Geçtiğimiz hafta, acil sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğunu, acil durumlarda başvuran vatandaştan herhangi bir ücret alınamayacağını, sosyal güvencesi olmayanların dahi acil hizmetlerden ücretsiz yararlanabileceğini yazdık. Yazımız, gerek okurlarımızdan gerekse sağlık camiasından büyük ilgi görmekle birlikte yine sağlık camiasından bazı sorular da aldık. En fazla merak edilen husus, acil sağlık hizmetlerinin ücretsiz verileceğine dair düzenlemelerin dayandığı mevzuat hükümleri. Yani sağlık kuruluşları diyor ki, tamam biz acil hallerde ücret almayalım ama bunu hangi mevzuat hükümlerine göre yapacağız? Biz de bu yazımızı bu sorunun cevabına ayırıyoruz.
Mevzuatta acil sağlık hizmetleri
Sosyal güvenlik sistemimizde acil sağlık hizmetleri ile ilgili düzenlemelerin başında 5510 Sayılı Kanun’un 63. maddesi geliyor. Söz konusu maddede, acil sağlık hizmetleri, SGK tarafından finansmanı sağlanan hizmetler arasında sayılıyor. Yine aynı kanunun 67. maddesi, acil sağlık hizmetlerinin hiçbir şarta tabi olmaksızın verileceğini, acil hallerde başvuran kişiye kimlik bile sorulamayacağı; 73. maddede acil hallerde SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarına da başvurulabileceği ve acil hizmete dair bedelin SGK tarafından karşılanacağı hükümleri yer alıyor. Acil sağlık hizmetleriyle ilgili bir diğer önemli mevzuat kaynağı da Sağlık Uygulama Tebliği’dir (SUT). SUT’un 4.3. maddesinde, “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü sağlık hizmeti sunucuları acil servis hizmetlerini Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ile ‘Acil sağlık hizmetlerinin sunumu’ konulu 2008/13 Sayılı Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda yürüteceklerdir. (2) Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları acil servislerde sunulan sağlık hizmetleri ile acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri için kişilerden veya kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemez” düzenlemesine yer veriliyor. Buna göre sağlık kurumları sadece SGK tarafından yapılacak ödeme ile yetinecekler, hastalardan ilave bir ücret talep etmeyecekler. Yine tebliğin Provizyon İşlemleri başlığı altında, acil hallerde müracaat eden kişinin provizyonu alınamazsa, Genel Sağlık Sigortası Talep Formu (EK-4/B) düzenlenerek 2 gün içinde SGK il müdürlüğüne gönderileceği düzenlemesine yer veriliyor. Yani bu kişilere, ‘Sizin için SGK’dan provizyon alamadık, dolayısıyla sağlık hizmeti veremiyoruz’ denilmeyecek. Peki, acil hallerden neyi anlayacağız? Tebliğ bunu da tanımlamış. Tanıma göre acil haller, “Ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlardır.
Acil hallerde katılım payı var mı?
Acil hallerde hastalardan katılım payı da alınmaması gerekiyor. Çünkü SUT’un 3.2.5. maddesinde, acil haller, 2, 8 ve 15 TL’lik katılım paylarından muaf olarak sayılıyor.
Acil hallerde ilave ücret var mı?
Acil hallerde hastalardan ilave ücret de alınamıyor. Zira SUT’un 3.3.3. maddesinde, acil hallerde verilen sağlık hizmetleri için ilave ücret alınamayacağı düzenlemesi yer alıyor. Kaldı ki normal ücret alınmayacak sağlık hizmeti için ilave ücret alınması zaten düşünülemez. Umarız bu izahatımız, acil sağlık hizmetleriyle ilgili olarak tereddüt yaşayan sağlık kurum ve kuruluşları için yeterli olmuştur.
Kaynak:Saadettin Orhan/Bugün/3.5.10