SORU: Yaklaşık 15 gün önce işten kendi isteğimle ayrıldım. Kullanmadığım 8 günlük yıllık izin hakkım var. Kalan izin hakkımın ücretini alabilir miyim? Bana iş yerinden alamayacağım söylendi. Eğer hak ediyorsam, ne kadar ücret alırım. Lütfen bana yardımcı olur musunuz? Çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar. (ESRA KARAKOC)
CEVAP: İş akdinin feshinden sonra kullanılmayan yıllık izin sürelerinin ne olacağı konusu, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunda, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretinin işçiye ödenmesi gerektiği belirtilir.
Kanunda işçinin bu haktan yararlanabilmesi için iş sözleşmesinin kimin tarafından ve hangi gerekçeyle sona erdirilmesine ilişkin bir koşul öngörülmez. İş sözleşmesi işçi ya da işveren tarafından sona erdirilmiş olabilir. Haklı nedenler söz konusu olabilir ya da olmayabilir. Her durumda işçi hak edip de kullanamadığı yıllık izin sürelerinin ücretini alabilir. Ödeme sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden yapılır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu yöndedir. Kullanılmayan izin süresi geçmiş yıllara ait olsa da ödenecek miktar son ücret üzerinden hesaplanır. Hatta işçinin vefatı halinde ödeme hak sahiplerine(mirasçılarına) yapılır. Bu ücrete ilişkin zaman aşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
Sigortalı tescilinden sonraki yaş tashihi
SORU: Annem 1960 doğumlu olmasına rağmen kimliğinde doğum tarihi 25 Mart 1970 yazıyor. Bu durumu kanıtlamak çok kolay. Örneğin ben 31 yaşındayım. Sigorta sistemine girişi 15 Aralık 1995. Toplam prim ödeme gün sayısı 3 bin 141. Kendisi 1979 ve 1986 yıllarında iki doğum yaptı. Annem yaşını düzelttirse bir faydası olur mu? Ne zaman emekli olabilir? Yaş düzeltmenin faydası olmazsa, en kısa ne şekilde emekli olabilir? Annem sağlığı elvermediği için şu anda çalışmıyor. Annemin emekliliği için bana ne önerirsiniz? (METE ATİLLA KIRDAR)
CEVAP: Bu konuya daha önce de değinmiştik. İlk defa sigortalı olduktan sonra yapılan yaş düzeltmelerinin sigorta sistemi açısından bir önemi yok. Emeklilik ve diğer hesaplamalarda ilk defa sigortalı tescili yapılan tarihte nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihi dikkate alınır. Sonradan yapılan değişiklikler kabul edilmez. Buna kanuni karine deniyor. Bu karineler aslında sigorta sistemini korumak için getirildi. Ancak annenizin durumunda olduğu gibi, istisnai hallerde mağdur olan sigortalılarımız da olabilir. Annenizin durumunda bir anormallik olduğu hemen anlaşılıyor. 1979 yılında yaptığı ilk doğumda nüfus kayıtlarında gerekli düzeltmenin yapılması gerekliydi. Ancak yapılmamış. Bundan sonra yapılacak düzeltmenin emeklilik yaşına bir etkisi olmaz. Anneniz 20 yıllık sigortalılık süresi 52 yaş ve 5 bin 825 gün koşuluyla normal emekli olabilir. Doğum borçlanmalarıyla bunu 48 yaş 5 bin 525 güne çekebilirsiniz. Kalan süreyi isteğe bağlı olarak da tamamlamanız mümkün.
Stajyerlikte sigorta ve doğum borçlanması
SORU: Eşim 5 Mart 1981 doğumlu. 5 Nisan 1999’da sigortalı oldu. 1999-2002 tarihleri arasında toplam bin 585 gün prim ödemesi var. 2002’den bu yana çalışmıyor ve 5 aylık hamile. Ayrıca 1998 yılında, 1 yıl belediyede stajyer olarak çalıştı. Stajyer olarak çalıştığı 1 yıl geçerli olur mu?Yeni doğumlar için çıkan yeni yasa geçerli mi, yoksa eski doğumlar için mi geçerli? Geçerliyse doğum sonrası ödeme işlemlerine ne kadardan ve ne zaman başlamalıyım? İsteğe bağlı ödemeye başlarsak kaç yaşında emekli olabiliriz? Kaç gün prim ödememiz gerekir? Ödemeye kaç yaşında başlarsak avantajlı oluruz? SSK’dan emekli olabilmemiz için ne kadar isteğe bağlı yatırıp, son kaç yılımızda SSK’lı olarak çalışmaya başlamalıyız? SSK’da yaş ve prim gününde ne kadar avantajlı emekli olabiliriz? Teşekkür ederiz. (SEYİT ÖZTORUN)
CEVAP: Belediyedeki stajyer çalışmanın niteliğini anlayamadığımı belirtmeliyim. Ancak anladığım kadarıyla, ticaret ya da meslek lisesi stajı yapmış olmalı. Bu stajda eşinizin adına uzun vadeli sigorta (emeklilik) primlerinin yatırılmamış olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla sigorta başlangıç tarihine bir etkisi olmayacaktır. Emekliliği için 20 yıllık sigortalılık süresi ve 55 yaşını doldurup, 5 bin 975 prim gün sayısına sahip olması gerekir. İleride doğum borçlanması yapabilir. Ancak borçlanma ile sadece prim gün sayısını artırabilir. Borçlanma ile kazanacağı gün sayısı 4/b (eski Bağ-Kur)statüsünde çalışma olarak kabul edilir. İsteğe bağlı prim ödemeleri de aynı statüde gerçekleşir. 4/a(eski SSK) statüsünde emeklilik için emeklilik müracaat tarihinden geriye, son yedi yıl içerisinde en fazla çalışmanın 4/a statüsünde geçmesi gerekiyor. Bu da son 2 bin 520 günde bin 260 güne denk geliyor.
Kaynak:Celal KAPAN/Y.Asır/16.9.10