Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, “Ar-Ge konusunda ciddi bir bütçe ayırdık. 100 bin liradan 3 milyona kadar hem kişisel hem kurumsal projeleri destekleyeceğiz” dedi.
BTK ile aralarında çelişkileri gidermek amacıyla işi bağlayıp, el sıkıştıklarını söyleyen Bakan Yıldırım, şunları anlattı:
”Dedik ki, her türlü bilgi, iletişim, teknolojilerine yönelik politika belirleme ve bu politikalarla ilgili stratejileri ortaya koyma siyasi iradenin, dolayısıyla Bakanlığın işidir. Ama belirlenen bu politikaların sahaya yansıması, sahada oyuncuların adil rekabet, tüketici haklarının korunması, pazarın sağlıklı geliştirilmesi, denetlenmesi gibi hususlar mutlaka düzenleyici kurumun işi olmalıdır. Bizim kurum bunun daha fazlasını yapıyor, bir yandan da yatırım-promosyon ajansı gibi çalışıyor. Bölgesel anlamda, ulusal düzeyde bilgi iletişim teknolojileri alanına yönelik istihdamın geliştirilmesi, bölgesel anlamda bir harmonizasyonun sağlanmasına yönelik hizmet içi eğitim organizasyonlarının yapılması, bölge ülkeleri arasında çeşitli ticari etkinlikleri dolaylı ve doğrudan dolaylı ve doğrudan organize etme ve destekleme…”
Yıldırım, bölge ülkeleri arasında imkanların paylaşılması gerektiğine işaret ederek, ”Herkes imkanlarını ortaya koysun, bunlardan bilgi geçişi, bu bilginin istihdama, ticarete, bölgesel kalkınmaya katkı sağlanması… Sermaye bilgidir burada. Eskiden bilgi için para pul ödenmiyordu. Şimdi bilgi o kadar önemli hale geldi ki bilgiye sahip olan, onu kullanan ve üreten ülkeler önden gidiyor, verildiği kadarıyla bilgiyi alan ülkeler de arkadan takip ediyor” diye konuştu.
Binali Yıldırım, düzenleyici kurumların kendi araların bilgi alışverişinde bulunmaları gerektiğine işaret ederek, Bakanlığın Siber Güvenlik alanında yaptığı çalışmalara da değindi. Yıldırım konuya ilişkin şu gelişmeleri aktardı:
”Siber Güvenlik konusunda en son bir çalışmamız var, yakın zamanda sonuçlanacak. Teşkilat falan kurmuyoruz. Siber güvenlik direktörlüğü, direktör yardımcıları, şefler, öyle bir yapı yok. Bunlardan bir hayır gelmez. Onlar makinenin tozunu alıp, kablosu çıkmışsa yerine takar, internet çalışmıyorsa aç-kapa yapar, onun dışında başka bir şey yapmaz. Şimdi bunlara hiç karışmayacak, bulaşmayacak, ne oluyor, ne bitiyor, kim nereden ne film çeviriyor bunu takip edecek kapasitede bir yapılanmaya gidiyoruz. Burada önemli olan kurumların bu işin ehemmiyetini kavramasıdır.”
Yıldırım, internette yapılan tehditlerin ve fırsatların ne olduğunun ortaya konulmasının önemine değinerek, şunları kaydetti:
”Böyle tehditler var diye, işin sonunda sınır bölgelerinde buffer-zone oluşturup, bilgileri oraya yığıp, ondan sonra ‘Sen geç kardeşim, seni sınır dışı ediyorum, bize yaramazsın’ mı diyeceğiz? Bunu yapan memleketler var, ama bu bizim işimiz değil. Bu işin tabiatına aykırı bir durum. Bu sanal dünya, bir yalan dünya var. Sanal dünyada gerçek işler oluyor. Alışveriş oluyor, dostluklar kuruluyor, ticaret yapılıyor. Yani öyle hızlı gelişiyor ki, yalan dünyada olan işlerin daha fazlası artık sanal dünyada yapılmaya başlanıyor. Tabii onun da getirdiği tehditler sorunlar var.”
Türkiye’nin bilgi toplumu olması yönünde çok ciddi mesai harcadıklarına vurgu yapan Yıldırım, ülkede çok önemli gelişmelerin ve hızlı değişimlerin olduğunu kaydetti.
İnsanların işin içine girdikçe hassasiyetinin arttığını, zaman zaman hızlar konusunda serzenişlerle karşılaştığını bildiren Yıldırım, ”İşin içine girdikçe hakikaten hak veriyoruz. Bilgi otobanlarında ihtiyaç nüfusa göre olmaz. Herkes, heryerde aynı işi yapabilir. Onun için burada fiziki bir yol yapımı olmadığı için bunu mutlaka her yere sağlamamız lazım. Önemli hedeflerimiz bölgesel sayısal uçurumu ortadan kaldırmak. Bunu olmazsa olmaz hedefimiz olarak görüyoruz. İkincisi mutlaka altyapıda, olabildiğince, ucu açık kapasite oluşturmak. Bakın, bir senede data trafiği 15 kat artmış. Bu Türkiye’ye ‘Tehlike Sinyalleri Çalıyor’ demek oluyor. Rakamları dikkate alıp, gelişmelere Fransız kalmadan, gecikmeden, işleri düzeltmemiz lazım” diye konuştu.
Bakan Yıldırım, hedefleri, gidilecek yolu, yapılacakları ve eksiklikleri bildiklerini dile getirerek, ”Bundan sonrası biraz daha hızımızı artırmak… Çünkü bilişimde zaman, normal hayattaki zaman değil. Ar-Ge konusunda ciddi bir bütçe ayırdık. 100 bin liradan 3 milyona kadar hem kişisel hem kurumsal projeleri destekleyeceğiz. Maksat Ar-Ge faaliyetleri artsın” dedi.
Sanal ticaretin gelişimi hakkında da değerlendirmeler yapan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
”Gelecek bilişimle gelecek. Gelecek aynı zamanda gençlerle gelecek. Çünkü ülkeyi onlara vereceğiz. Bilişimle gençler aslında birbiriyle çok uyumlu. Gençler bilişimin uzmanı. Geleceği gençler bilişimle getirecek. Bu kaçınılmaz. Onun için bilişime yatırım demek, geleceğe yatırım demektir, bilişime yatırım demek gençliğe yatırım demektir, bilişime yatırım demek ülkeye, insanlığın refahına, barışına, küresel barışa yatırım demektir. Dünyada ne kadar çok insan birbiriyle iş yaparsa, dostluk kurarsa, küresel anlaşmazlıklar o kadar azalır.”