Vergi Rehberi

Çalışanlara verilen gıda paketleri

Ramazan ayında birçok işletme yardım amaçlı gıda paketlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtmakta.Önceki yazılarımızda fakir ve ihtiyaç sahiplerine yapılan yiyecek, içecek, yakacak ve temizlik maddelerinin gıda bankacılığı kapsamında değerlendirilerek vergi matrahından nasıl indirim konusu yapılacağından bahsettik. Bu hafta ise işletme çalışanlarına yapılan bu tür yardımların vergi karşısındaki durumunun nasıl değerlendirileceği açıklamaya çalışacağız.

Bu tür yardımlar nakit yapılabileceği gibi doğrudan gıda paketi olarak da yapılabilir. Nakit yapılan yardımların zaten ücretin bir unsuru olarak değerleneceği konusunda tereddüt yok.

İşletme çalışanlarına yapılan yardımlar “ayni ücret” olarak kabul ediliyor. İşletmelerde hazırlanan Ramazan paketleri çalışanlara dağıtıldığında veya nakdi olmayan başka bir tür yardımda bulunulduğunda, bu yardımlar ücret sayılıyor ve vergilendiriliyor.

Gelir Vergisi Kanunu’nda ücret; “İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Ücretin tanımından açıkça anlaşılacağı üzere para ile (nakit) ödeme dışında “ayniler ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” de ücret olarak kabul edilmektedir.

Ayni ücretin vergilendirilmesinde ise önce bu ayni ücretin nakde çevrilmesi gerekli. Hizmet erbabına verilen ayniler, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre değerleniyor. (bknz: Gelir Vergisi Kanunu md-63)

Ramazan paketlerini hazır olarak satın alan firmalar, satın alma bedeli olarak ödedikleri bedeli ortalama perakende fiyatı olarak dikkate alabilecekler. İhtiyaç maddelerini toptan alıp paketleri kendileri hazırlayan mükellefler de ödedikleri toptan tutarı esas alabilirler. Satın alma bedelleri işletmeler tarafından gider kaydedilebiliyor.

Dolayısıyla Ramazan paketi için ödenen tutarlar (KDV dahil), çalışanlara ödenmiş net ücret olarak kabul edilecek. Daha sonra ise bu tutarın brütleştirilerek çalışanın o ayki ücret matrahına eklenmesi ve ücret geliri olarak vergilemeye tabi tutulması gerekiyor. Böylece Ramazan paketi bir yandan ayni ücret olarak vergilenecek diğer taraftan da gider kaydedilmiş olacaktır. Örneğin 100 TL+ % 8 KDV bedelle alınmış bir paket için net ücret 108 TL kabul edilip brütleştirilecek. Ramazan paketi şeklinde yapılan yardımlar SSK primlerinin hesabına esas tutulacak tutarın tespitinde dikkate alınmayacak. Ancak Gelir Vergisi kesintisi ve Damga Vergisi’ne tabi olacak.

Paketleri dağıtan işletmelerin bu paketler için ödemiş oldukları KDV’yi başta indirim konusu yapmamaları gerekir. Eğer yardım paket alımlarında ödemiş oldukları KDV’yi indirim konusu yapmış iseler bedelsiz teslim döneminde ayrıca KDV hesaplayıp beyan etmeleri gerekir.

Ücret olarak vergilenmemeli

Kısaca çalışanlarına belli dönemlerde gıda vs. gibi yardım yapan işletmeler bir noktada ilave vergi yükü ile karşı karşıya kalmakta. Bu tür yardımların ücret olarak değerlenip ilave bir vergiye tabi olması birçok kişiye makul gelmiyor. Ramazan ayında hayır amaçlı yapılan gıda bağışlarının belli şartlarla vergi avantajı varken bu yardımları çalışanlarınıza yaptığınız zaman ilave bir yük çıkıyor. Bu konunun özellikle Gelir Vergisi Kanunu’nun yeniden yazılması aşamasında düzeltilmesinde fayda var. Böylelikle çalışana yapılan bu tür desteklerin ücret olarak vergilenmemesi çalışma barışına da katkı sağlayacak. Gelir Vergisi Kanunu açısından ücret olarak vergilenen yardım Sosyal güvenlik primine tabi değil.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığını Maliye Bakanlığı da yapabilir.

İsmail KÖKBULUT/BUGÜN/29.8.2011

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir