İş Sağlığı ve Güvenliği

Türkiye'de iş güvenliğinin durumu

Türkiye’de 1990 yılından bu yana iş kazası ve meslek hastalıklarında ciddi bir düşüş olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, Türkiye’de her gün 172 iş kazası, 4 ölüm ve 6 sürekli iş göremezlik yaşandığını söyledi. 1990 yılında 155 bin 857 iş kazası, bin 202 meslek hastalığının yaşandığını ifade eden Çelik, 2010 yılında iş kazası sayının 62 bin 903, meslek hastalığı sayısının da 544 olduğunu söyledi. 2002-2010 yılları arasında 100 bin işçiden ölüm oranının yüzde 16,8’den 14,5’e gerilediğini kaydeden Çelik, AB ülkelerinin ortalaması olan yüzde 2,5 rakamına ulaşmak için çok çalışmak gerektiğini vurguladı.

Tüm çalışanları kapsayan Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı hazırladıklarını anımsatan Faruk Çelik, tasarının kuralcı yaklaşımlardan ziyade önleyici, iyileştirici ve geliştirici anlayışla hazırlandığını söyledi.

Meclise sevk edilen tasarının, sağlık kuruluşlarına iş kazası ve meslek hastalıklarını bildirim zorunluluğu, iş yerleri arasında iş birliği yapılması gerekliliği, tehlikenin durumuna göre işin kısmen veya tamamen durdurulması gibi esasları kapsadığını kaydeden Çelik, Bakanlığının iş sağlığı ve güvenliği konusunda yaptığı çalışmaları anlattı.

”Türkiye’de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi” projesiyle metal, maden ve inşaat sektörlerinde Türkiye’ye özgü İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemlerinin tasarlandığı açıklayan Çelik, söz konusu alanda yapılacakları şöyle sıraladı:

”İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yasalaşması sonrasında ikincil mevzuat revize edilecek, AB projelerinden elde edilen deneyim ve çıktılar tüm ülkeye yaygınlaştırılacak, İSGÜM laboratuvarları referans laboratuvar haline getirilerek, üniversiteler başta olmak üzere ilgili tüm taraflarla Bakanlığımız arasındaki iş birliği en üst düzeyde geliştirilecektir.”

Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmanın bir insan hakkı olduğunu kaydeden Çelik, ”Bir insanın hayatı milyarlarca dolarlık üretimden, ihracattan daha değerlidir. Güvenlik bilinci ve kültürünü endüstriyel ilişkilerin vazgeçilmezi haline getirmeliyiz. Kaza olduktan, insan öldükten sonra ahlanıp vahlanmak çare değil. Devlet kuralları koyacak ve denetleyecek, işveren kuralları uygulayacak işçi de kurallara uyacak” dedi.

Paylaşabilirsiniz