İş Kanunu İşlemleri İşçi Alacak ve Tazminatları

Yine kıdem tazminatı

İş hayatının kıdemli sorunu kıdem tazminatı, bu günlerde tekrar gündem yaptı. Zaten belirli periyotlarla ısıtılıp önümüze sürülüyor, orasından burasından biraz tartışılıp geri çekiliyor. Yapılan belki bir tür piar çalışması. Bakanlık, tarafların direnç noktalarını ve eylem menzillerini bu yöntemle tespit etmeye çalışıyor. Çünkü bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik açıklama yaparak, sadece teknik düzeyde bir çalışmanın sonuçlandırıldığını, ortada bir kanun taslağının olmadığını ve zaten tarafların görüşlerini almadan, konuyu enine boyuna tartışmadan yasa metni hazırlamalarının mümkün olmadığını söyledi.

KAPSAMLI BİR SORUN
 
Aksine bir davranış, nezaketsizliğin ötesinde imkansız denecek kadar da zor zaten. Çünkü sendikalar, kıdem tazminatının tartışılmasına bile sıcak bakmıyor. Uzun süre sonra sendikaların bir konuyu genel grev nedeni sayacakları ilan edildi. Ama bir taraftan da kıdem tazminatı, çalışma hayatının, hatta genel ekonominin muhakkak çözüme kavuşturulması gereken kapsamlı bir sorunu.
Biz bu konuyu daha önce de bir çok kez yazdık. Hatta bir dosya şeklinde tüm boyutlarıyla değerlendirdik. Ayrıca sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğine inananlardanız. Bu nedenle, konu her gündeme gelişte, ister istemez topa girmek ihtiyacı hissediyoruz. Bu kez bir taslak metnin basına sızdırıldığını gördük. Tartışmalar ise bu metni Meclis’e sunulan bir yasa taslağı ciddiyetinde yapıldı. Belki o düzeyde ciddi bir metin olmasa da sızdırılan taslağın, konunun bazı ana hatlarını şekillendirdiğini görüyoruz. En başta bir fon kurulacağı ve bu fonun tamamen bireysel hesap şeklinde çalışacağı anlaşılıyor. Hatta çalışanların yatırım aracını seçme hakkının olacağı, faiz istemeyen çalışanın kira sertifikası veya altın hesabını tercih edebileceği bir sistemden bahsediliyor. mDolayısıyla kıdem tazminatı karşılıklarının, aracı şirketler eliyle işletileceği bir piyasa sistemi. İlk bakışta genel ekonomi açısından gayet güzel bir tercih olarak görünüyor. Bizim gibi tasarruf oranı düşük bir ülkede ekonomiye güzel bir kaynak yaratılmış olacak.
İŞVERENİ DÜŞÜNÜN

 
Ama bir de işverenleri düşünün. Hele işçi sayısı fazla olan işverenler için, her ay kendi işletmelerinde kullanabilecekleri önemli bir finansal kaynağı götürüp Kıdem Tazminatı Fonu’na yatıracaksın. Sonra da aynı fonun kaynaklarından dolaylı yollarla ve üstelik faiz ödemek ve bir sürü prosedürü tamamlamak suretiyle borç alıp işletme sermayene katacaksın. Oysa özel sektörün geniş bir kesimi ‘Kıdem tazminatı yükümlülükleri kaldırılsın, fakat yerine bir şey getirilmesin” diye düşünüyor. Konunun bir de geçmiş kıdemlerin nasıl değerlendirileceği boyutu var. Bunu düzenlemek ise hepsinden zor. İşletmelerin, mevcut çalışanlarının bu güne kadar işleyen kıdemlerine denk düşen tazminat tutarlarını, bir anda çıkarıp bir fona ya da çalışanın kendisine ödemeleri neredeyse imkansız. O nedenle bunun Hazine tarafından üstlenilmesini savunanlar çoğunlukta. Hiç olmazsa faizsiz ve çok uzun vadeli kredi istiyorlar.

DAHA ÇOK TARTIŞILACAK
 
Çalışanlar için ise en büyük tartışma konusu, mevcut her kıdem yılına bir brüt maaş hesabının sürüp sürmeyeceği. Tartışmalar gösteriyor ki, bu mümkün olmayacak. Örneğin yakın zamanda bu sorunu çözen Avusturya’da, bu tutar, her kıdem yılına on beş günlük ücret denk gelecek şekilde belirlenmiş. Bizde yine otuz günlük ücret hesabını yapan yazarlar olduğu gibi, her yıla on iki günlük ücret ödeneceğini yazanlar da oldu. Ancak hemen belirtelim zikredilen prim oranlarıyla, otuz günlük mevcut kıdem ödemesinin sürmesi imkansız. Keza kıdem tazminatını almak için en az on yıllık karşılık yatırılmış olması, askere gitmek, evlenmek gibi istisnai hakların ortadan kaldırılması gibi konular da çok tartışılacak. Esas üzerinde durulması gereken, yeni düzenlemenin işçi ve işverenin birbirine bağlılık noktasını zedelememesi. Özellikle emeklilik yaşının ileriye atıldığı günümüzde belirli bir yaşı geçen işçilerin, kolaylıkla işten çıkarılıp mağdur edilmemeleri ihtimali düşündürücü. Kısacası bu konu daha çok su götürecek ve ısıtılıp, ısıtılıp önümüze sürülmeye devam edecek.
Eski Tütünbank/Yaşarbank çalışan/emeklilerine cevap

 
Sayıları 2000’i geçen ve eski Tütünbank/Yaşarbank çalışanı olan emekliler, bankalarının önce Oyakbank ardından da ING Bank’a, emekli sandıklarının da 2002 yılında SSK’ya devredildiğinden ve emekli maaşlarının bir gecede yüzde 40 oranında azaltıldığından yakınıyor.
Mağduriyetleri konusunda iç hukuk yollarını tüketmiş olmalılar ki, AİHM’e başvuruda bulunmuşlar. Sorunlarını daha etraflı inceleyebilmemiz için maaş azaltmanın hangi tarihte yapıldığını öğerenmemiz gerek. Ayrıca, iç hukuk yollarında verilen kararlardan da bahsederlerse işimiz daha kolaylaşır.
Kaynak: CELAL KAPAN / YENİ ASIR G./

24.07.2012

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir