İş Sağlığı ve Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliğinde yeni dönem

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30 Haziran 2012 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun Türk çalışma hayatında önemli değişiklikler yapacağı kesin. Öncelikle kanunla, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık, güvenlik şartlarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Bunun için genel anlamda işyeri işveren ve çalışanlarının görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülükleri kapsamlı şekilde düzenlenmeye çalışılıyor. Kanun, faaliyet konularına bakılmaksızın ve 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında kamu ve özel sektöre ait bütün işyerlerini kapsıyor. Çalışanlar yönünden de işverenler, işveren vekilleri ile çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlar kanunun uygulama alanına giriyor.
Kanunun istisnasını oluşturan işyerleri ve çalışan grupları şu şekilde sıralanıyor…
* Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerleri ve çalışanları hariç olmak üzere diğer işyerleri ve çalışanları,
* Genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’nın faaliyetleri,
* Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri,
* Ev hizmetleri,
* Yanında çalışan işçisi olmaksızın kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar,
* Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri, (örneğin açık cezaevi işletmeleri)

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Burada ek bir açıklama yapmakta yarar var. Kanunun istisna kapsamına aldığı işyerlerinde hiçbir iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınmayacak anlamı çıkarılmamalı. Ya da bir başka ifadeyle bu yerlerde meydana gelen kazalarda, hiç kimseye kusur ve sorumluluk yükletilemeyeceği düşünülmemeli. Elbette istisna sayılan işyerlerinde meydana gelen kazalarda da çeşitli kanunlardan kaynaklanan sorumluluk halleri söz konusu olabilir. Örneğin evinize gündelikçi olarak temizliğe gelen bir kişinin, yeterli topraklaması olmayan bir elektrik prizinde akıma maruz kalması halinde, ev sahibi olarak ceza ve borçlar hukukuna göre cezai ve tazmin sorumluluğunuz her zaman olacaktır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere kanun her şeyden önce işverenlere yönelik görev, yetki ve yükümlülükleri düzenleniyor. Bu görev, yetki ve sorumluluklar genel ve özel olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Özel olanlara yeri geldikçe değineceğiz. Ama önce işverenlerin genel görev, yetki ve sorumluluklarına bir göz atalım. Çünkü genel anlamda işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliklerini sağlamakla yükümlü kılınıyor. Bu çerçevede almaları gereken genel güvenlik önlemleri şu şekilde sıralanıyor;
* İşveren, işyerinde işçilere yönelik mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınması, buna uygun organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmakla yükümlüdür. Bu konuyu ileride örneklendirerek ve her bir boyutuyla uzun uzadıya ele alacağız. Ancak hemen belirtelim, kanunla, işverene getirilen bu yükümlülüğün süreklilik arzettiğini görüyoruz. İşyerinin açılışında ya da işin başında önlemlerin alınması yeterli değildir. Oysa bizde işverenler, örneğin yangın söndürme tüplerini işyerini açarken bir koyarlar, yıllar boyunca bir daha dokunmazlar bile. O tüplerin içinin zamanla boşaldığı, ancak olası bir yangında tüplere el atılınca anlaşılır.

RİSK DEĞERLENDİRMESİ
* İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. Burada bir ekleme de biz yapalım. İşverene getirilen denetleme görevi, aynı zamanda gerektiğinde müdahale etmeyi de içerir. Hatta zorunlu kılar. Çünkü işverenlerimiz zaman zaman işçilerine gerekli koruyucu malzemeleri verdikleri, ancak onların bunları kullanmadığından yakınırlar. Örneğin inşaata başlanırken işçilere dağılan baretler, çoğu kez işçilerin başlarına taktıkları koruyucu malzeme olarak değil, inşaatın bitimde geri toplanmak üzere işçilerin dolaplarına kaldırılan birer aksesuvar olarak görülür. İşverenlerin bu aşamada savunması da hazırdır. Biz verdik ama kullanmıyorlar.
* Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak. İş ve işyerine ilişkin risk değerlendirmesi yapılması da ayrıca açıklığa kavuşturacağımız yeni bir kavram olarak yer alıyor.
* Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
* Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.

CELAL KAPAN / YENİ ASIR G./ 06.07.2012

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir