Etrafı toparlarken kırılan bir bardak sonucunda hakarete maruz kalan işçiyi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi haklı buldu. işte o karar;
“İçtihat Metni”www.isakarakas.com
Davacı, kıdem tazminatı ve manevi tazminat, fazla mesai, son üç yılın ücreti ile fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı ile davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, davalı işyerinde 7 yıldan fazla garson olarak çalışmıştır. Davacı, 11.08.2004 tarihinde etrafı toparlarken kırılan bir bardak sonucunda hakarete maruz kaldığı gibi, İş Kanunu hükümlerine aykırı olarak fazla mesai yaptırıldığını, 12.08.2004 tarihli ihtarnameyle iş sözleşmesini İş Kanunu’nun 24/2-b maddesi uyarınca feshettiğini bildirmiştir. Davalı işveren ise, 16.08.2004 tarihli ihtarnamede, davacının 11.08.2004 tarihinden itibaren işe gelmemesi nedeniyle 4857 sayılı Yasa’nın 25/2-g maddesi uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini ihtaren bildirmiştir. Davacı tanığı işyerinde çalışan Yaşar, davacının işi kendisinin bıraktığını, küfür ve hakaret olup olmadığını duymadığını, işyerinde çalışma saatlerinin farklılık gösterdiğini ifade etmiştir.
Davalının oğlu Mehmet de babasının davacıya küfür etmediğini, yine davacı tanığı Halit, gece 24.00 sularında işyerinden ayrıldığını, davacının çalıştığını, küfür ve hakaret olayını kendisi işten ayrıldığı için duymadığını yeminsiz olarak ifade etmişlerdir. Davacı tanıkların işverenle iş sözleşmesi kapsamında çalışmaları ve yakınlık durumları birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça hakaret edilmesi nedeniyle davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, işyerinde uzun süre çalışan ve fazla mesai ücretleri ödenmeyen davacının iş sözleşmesini feshi haklı olup, kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde reddi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.