İş Sağlığı ve Güvenliği

Müfettişler bu eksiklikler nedeniyle İnşaat sektörüne kapatma ve ceza yağdırdı

İş Teftiş Ankara Grup Başkanlığı tarafından yürütülen “Yapı İşyerlerinde İş Sağlığı Ve Güvenliği Programlı Teftişi” çerçevesinde, 24 ilde Mart/2015 ile Kasım/2015 tarihleri arasındaki süreçte 62 müfettiş ile 1104 adet yapı işyerinin denetimi yapılmıştır.

Bu denetimler sonucunda 30.875 erkek, 572 kadın çalışan olmak üzere toplam 31.447 çalışana ulaşılmıştır.

Yapılan teftişler sonrasında teftiş edilen işyerlerinde toplam 11.260 madde noksan husus tespit edilmiştir.

Bu noksan hususlardan 2.915 tanesi kendilerine bırakılan bildirim sonucu işverenlerce giderilmiştir.

Geriye kalan 8.345 madde noksan husus için ;

386 işyerinde Durdurma,

212 işyerinde Durdurma ve İdari Para Cezası ve

162 işyerinde ise toplamda 4.401.163 TL İdari Para Cezası uygulanmıştır. Dolayısıyla çalışanlar için hayati tehlike oluşturan hususlar tespit edilen toplam 598 işyerinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 25. maddesi ile aynı kanunun 25. Maddesine dayanılarak yayınlanan “İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tespit edilen hususlar giderilinceye kadar işin durdurulmasına karar verilmiştir.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İŞVERENLER HANGİ HUSUSLARA AYKIRI DAVRANMAKTADIR;

 Çok tehlikeli sınıfta yer alan yapı işyerlerinde yapılan denetimler esnasında tespit edilen başlıca hususlar ve önerilere bakılacak olursa;

• İşverenler tarafından hazırlanması veya hazırlatılması gereken risk değerlendirme raporlarında işyerini yansıtan fiziki özelliklerin ve işyerinde mevcut olan riskler ve çözüm önerilerinin olmadığı görülmüştür.

Risk değerlendirmesi işyerindeki koşulları aynen yansıtmalı ve işyerinde meydana gelen değişikliklerle birlikte güncellenmelidir.

• 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17. maddesinin 3. bendine göre, mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz. Çalışanların ulusal meslek standardında belirtilen meslekle ilgili eğitimi alması sağlanmalıdır.

• İşyerinde uygulanan eğitim programlarısonucunda çalışanlarda pozitif davranış değişikliklerinin meydana gelmesi sağlanmalı ve bu sayede çalışanların güvensiz çalışmalarının önüne geçilmelidir.

 • Genel olarak işyerlerinde özellikle yüksekten düşmeyi önlemeye yönelik uygun kişisel koruyucu donanımların bulunmadığı, bulunsa bile kullanımının sağlanmadığı tespit edilmiştir.

Yeterli ve doğru bilgiye sahip olunmamasından ve işveren tarafından gerekli denetim ve gözetim sağlanmadığından çalışanlar kişisel koruyucu donanımlarla çalışma konusuna direnç göstermektedir.

• İş sağlığı ve güvenliği organizasyon çalışmalarına yeterince önem verilmemektedir. Birçok iş güvenliği uzmanının gerek işyerinde geçirdikleri çalışma sürelerinin yeterli olmaması gerekse üzerlerinde çok fazla sayıda işyeri tanımlı olmasından dolayı görev ve yetkileri kağıt üzerinde kalmaktadır. İş güvenliği uzmanları işyerlerinde yeterince vakit geçirip, işyerini ve işyerine ait riskleri tanıyarak işyerlerine özgü çalışmalar yapmalı ve çözüm önerileri sunmalıdır.

• Yapı işyerlerinde asıl işveren – alt işveren ilişkilerinde net bir tanımın bulunmaması şantiyelerde karışıklığa ve koordinasyon eksikliğine neden olmaktadır ve birçok konuda olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği konusunda da organizasyon yapmayı zorlaştırmaktadır. İşyerinde faaliyet gösteren asıl ve alt işverenlerin bu organizasyonlara aktif katılımlarını sağlamak için gereken düzenlemeler yapılmalıdır.

• Yapılan teftişler sonucunda, inşaat işyerlerinde tehlikeli boşluklar (merdiven, asansör, şaft dikey ve yatay döşeme boşlukları), yüksekte güvenli çalışma için uygun olmayan merdivenler ve muhtelif iskeleler (kalıp altı, cephe, sıva vb. iskeleler) tespit edilmiş ve giderilmeleri sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak birçok işyerinde yapılan denetimden sonra tespit edilen noksanlıkların uygun ve kalıcı olmayan yöntemlerle, teftişi geçiştirmeye yönelik yapıldığı, teftiş sonrasında iş güvenliği önlemlerinin alınmaya devam edilmediği gibi alınan önlemlerinde ortadan kalktığı görülmüştür.

• Yapı işyerlerinde dış cephede çalışma yapılması esnasında kullanılan çelik borulu iskelelerin İSG mevzuatına uygun olmadığı (ana ve ara korkuluk sistemlerinin bulunmadığı, çalışma platformlarının oluşturulmadığı, tekmeliklerin kullanılmadığı, yapıya uygun şekilde bağlanmadığı, düzgün zeminlere ve uygun ayaklara oturtulmadığı, katlar arası bağlantının sağlanması için uygun merdiven sistemlerinin bulunmadığı) görülmüştür. Yapılan teftişler esnasında iskelelerle ilgili tespit edilen noksan hususların mevcut kurulu iskele üzerinde düzeltilmesinde birçok zorlukla karşılaşılmakta, birçok iskelenin sökülerek yeniden kurulması gerekliliği gündeme gelmektedir.

İskeleler kurulmadan önce uygunluğunun değerlendirilmesi, kurulum projelerinin hazırlaması ve uygun bulunduğu takdirde kurulması sistemin daha sağlıklı ve güvenli kullanımını sağlayacaktır.

Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir