GİRİŞ: SGK’nın uygulama Kanunu olan 5510 sayılı Kanunun geçici 11. maddesinin 6. fıkrası ile; anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve bahse konu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da (4/1-c) kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya devam eden kamu idarelerinin, 5510 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca işyeri bildirgesini Kurumca belirlenecek sürede vermek zorunda oldukları ve işyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek süre içinde verilmemesi durumunda 102. maddenin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince idari para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan hükmün uygulanmasına ilişkin olarak, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Uyarınca İşyerlerinin Tesciline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ ile söz konusu kamu idarelerinin, işyeri bildirgesini, en geç 24.10.2008 tarihine kadar Kuruma vermeleri gerektiği düzenlenmiştir. Ayrıca anılan Tebliğ ile maaş ödemeleri saymanlıklarca yapılan kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk dairelerinin her birinin ayrı işyeri olarak tescil edilebileceği gibi, istenilmesi halinde tahakkuk dairelerinin birleştirilmesi suretiyle bir veya birkaç işyeri olarak da tescil edilebileceği öngörülmüştür.
Anılan Tebliğin bahse konu hükmüne istinaden bazı kamu kurum ve kuruluşları tarafından, tahakkuk daireleri birleştirilmek suretiyle Kurumumuzla ilgili işlemlerin bir işyeri dosyası üzerinden yürütülmesi için 24.10.2008 tarihine kadar işyeri bildirgesi verilmesine rağmen, anılan tarihten sonra her bir tahakkuk dairesi bazında bildirimlerin ayrı ayrı yapılmak istenilmesi üzerine ayrı işyeri dosyası tescil edilmesi gerekliliği hasıl olmuş, ancak bu amaçla Kurumumuza verilen işyeri bildirgeleri yönünden yasal süresi içinde verilmediklerinden bahisle sistemde ilgili tahakkuk dairesi hakkında idari para cezası açığa çıkmıştır.
Açıklanan durumda esasen, tahakkuk daireleri tarafından daha sonra ayrı işyeri bildirgesi düzenlenmesinin nedeni ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılacak olmasından değil, daha önce tahakkuk daireleri birleştirilmek suretiyle yapılmak istenilen bildirimin ayrı ayrı yapılmak istenilmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla bu nevi durumlarda daha önce süresi içerisinde tahakkuk daireleri birleştirilmek suretiyle işyeri bildirgesi verildiği nazara alınarak, her bir tahakkuk dairesi adına ayrı ayrı işyeri dosyası tescil edilmesi amacıyla sonradan verilen işyeri bildirgelerinden dolayı uygulanan idari para cezalarının da İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu tarafından iptal edilmesi gerekmektedir.
Yine bilindiği gibi, (4/1-c) kapsamında sigortalı çalıştırmaya başlayan işverenlerce düzenlenen işyeri bildirgeleri e-Sigorta kanalıyla Kurumumuza gönderilmekte, ardından işyeri sicil numarası ve e-Sigorta kullanıcı adı ve şifresi posta kanalıyla ilgililere gönderilmektedir. Bu bağlamda, bazı işverenlerimizce, kullanıcı adı ve şifrelerinin, aylık prim ve hizmet belgelerinin gönderilmesi gereken yasal süresi geçirildikten sonra kendilerine ulaştığı beyan edilerek, fiili imkânsızlık nedeniyle yasal süresi dışında gönderilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı uygulanmış olan idari para cezalarının kaldırılması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaktadır.
Belirtilen yöndeki itirazlar, İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu tarafından incelenerek, kullanıcı adı ve şifrelerine ilişkin Kurumumuzca gönderilmiş olan yazıların ilgili kurum ve kuruluşlara intikal ettiği tarih (Kurumumuzca gönderilen kullanıcı adı ve şifre yazılarına ilgili kurum ve kuruluşlara verilen resmi evrak giriş tarih, sayısı) dikkate alınarak, kullanıcı adı ve şifresinin ilgili kurum veya kuruluşlara intikal ettiği tarihten önce gönderilmesi gerektiği halde, kullanıcı adı ve şifrelerin geç intikal etmesi, dolayısıyla fiili imkânsızlık nedeniyle bu tarihten sonra gönderilmek zorunda kalınan aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı uygulanan idari para cezaları Ünite İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu kararı ile iptal edilecektir. Bahse konu aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı uygulanan idari para cezalarının iptal edilebilmesi için, Kurumumuzca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilmiş olan kullanıcı adı ve şifrelerine ilişkin yazıların ibraz edilerek, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilme süresi geçtikten sonra Kurumlarına ulaştığının evrak varide tarih sayısı ile kanıtlanması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanunun 52. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 28. ve geçici 35. maddelere göre;
5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 28. maddede, “Geçici 11. maddenin altıncı fıkrasında öngörülen yükümlülükler ile 2008 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olmak üzere 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin yükümlülüklerin yasal süresi içinde yerine getirilmemiş olması halinde, bu maddede sayılan yükümlülüklerle sınırlı olarak 102. maddede öngörülen idari para cezaları yerine, işyeri bildirgesi ile belgenin asıl veya ek olma durumuna göre belgede kayıtlı sigortalı başına uygulanabilecek oran da dikkate alınarak her bir aya ait aylık prim ve hizmet belgesi için ayrı ayrı olmak üzere asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmış idari para cezalarına ilişkin tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.”
hükmü yer almaktadır.
6111 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen anılan geçici madde hükmüne istinaden, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran işverenler hakkında;
1) En geç 24.10.2008 tarihine kadar Kuruma verilmesi gereken işyeri bildirgesinin yasal süresi dışında Kuruma verilmiş olması halinde, ilgililer aleyhine aylık asgari ücret tutarında,
2) 2008/Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi dışında Kuruma verilmiş olması halinde, bir aylık asgari ücret aşılmamak kaydıyla;
– Asıl nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerine belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
– Ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerine ise belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
idari para cezası uygulanması gerekmektedir.
Dolayısıyla, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran işverenlerce kapsama giren borçların yeniden yapılandırılması amacıyla başvuruda bulunulması halinde, ilgililer aleyhine yukarıda belirtilen nitelikte bir idari para cezası uygulanmış ve söz konusu cezalar 02.05.2011 tarihinden önce tebliğ edilmiş ise, söz konusu terkin işlemleri idari para cezası programında toplu güncelleştirme yoluyla 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinde otomatik olarak yapıldığından, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce/Sosyal Güvenlik Merkezince ikinci kez düşürülme işlemi yapılmadan “Kesenek4cIntra” programındaki ‘Borç Yapılandırma Uygulamasında’ Kanunun yürürlük tarihi itibariyle kesinleşip kesinleşmediğine göre % 50’si veya % 25’i yeniden yapılandırmaya esas borç aslı olarak dikkate alınacaktır.
-*Örnek 6- 15.01.1985 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran (A) K+6amu idaresinin işyeri bildirgesini 12.11.2008 tarihinde Kuruma kendiliğinden verdiği ve anılan işveren aleyhine Kurumca 638,70 X 2 (bildirgeyi kendiliğinden verdiği için) = 1.277,40 = 1.277,00 TL idari para cezası uygulandığı varsayıldığında, söz konusu ceza yeniden yapılandırma başvurusunda bulunup bulunmadığı üzerinde durulmaksızın asgari ücretin bir katına (638,70 TL’ye) sistem tarafından düşürülmüştür.
Örnek 7- 20.03.1996 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran (A) Kamu idaresinin 2008/Ekim ayına ilişkin 40 sigortalının kayıtlı olduğu asıl nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesini yasal süresi dışında Kuruma vermiş olması nedeniyle anılan Kamu idaresi aleyhine, Kurumca;
638,70 / 5 X 40 = 5.109,60 TL aylık asgari ücretin iki katını aşması nedeniyle,
638,70 X 2 = 1.277,40 = 1.277,00 TL idari para cezası uygulandığı varsayıldığında, söz konusu ceza yeniden yapılandırma başvurusunda bulunup bulunmadığı üzerinde durulmaksızın asgari ücretin bir katına (638,70 TL’ye) sistem tarafından düşürülmüştür.
5510 sayılı Kanunun geçici 35. maddesinde ise, “Bu Kanunun 8. maddesinin üçüncü fıkrasında ve 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11. maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihine kadar yerine getirilmiş olanları, yasal süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlükler için daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre,
1) 4/1-b kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin sigortalı işe giriş bildirgeleri ile sigortalı işten ayrılış bildirgelerinin,
2) Yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgilerin,
ilgili maddelerde belirtilen süreler içinde Kuruma verilmesi gerektiği halde, 24.02.2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) Kuruma verilmesi halinde, söz konusu belgeler yasal süresi içinde verilmiş sayılacaktır.
Bu bağlamda, yukarıda belirtilen yükümlülükleri 24.02.2011 (bu tarih dahil) tarihine kadar yerine getirenler aleyhine idari para cezası uygulanmayacaktır. Buna göre, bahse konu yükümlülüklerini 24.02.2011 tarihine kadar yerine getirenler hakkında idari para cezası uygulanmış ise, söz konusu cezalar, kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmaksızın Ünite Komisyon Kararı ile iptal edilecektir.
Örnek 8- (A) Belediyesince düzenlenen 25.08.2010 tarihli yapı ruhsatının Kuruma bir aylık süre içinde gönderilmesi gerekirken 30.09.2010 tarihinde gönderilmiş olması nedeniyle, ilgili Sosyal Güvenlik Merkezince anılan Belediye aleyhine 760,00 TL tutarında idari para cezası uygulanmış olduğu varsayıldığında, söz konusu yapı ruhsatı, Kuruma 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş olması nedeniyle yasal süresi içinde verilmiş kabul edilerek 760,00 TL tutarındaki idari para cezası Ünite Komisyon Kararı ile iptal edilecektir.
Diğer taraftan, söz konusu idari para cezalarının 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olması halinde, söz konusu tutarların iadesi mümkün olmadığından, iptali de yapılmayacaktır.
Ayrıca, söz konusu yükümlülüklerin 25.02.2011 veya sonraki bir tarihte yasal süresi dışında yerine getirilmesi halinde, ilgililer hakkında yasal verilmesi gereken sürenin son gününde geçerli asgari ücret üzerinden idari para cezası uygulanacaktır. Bu durumda cezaların,
– 02.05.2011 tarihinden önce tebliğ edilmiş olması ve ilgililerce yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulması halinde, söz konusu borçlar da yeniden yapılandırılacaktır.
– 02.05.2011 tarihinden sonra tebliğ edilmiş olması veya 02.05.2011 tarihinden önce tebliğ edilmesine rağmen yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulmaması halinde söz konusu idari para cezaları cari usul ve esaslara göre tahsil edilecektir.