Vucudun su istemesinin 46 nedeni: Suyun her zaman yararlı olduğunu biliyorduk da, simdi onun, niçin doğanın en basit, en etkili, en güvenli ve en “yan etkisiz” mucizevi ilacı olduğunu öğrenmek zamanı… Yeni ve sağlıklı bir yasama başlamak, su an ellerinizin arasında tutacağınız bir bardak suda…Çünkü hayatimizin en vazgeçilmez ama bilinçli olarak, öneminin asla farkına varamadığımız birincil öğesi: Su!.. Su / Hasta Değil Susuzsunuz adli kitapta konuyla ilgili oldukça orijinal ve dikkate alınması gereken tespitler var…
Yalnızca canimiz istediği zaman su içeriz. Öte yandan, Ay’ın milimetrik birtakım hareketlerinin dünyamızdaki suyu etkilediğini, böylelikle denizlerin yükseldiğini ve alçaldığını coğrafya kitaplarından da biliriz.
Durum böyleyken, yani insan evladı da bu dünyanın malzemesinden oluştuğuna göre, vücudumuzdaki su seviyelerinin ne âlemde olduğunu aklımıza bile getirmeyiz. İçinde bulunduğumuz toplumun yeme içme alışkanlıklarının bir eseri olarak, edindiğimiz su içme alışkanlığı bütün hayatımıza egemen olur, örneğin acili bir yemeğin üzerine iki bardak su içmek rahatlatır, yazın sıcaklarda canimiz hep su ister, vesaire…
İranlı hekim Batmanghelidj, Su / Hasta Değil Susuzsunuz adli kitabında hiç de böyle düşünmüyor. Tüm hastalıkların biricik nedeninin, vücudun susuz kalması olgusuna dayandığını öne sürüyor. Bu öne sürüsünü “binlerce su deneyimi” ile de açıkça ortaya koyuyor.
Dr. Batmanghelidj, suyun bilumum hastalıklara iyi geldiğini, insani iyileştirdiğini “tesadüfen” hapishanede öğrenmiş. Peki, bir hekimin, eğer cezaevi doktoru değilse orada isi nedir? Doktorumuz bir suçlu! Sucu, Sah döneminde rejim karşıtı devrimci örgüt Halkın Mücahitleri’ne yardim ve yataklık yapmak. Mollalar iktidara geldikten sonra da doğal olarak tutuklanıyor ve İran’ın en unlu işkence hanesi Evin Hapishanesi’ne atılıyor.
Malum, bilenler biler (!) hapishaneler yeme-içme, sindirim-boşaltım koşulları acısından bir insanin, özgürlüğüne kavuştuktan sonra bile hayatinin sonuna kadar kendini toparlayamayacağı, cezalandırma mekânlarıdır. Hal böyle olunca, alabildiğine maddi ve manevi işkence gören ve doğru dürüst beslenemeyen insanların ilk basına gelen midelerinin iflas etmesidir.
Bir gün koğuşta, hapisliklerden birisi inanılmaz mide sancılarıyla kıvranmaya başlayınca, doktorumuz gayri ihtiyari olaya müdahale ediyor ve adamcağıza iki bardak su içiriveriyor. Çok geçmeden sancıların dindiğini gözlemliyor. Bu olay, Dr. Batmanghelidj’in, suyun hastalıkların tedavisinde ne denli bir etkisi olduğunu ilk keşfettiği an oluyor. Bundan sonra su çalışmalarını yoğunlaştıran yazarımız, 2,5 yıl içerisinde Evin’in tezgahından gecen yaklaşık 2 bin tutuklu ve hükümlüyü birer iyileştiriyor, yalnızca suyla…
Derken, 2,5 yıl kadar sonra tahliye zamanı geldiğinde, hapishane müdürüne ricada bulunuyor, “lütfen beni 1 yıl daha burada tutun, zira araştırmalarımın en önemli evresine girmiş bulunmaktayım ve bu kadar çok hastayı dünyanın hiçbir yerinde, bu koşullarda bulamam…”
Böylece, yazarımız 1 yıl daha “gönüllü hapislik” hayatini sürdürüyor, sonra da doğru Amerika’ya… Araştırma ve çalışmaları yıllarca sürüyor ve nihayet bu kitap ortaya çıkıyor.
Yazarımız, önsözünde su anlamlı cümleleri kullanıyor: “Bu kitapta okuyacaklarınız yeni bilgilerdir ve bunlar fizyoloji bilimine yeni açıklamalar getirmektedir. Burada sözü edilen fizyoloji, ilaç üreticilerinin kullandıkları bilim değil, vücuttaki canlı dokularla organların doğal çalışmalarını tanımlayan bilim dalıdır. Bu kitap, bazı önemli sağlık sorunlarıyla bu sorunlarının nedenlerinden ve doğal yöntemlerle tedavilerinden söz etmektedir. Bir sağlık sorununun nedeni ve tedavisi açığa çıktığında, hiç kimsenin anlayamadığı tıbbi terimlere gerek kalmaz. Burada okuyacaklarınız kapsamlı bir klinik ve bilimsel araştırmaya dayanmaktadır. Bu kitaptaki bilgilerini derleyebilmek için, 1950’de Londra’daki St. Mary Üniversite Hastanesi Tip Fakültesi’nde başlayan tip eğitimimden sonra 22 yıldan fazla araştırma yaptım, çalıştım ve yazdım.
“Bu kitapta, birçok ciddi hastalığın tedavi nedeni olan kronik gizli dehidrasyonun (susuzluğun) fizyolojik etkisi ve metabolik komplikasyonlarından söz edeceğim. Bugün, bunun çağdaş tıbbin en büyük gelişmesi olduğunu inananlar var.”
Cağımızın bazı sağlık sorunlarından söz eden bu basit sunum, bütün dünyada bilim ve mantığa dayalı tıbba geçiş için bir rehber olacaktır. Elinizdeki kitap, toplumun ivedi çözüm isteyen sorunları için yazılmıştır. Özellikle 15 milyon astımlı çocuğun ailesinin bu hastalığın nedenini ve çocukların yaşamlarını kurtarabilecek basit ve ucuz tedavi yöntemini öğrenmesi çok önemlidir.”
Yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.
1- Hiçbir şey susuz yasayamaz.
2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce bastırır, sonra oldurur.
3- Su temel enerji kaynağıdır, vücudun “nakit hakimidir.”
4- Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir, bize yasam gücü verir.
5- Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.
6- DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA şayisi azalır.
7- Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karsı güçlendirir.
8- Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel coşucusudur. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metobolik aşamalarında görev yapar.
9- Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur.
10- Su, besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini artırır.
11- Bütün öğelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur.
12- Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır.
13- Hücreye ulasan su, o hücreye oksijen verir ve atik gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır.
14- Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.
15- Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, arterit ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı olur.
16- Omurgadaki diskleri “sok emici su yastıkları” na dönüştürür.
17- Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler.
18- Kalp krizi ve felce karsı koruyucudur.
19- Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
20- Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir.
21- Düşünme basta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir.
22- Serotonin ve diğer norotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir.
23- Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir.
24- Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir.
25- Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür.
26- Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
27- Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur.
28- Uykuyu düzenler.
29- Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir.
30- Cildi yumuşatır ve yaslılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.
31- Gözlere canlılık ve parlaklık verir.
32- Glokomdan korunmamıza yardim eder.
33- Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenfama oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.
34- Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok gereklidir.
35- Kani sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler.
36- Kadınlarda, adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir.
37- Kalp atışıyla birlikte kani sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki kati maddelerin dibe çökmesini engeller.
38- İnsan vücudunda dehidrasyon sırasında kullanılabilecek bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün boyunca düzenli olarak su içmemiz gerekir.
39- Dehidrasyon cinsellik hormonunun üretimine engel olur, bu iktidarsızlık ve libido kaybının baslıca nedenlerinden biridir.
40- Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz.
41- Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.
42- Dehidrasyon doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin birikmesine yol acar. Su bunları temizler.
43- Su, gebelikte sabah bulantılarını azaltır.
44- Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır.
45- Yaşlıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur. Alzheimer, multipl skleroz, Parkinson ve Lou Gehring hastalıklarının riskini azaltır.
46- Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur.
ŞAŞIRTICI SU TERAPİSİ
ÖMÜR BOYU SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYORUZ…
Her gün 6 su bardağı SU ( 1,5 litre ) içiniz ve böylece sürekli ilaç almaktan, iğne olmaktan, sürekli tedavi olmaktan, hastanelere gidip gelmekten, kalıcı bir şekilde kurtulunuz. Uygulamadan inanamazsınız.
Su Terapisi ile Tedavi Edilebilen Hastalıkların Listesi
Kan Basıncı / Yüksek Tansiyon, Romatizma (Eklemlerde / Kaslarda ağrı), Anemi (Kansızlık), Genel Felç, Obezite (Aşırı şişmanlık), Kireçlenme (Artrit), Sinüzit, Taşikardi, Baş dönmesi, Öksürük, Lösemi, Astım Bronşit, Akciğer Veremi, Menenjit, Böbrek Taşı, Üreme Organı Hastalıkları, Ekşime, Dizanteri, Gastrit, Rahim Kanseri, Hemoroit, Kabızlık, Kemik Erimesi, Şeker Hastalığı, Baş Ağrısı, Gözde Kan Toplanması, Düzensiz Adet Görme, Meme Kanseri, Larenjit (Gırtlak İltihabı)
Terapi İşlemi
Sabah, yataktan kalktıktan hemen sonra (Dişlerinizi fırçaladıktan sonra, hiç ara vermeden…) 1,5 litre (5-6 bardak) SU içmelisiniz. Biliniz ki bu “Usha Paana Chikitsa” diye anılan eski bir HİNT Terapisidir. Daha sonra yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Burada en önemli nokta, 1,5 litre SU içildikten sonra takip eden bir saat içinde hiçbir şekilde bir şey içilmeyecek ve yenmeyecektir. Bir gece önce Alkol alınmaması da çok titizlikle uyulması gereken bir husustur. Mümkün olabildiğince, farklı, temiz, kaliteli doğal SU markaları kullanılmalıdır…
1,5 litre SU’yun bir kerede içilmesi ilk başlangıçta zor olabilirse, derece-derece uygulayabilirsiniz. İlk başta dört bardağı bir dikişte, kalanı iki dakika içinde aralıklarla içerek kendinizi 1-2 gün sonunda rahatlıkla alıştırabilirsiniz. Bir saat içinde 2 ya da 3 kere idrara çıkma ihtiyacı hissedebilirsiniz, ancak bir süre sonra bu da normal olacaktır.
Araştırma ve deneylerle aşağıda belirtilen hastalıkların, yanlarında gösterilen sürelerde iyileştikleri kesin gözlemlenmiştir…
Kabızlık 1 gün, Ekşime 2 gün, Şeker 7 gün, Kanser 4 hafta, Ak. Veremi 3 ay, Y. Tansiyon 4 hafta
Önemli Not: Artirit (Eklem Kireçlenmesi) ve Romatizma ağrıları çekenler bu Terapiyi günde üç kere; yani ilk hafta sabah, öğle ve akşam yemeklerinden 1 saat önce ve daha sonra hastalık geçinceye kadar günde iki kere uygulamanın yanı sıra, ayrıca bu SU Terapisini günlük ortalama 30 dak. yürümeyle desteklenmesi önerilmektedir.
Sadece Su Nasıl Etki Eder?
Kaliteli bir SU tüketimi, yukarıdaki doğru metot titizlikle uygulandığında insan vücudunu temizler. Tıpta “Haematopaises” de denilen yeni kan oluşması, kolonun daha tesirli olmasına yardımcı olur. Kolon ve Bağırsaklarda bu şekilde yeni kan oluşması tartışmasız bir gerçektir. Bu SU Terapisiyle kolon ve bağırsakların mukoza kıvrımları çalışır.
Eğer kolon temizlenirse, günde birkaç kere alınan kandaki gıdalar kolayca emilecek ve mukoza kıvrımlarının çalışmasıyla yeni kan haline dönüşeceklerdir. Kan, rahatsızlıkların tedavisinde ve sağlığın korunmasında en önemli unsurdur ve bunun için de SU düzenli olarak alınmalıdır.
Hayat kısa, hemen uygulamaya başlayınız ki, fayda gördükçe dostlarınıza da bu SU Terapisini mutlaka anlatınız…
( Şaşırtıcı 20 günlük 2 ayrı resmi sağlık raporumu kanıtlı, dikkatle inceleyiniz…)
Candan selam ve saygılarımla. Yaşar EREN / yasareren@isnet.net.tr