Bu haftaya emekliler de, emeklik için gün sayanlar da tedirgin girdi. Salı günü emeklilik bekleyenleri tedirgin eden gelişmelere yer vermiştik. SGK yetkilileri, Bakanlar Kurulu’nda emeklilik yaşının yükseltilmesi gerektiğini içeren bir sunum yapmışlardı. Buna göre 5510 Sayılı Kanun’la 2036′dan itibaren gerçekleşmesi gereken kademeli artışın öne çekilerek, 2015 veya en kötü ihtimalle 2020′de uygulamaya konulması istenilmişti. Bunun anlamı şuydu, 8 Eylül 1999 tarih 4447 Sayılı Kanun’la emeklilik yaşı zaten kademelenmiş ve bu tarihten sonra sigortalı olanlardan kadınların 58, erkeklerin de 60 yaşını doldurmaları ve 7 bin gün prim ödemeleri kaydıyla emekli olması öngörülmüştü. Bu tarihten önce sigortalı olanlar için ise yaş ve prim gün sayısına göre kademeli bir geçiş sistemi söz konusuydu.
ÇOK KISITLAMA YOK
Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanun, aslında emeklilik yaşına yönelik çok fazla kısıtlama getirmedi. Emeklilik için gerekli prim gün sayısını 7 bin günden 7 bin 200 güne çıkarırken, 58/60 yaş koşulunu da 2035 yılı sonuna kadar korudu. Dolayısıyla 7 bin 200 prim gün sayısını 31 Aralık 2035 tarihine kadar dolduranlar yine 58/60 yaşında emekli olabilecek. Fakat 7 bin 200 günü bu tarihe kadar dolduramayıp da, örneğin 2036-2037 yıllarında dolduranlar için emeklilik yaşı 59/61 olacak. Bu şekilde her iki yılda bir söz konusu emeklilik yaşının birer birer artarak 65 yaşa çıkarılması söz konusu. İşte SGK yetkililerinin hazırlayıp Bakanlar Kurulu’na sunduğu yeni düzenleme kabul edilir ve 2036′da başlayacak olan kademe, örneğin 2015′e çekilirse 7 bin 200 günü bu tarihe kadar dolduramayanlar için, emeklilik yaşı artarak 65 yaşa doğru çıkmaya başlayacak. Burada hemen hatırlatalım 5510 Sayılı Kanun’un bu kademeli geçiş sistemi, ilk defa 1 Mayıs 2008 tarihinden sonra sigortalı olanlar için geçerli. Dolayısıyla 1 Mayıs 2008′den önce sigortalı olanların yapılması istenilen değişiklikten etkilenmesi zaten söz konusu değil. Çünkü sosyal güvenlikte kazanılmış hakların mümkün olduğunca korunması ilkesi geçerli. Bu değişiklik eğer gerçekleşirse, en fazla da 5510 Sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce, özellikle de 2008 Nisan ayında sigortalı olup sonradan sigortalılıkları SGK tarafından yapılan incelemeler sonucu iptal edilenleri etkileyecek. Hani o meşhur bebek sigortalılar var ya… İşte onlar bir darbe daha yemiş olacaklar.
İLGİNÇ DURUMLAR
Şimdi gelelim mevcut emeklilerin yaşadığı tedirginliğe… Bilindiği üzere emeklilerin maaşlarında iyileştirme yapılması için bir İntibak Yasası çıkarıldı. Bu Yasa, 2000 yılı öncesinde emekli olan SSK emeklilerinin maaşlarında, çeşitli miktarlarda olmak üzere artışlar yapılmasını sağlayacak. Ancak söz konusu artışlar 2013 yılında başlayacak. Emekli sayısı çok fazla olduğu ve her bir emeklinin maaşında yapılacak artış miktarı farklı olduğu için de özel bir çalışma yapılması gerekti. Dolayısıyla 2000 yılı öncesinde emekli olan milyonlarca SSK emeklisinin dosyası tek tek elden geçirilmeye başlandı. Ancak bu çalışmalar sırasında ilginç bazı durumlar da ortaya çıktı. Bazı emeklilerin maaşları bağlanırken eksik, bazı emeklilerin ise fazla hesaplanmış ve bu hata bugüne kadar devam edip gelmişti. Bu farklılıkların çeşitli sebepleri olabilir. Örneğin son beş ya da on yılın kazanç ortalamaları yanlış hesaplanmıştır. Benim tahminin en çok hata, normal göstergeden emekli olması gereken bir sigortalının üst göstergeden emekli edilmesi ya da bunun tam tersi işlem yapılma ihtimali.
ASIL KÖTÜ OLAN
İdare, hukukun genel prensibidir. İdare her zaman yaptığı hatadan dönebilir. Burada da bu prensip uygulanacak. Fakat eksik ya da fazla hesaplama ihtimaline göre, emekliler açısından sonuçları farklı olacak. Maaşı eksik hesaplananlar için sonucun muhakkak iyi olacağı ortada. Hem bundan sonraki maaşları artacak, hem de geçmişte eksik aldığı kısım için kendisine toplu ödeme yapılacak. Burada önemli olan maaşı fazla hesaplananların durumu. Bunların ise tam tersine hem bundan sonra alacağı maaş düşecek hem de muhtemelen SGK kendisinden geçmiş dönemlerdeki fazla ödemeleri geri isteyecek. İşte asıl kötü olan da bu. Burada da fazla hesaplamanın emeklinin kasıtlı veya kusurlu davranışından kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılarak iki seçenek mevcut. Tahminim, SGK’nın bu konuda 5510 Sayılı Kanun’un “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. Maddesi hükmünü işleteceği yönünde. Ancak her iki durumda da emeklilerin konuyu yargıya taşıyacakları muhakkak. Son sözü biraz zaman alsa da yargı söyleyecek.
CELAL KAPAN / YENİ ASIR G./ 14.09.2012