik talepleriyle karşı karşıya gelebiliyorlar. Bunun için ebeveynlere çeyiz hesabı şeklinde bir uygulama düşünüyoruz. Doğumunu müteakip veya herhangi bir aşamasında 18 yaşını bitiren çocuklar tarafından kullanılacak bir tasarruf hesabı açılacak, buna da ‘çeyiz hesabı’ denilecek. Ebeveyn bu hesaba ne kadar yatırmışsa evleneceği zaman ebeveynin yatırdığı bu miktara ortalaması yüzde 15 civarında devlet katkı yapacak. Yani 100 bin lira aile 18 yılda biriktirmişse devlet ona 15 bin lira ekleyecek ki aileyi evliliğe önceden hazırlamak, evlilik teşviki yapmak… Bazı kademelendirilmiş bir model geliştirmeyi düşünüyoruz. Çocuk doğduğu andan itibaren ödemeye başlamışsa yıllara bakılarak daha fazla, eğer 18 yaşından 3-4 sene önce başlamışsa daha az, ama ortalama takriben yüzde 15 olacak şekilde devlet çeyiz hesabına katkıda bulunacak.”
Davutoğlu, “çeyiz hesabı” ile gençlerin iş, eş ve aşını üçünü birden edinebilmesi için devlettin bizzat devreye gireceğini belirterek, “Böylece gençlerimizin iş, eş, aş üçünü birden sağlayabilmesi için… İş sahibi olması, eş sahibi olması aşamasına geldiğinde, aşına katkıda bulunmak üzere devlet bizzat devreye girecek ve imkanlarımızla inşallah bütün bu güzel evliliklerden hayırlı nesiller gelmesi duasıyla, anneye de gönderdiğimiz bir altınla o duayı yapacağız” dedi.
Gençlerin kötü alışkanlıklardan ve bağımlılıklardan kurtulmasına yönelik hizmetlere de etkin şekilde devam edeceklerini, uyuşturucuyla mücadele konusunda çok kapsamlı bir çalışmayı devreye soktuklarını anlatan Davutoğlu, uyuşturucu ve istismara maruz kalan çocuklar için Çocuk Destek Merkezleri kuracaklarını, istismara maruz kalan, psikolojik sorunlar yaşayan çocuklara destek olacaklarını, yeni geliştirilen ANKA programının da bu merkezlerde uygulanacağını söyledi.